Av. Furkan AKTI

Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası ve Mal Paylaşımı

Av. Furkan AKTI

1. Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası 
Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken diğer eşi aldatması sebebiyle Medeni Kanun m.161 gereği aile mahkemesinde açılan ve özel yargılama usullerine tabi bir dava türüdür.
Zina, evli bir kişinin eşi dışında bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesidir. Eşler arasında resmi bir evlilik olması şarttır. Resmi bir şekilde evliliği sonlandırmayan eşlerin başka birileriyle cinsel ilişkiye girmesi zina fiilini oluşturur. Ayrı yaşayan, boşanma sürecinde bulunan fakat halen evli olan çiftlerin sadakat yükümlülüğü devam ettiğinden başka birisiyle ilişkide bulunması zinaya dayalı boşanma sebebine neden olur. Eşlerin başkasıyla öpüşmesi, sarılması veya dokunması vb. haller Medeni Kanun’a göre zina olarak kabul edilmemektedir. Bu gibi hallerde haysiyetsiz yaşam sürme (MK m.163) gerekçesiyle boşanma davası açılmalıdır. Ancak, eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girip girmediği karinelerden yararlanılarak anlaşılır. Örneğin, Yargıtay kararlarına göre aynı otel odasında konaklama veya ortak konutta karşı cinsle gecelemek, müstehcen fotoğrafların bulunması, eş ile aynı evde yaşamadığı dönemde hamile kalması ya da eşinin kısır olması halinde eşin hamile kalması halinde zinanın varlığına karine teşkil eder. Aşağıda ayrıntılı açıkladığımız üzere, mahkeme tarafından zinanın varlığını gösteren olgular tespit edildiği takdirde, zina özel boşanma sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmelidir.
Boşanma sebepleri, özel ve genel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır. Aldatma (zina); özel bir boşanma sebebidir. Davacının aldatma olgusunu ispatlaması halinde mahkeme tarafların tarafların kusur durumlarına bakmaksızın boşanma kararı verecektir.
Eşlerden biri aldatırsa, diğer eşin aldatma (zina) olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açma hakkı vardır. Boşanma sebebi daha geç öğrenilse bile, zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası açma süresi, aldatma fiilinin işlenmesinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Zinayı affetme; eşin dava açma hakkını ortadan kaldıracaktır. Affetme, sözlü veya yazılı olabileceği gibi eşler arasında sergilenen davranışlarla da anlaşılabilir. Örneğin; eşi kendisini aldatmasına rağmen, “ne yaptıysan yaptın, lütfen evine dön” şeklinde mesaj üzerine eve dönen diğer eş affedilmiş kabul edilir.
Önemle belirtelim ki, aldatma nedeniyle boşanma davası açma süresi olan 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra, aldatma fiili genel boşanma sebepleri ile açılan boşanma davasında bir boşanma gerekçesi olarak değerlendirilebilir.
Zina sebebiyle boşanma davalarında hangi deliller kullanılabilir? 
•    Telefon mesajları: 
•    Mesaj kayıtları, 
•    WhatsApp konuşmaları: 
•    Facebook, Instagram, Twitter, TikTok mesajları: 
•    E-posta yazışmaları: 
•    Fotoğraf ve video: 
•    Tanık beyanları: 
•    Mektuplar: 
•    Otel kayıtları: 
•    Ses Kayıtları:  kullanılabilir.

Eşlerden birinin, diğer eşin aldatma fiilini ispatlamak amacıyla hareket ederek eşin telefonunu dinlemek, kamera kaydına almak veya yüz yüze konuşulanlar kaydetmek suretiyle elde ettiği ses, fotoğraf veya video kayıtları boşnam davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak, elde edilen ses, fotoğraf veya görüntülerin delil olarak kullanılabilmesi için, kaydın aldatma olgusunu ispatlama amacıyla yapılması gerekmektedir. Yapılan kayıtlar bu amacın dışında sistematik ve planlı fiiller sergilenerek elde edilmişse, boşanma davasında da delil olarak kullanılamaz. Bu nedenle dedektif tutulması, Casus Yazılım, Yakalama Telefon Programı Kullanılması, Gizli Kamera görüntüleri sistematik ve planlı fiiller çerçevesinde kullanılmışsa mahkemece delil olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü, ses kaydı aldatma olgusunun ispatı amacıyla değil, sistematik ve planlı bir davranışla eşin özel hayatının izlenmesi amacıyla yapıldığından suç teşkil eder. Bu suçlar Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu şeklinde  çeşitlilik gösterebilir.

Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Aldatma nedeniyle boşanma kararı verilmesi halinde, mal paylaşımında eşlerin katılma alacağı zina olgusu dikkate alınarak yarı yarıya paylaşılmayabilir. Zina (aldatma) nedeniyle boşanma halinde mahkeme, kusurlu eşin katılma alacağının, yani artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya bu hakkın ortadan kaldırılmasına karar verebilir. Yani, zina halinde eşler arasında katılma alacağına dayalı mal paylaşımının yarı yarıya oranından farklı bir oranda yapılması hakimin takdirindedir. Örneğin, mal paylaşımı yapılırken eşini aldatan kişinin katılma alacağı oranı 1/3, diğer eşin katılma alacağı ise 2/3 oranında belirlenebilir. Hatta, hakim aldatmanın özellikleri, evliliğin süresi, çocuk olup olmaması vb. birçok kriteri dikkate alarak aldatan erkeğe hiçbir şekilde katılma alacağı, yani mal verilmemesine karar verebilir. Medeni Kanun’un bu hükümlerinin uygulanabilmesi için boşanma kararı mutlaka zina nedenine dayanmalıdır, boşanma kararı zina nedeninden başka bir nedene dayanıyorsa mal paylaşımı yarı yarıya yapılır.

Yazarın Diğer Yazıları