80’li yıllar…
Yer Bölge Mahallesi.
Çocukluğuma dair bu yıllarda babamın üzerimizdeki aşırı hassasiyetinden midir yoksa mahallemizdeki çocukların ele avuca sığmaz hallerinden mi sokağa çıkmak bize yasaktı.
Neymiş efendim Sokak çocuğu olurmuşum
Neymiş efendim küfür öğrenirmişim.
…
Hiç öğrenmedik ya!
Mahallenin çocukları dışarda aşık, bilye oynayıp tel arabalarıyla tur atarken, bizden birkaç yaş büyükler patlak topla Minyatür Kale, nam ı diğer Şeytan Kalesi top oynarken biz onları camdan izlerdik..
Ana yüreği işte! buna dayanır mı?
“Oğlum, çık git biraz oyna. Baban eve dönmeden gel.”
Çocukluk ya!
Dalardık oyuna. İkindiler, Akşamlar okunur biz eve gitmeyi akıl etmezdik.
İşte tam o saatlerde uzaklardan bir homurtu bizi kendimize getirirdi. Bir kamyon sesi.!
Koca mahalle de 3 ailenin kamyonu var.
Gelen kim olabilir?
Ya “Vale gilin Mahmut abe” ya “Cınno gilin gamyonu ya da BABAM!”
Eeeee mecbur koştur koştur eve girerdik.
Hey gidi günler heyy!
*****
Yıl 2019…
Artık herkesin bir aracı var. Hatta ve hatta bir evde birkaç araç var.
Bunlar güzel şeyler tabi ki. Refah seviyesinin yükselmesi, bineklerimizin ve ticari araçlarımızın artması.
İşin bir güzel yanı da araçlarımızı park etmek için aynı mahallede üç dört tur atıyor olmamız.. Bir büyüğümüz anlatıyordu;
Oğul, Harput’tan yerleşim amaçlı ovaya indiğimiz zamanlarda çarpık kentleşme ve yerleşim olmasın diye İmar planları çizildi. Gazi Caddesi, Vali Fahribey Caddesi gibi.
Bir çok insan o şartlarda “HER YERİ YOLA VERDİLER...” diye sitem etti.
Gel gör ki günümüzde var olan cadde ve sokaklar ortada.
Eski binalar 80’li yıllarda müteahhitler tarafından yıkılıp yapılmaya başlandı. O zamanın şartlarında ve o zamanın imar kanunlarında müteahhidin ya daire başına otopark ücretini belediyeye ödemesi gerekiyor ya da bina altına otopark yapma şartı getiriliyordu.
Ne oldu?
Müteahhitlerimiz bodrumları otopark diye gösterip, ruhsat sonrasında yarı bodrum dairelere çevirip pazarladılar. O dönemlerin yöneticileri, sorumluları ve kontrolörleri şu an mezarda yan mı, dik mi!? yatıyor Allah bilir..
Hepimiz aynı durumlardan mustarip iken şu an Ataşehir, Çayda Çıra mahalleleri yeni kurulan mahalleler olduğu halde, görüyoruz ki otopark sorunu oralarda da var. Ne yazık ki geçmiş yöneticilerden bir ders çıkartamayan yeni yöneticilerimizde konuyla ilgili ciddi ve sağlıklı bir çalışma yapmamaktadırlar.
Eyvallah… Yeni imar yasasına göre kat sayıları arttı, Avrupai bina modelleri ile şehrimiz süslenmeye başlandı ama otopark sorununu çözmeye yönelik her hangi bir çalışma halen daha yapılmamaktadır. Tam aksine yeni imar planına uygun gibi gözüken binalar ile bırakın otomobilimizi, biz yayaların bile alanını daraltarak akıllarınca dükkanlarını büyütmeye çalışıyorlar.
E be adam hadi yöneticilerimiz düşünememiş. Sende mi düşünemedin?
Böyle mi ticaret erbabı oluyorsun? Böyle mi yatırımcı oluyorsun?
Aracımı park edemeyeceksem, yaya olarak geçemeyeceksem bana ne senin 3 m2 büyük dükkanından. Senin hiç mi ticari kabiliyetin yok. 3-5 m2 dükkanını büyültüp yaya trafiğini azalttığın zaman o dükkanın işlevini %50 düşürdüğünü hiç mi düşünemiyorsun?
Adam Franchise bayiliği vermek için Amerika’dan geliyor Gazi Caddesinde ne kadar yaya geçiyor diye anket yaptırıyorsa, bundan hiç mi nemalanmadın?
****
İşte sevgili okur..
80’li yıllar demiştik. Rahmetli babam küfür öğrenmeyelim diye bizi sokaklara salmıyor demiştik.
Ve şimdi ben diyorum ki;
Nur içinde uyu babam. Emin ol oğlun küfür öğrendiyse bu günler için öğrenmiş..
Öğrendikleri de boşa gitmiyor babam..
Yaşanır bir şehir umudu ve temennisiyle..