Malumunuz yerel seçimlere gidilirken bütün siyasi partiler ve ittifaklar adaylarını belirledi.
Meclis ve İl Genel Meclisi adayları belirlendi.
Yerlerinden memnun olmayan adaylar istifa edip, isyan bayraklarını açtılar.
“Bazen fırtınalar iyidir.. Güverteyi temizler..” derler.
Bulunduğu sıralamadan memnun olmayıp istifa eden adaylar için söylenecek tek söz var.
“İnançsızlar güruhu”
Belediye Meclis aday sıralamasında ilk beşe girecek kapasitede olduğunu sanan birinin kaçınılmaz belediye başkan adayı olması beklenmez miydi? Bu arkadaşlar aslında vizyonsuz olup, başvuru yaptıkları parti adayına inanmayan, kazanacak gücü kendinde bulamayan keneler gibiler. Hangi parti olursa olsun ilk 10’a gireyim ve seçileyim. Bu kadar zahmette bulunmuş, siyasi arena da yorulmuş ve bu yolda maddi manevi zorluklara göğüs gererek devam eden adaya saygısı olmayan kişilerdir. Herhangi bir siyasi gücün ve adayın arkasına sığınan ve kendini halk karşısında karşılığı olduğunu sanan bu tip insanlar fazlasıyla göze batmaya başladılar.
Buradan isim verip de muhattap olmak istemediğim bir çok aday;
Halk nezlinde karşılığı olmayan,
Bulunduğu semt, mahalle ve hatta ailesinden bile destek bulamayan kişilerdir.
Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi adayları yeri geliyor siyasi partisine veya adayına değil de kendine oy istiyorlar.
Olur mu öyle şey demeyin.. Oluyor işte..
Şu an için karşılaşmamış olsanız da seçim hattının son çeyreğine girdiğimizde bir çoğunuz bu kişilerle karşılaşacaksınız. Ve o gün bana hak vereceksiniz.
*********************
Ak Parti Belediye Başkan Adayı Şahin Şerifoğulları geçtiğimiz hafta proje lansmanı yaptı.
Güzel ve akla yatkın projeler vardı.
Benim en çok hoşuma giden ise “Büyük Kent Meydanı” projesiydi. Bu projenin geliştirilerek meydan ayaklarını oluşturacak Gazi Caddesi’nin trafiğe kapatılması konusunda alternatif arayışların olmaması çok hızlı bir proje çalışması olduğunu gösteriyor. Bu konuda da gereken çalışmaların yapılmasını arzu ederdim.
Kafama takılan bir konu ise; alt yapı konusunda her hangi bir proje için çalışmanın yapılmamış olmasıydı. Maliyetlerin yüksek olması ve bunun şehirde uzun süre trafik problemi oluşturacağı ve sonraki seçimlerde kan kaybetme korkusu olduğunu düşünüyorum açıkçası. Ayrıca yaklaşık bir milyon adet borunun döşenmesi, şehrin baştan başa kazılması büyük risk gibi duruyor.
Aslında “Gönül Belediyeciliği” sloganı ile yola çıkan Cumhurbaşkanımızın bir şekilde krizin devam edeceği sinyallerini de vermiş olma ihtimali aklımdan geçmedi değil.
Evet.. Gönül Belediyeciliği; Herkesin gönlünü al, tebessüm et, İnsanlara dokun..
Fakat maddi konulara fazla girme mesajı mı veriyordu?
Güzel projeler, kulağa hoş gelen söylemler arasında Prof. Dr. Bilal Çoban’ın “Belediye Hastanesi” ve “Aspesli boruların değişmesi” de göz ardı edilemez. Şahsi düşünceme göre her kim kazanırsa kazansın bir birlerinin pozitif projelerini uygulamaya sokmaları şehrin yararına olacağı düşüncesindeyim.
2014 yılı seçimlerinde “40 Mahalleye 400 Proje” sloganıyla meydanlara çıkan Bilal Hoca, seçim sonrasında projelerini uygulanmak üzere Sayın Mücahit Yanılmaz’a hayırlı olsun ziyaretinde sunmuştu. Kısmen bir çoğunu Mücahit Yanılmaz uygulamıştı.
Bu şehir ve bu şehrin menfaatlerine dokunan herkese selam olsun..