Mehmet EMRE

DEPREMİN ARDINDAN

Mehmet EMRE

Aziz şehrimiz büyük bir afet atlattı. Can kayıplarımız, yaralı vatandaşlarımız var.

Öncelikle yaşadığımız büyük afetten dolayı hepimize büyük geçmiş olsun. Rabbim bizlere artık böyle büyük afetler vermesin ve de bizleri bu büyük acılarla sınamasın.

Ben şehrimizin bu acılı gününde durmadan gözümüzün içine sokulan bir konuya değinmeden edemeyeceğim. O da bu Suriyeli Mahmod meselesi…

Vay arkadaş..

Memlekete Cumhurbaşkanımız geldi,

Bakanlar geldi,

Muhalefet liderleri geldi,

Büyükşehir belediye başkanları geldi..

Bir MAHHMOODDD olamadı..

Şimdi hemen her şeye muhalefet olan beyinler şunu diyecektir. Kardeşim böyle bir afet yaşıyorken, birlik beraberliğe ihtiyacımız varken senin bu yazıyı yazmandaki gaye ne?

Evet aynı soruyu ben de bu beyinlere soruyorum. Bana birlik beraberlikten bahsediyorsun. Bu memlekette İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, İyi Parti Genel Başkanı’nın, Ana muhalefet temsilcilerinin Mahhmoodd kadar değeri yok mu?

İnsani bir vasıfla insanlığına yakışanı yapmıştır fakat eli öpülesi AFAD, UMKE ve Diğer Sivil Toplum Ekiplerinden daha fazla konuşulması bana ters geliyor.  

 

Başından beri yanlış yürütülen Suriye politikalarını derinlemesine eleştirecek halimiz yok burada. Her ne şekilde olursa olsun bu şehirde yaşıyorlarsa ve bu şehirde Elazığlı vatandaşlarımızla birlikte deprem felaketine maruz kalmışlarsa elbette yapılan bütün insani yardımlardan fazlasıyla yararlanacaklardır. Ve hatta bir “Elazığlı”ya yakışan ekmeğini fazlasıyla bölüşmektir. Fakat hali hazırda bir felaket yaşanmış olup, Ciddi manada şehir insanı maddi ve psikolojik çöküntüler yaşar iken ve koca yürekli Gakgom her zamanki gibi gururlu köşesinde devletinin el uzatmasını beklerken, yemek kuyruklarında bir birine giren bu savaş kaçkını insanların izdiham oluşturmasının “Elazığlı”ya yakıştırılmasını hazmedemiyorum arkadaşım.

 

Gelelim sana Muhtar efendi..!

Deprem gecesi haberleri izler iken değerli dostum Serkan Aksakal’ın “neden cami kapısını açmadın?” sorusuna uykulu gözlerle cevap veremeyen muhtar efendi seni de unutmadık..! Külliyeye iftar sofrasına gider iken iyiydi..!

 

Gakgom gururludur..!

Bir savaş kaçkını gibi yemek, kıyafet, çadır kuyruklarında beklemez. Bunu bileceksin Muhtar efendi..!

Madem yöneticisin;  mahallende ki hangi ev çatlak, hangi evde hasar var, hangi evde çorba kaynamıyor bileceksin muhtar efendi..!

Artık bu şehirde herkes görevini bilmek zorunda..

Her yönetici bu şehrin genlerine göre davranmak zorunda…

Çünkü ağır yaralar aldık.

Afetin başından beri sahada olan değerli milletvekillerimiz, belediye başkanımız ve valimiz bu konuya gereken hassasiyeti göstermelidirler diye düşünüyorum. Depremin maddi hasarlı zararları er geç giderilir. Fakat çoluk çocuğumuzun bu afet neticesinde aldığı psikolojik hasar uzun bir süre giderilecek gibi gözükmüyor. Bu konuda da gerekenin yapılacağından eminim.

Allah hepimizi belalardan, afetlerden, musibetlerden korusun….

 

 

Yazarın Diğer Yazıları