Erol KARA

HİÇ BOKSÖR OLAMADIM

Erol KARA

Kripto FETÖ’cüler, “Her an gözaltına alınacağım” korkusu ile demirci körüğü gibi korku ile beraber nefes alıp vermeye devam ederken, vitrinde görünmeyi ihmal etmiyor.

Siyaset kurumu ve bürokratlar şehirde kripto isimleri bildikleri halde, 32 dişini birden açarak menfaati gereği onlara tebessüm etmeyi görev addediyor.

Binali Yıldırım’ın Elazığ gezisinde olduğu gibi.

Evet; Bir el bu şehirde FETÖ’cüleri koruyor.

Birtakım “muteber” siyasetçiler, bürokratlar FETÖ’cü olduğu bilinen kişileri daha üst makamlara taşıyor, FETÖ ile mücadele de işini ciddiye alan birtakım yetkililer kendilerine sahip çıkan fazla bir çevre bulamadıkları için yorgun düşüyor.

FETÖ’cüler de kendilerinden ayrılanları FETÖ’cü diye ihbar ederek ve onları cezalandırıyor. Böylece hem de kendilerini aklıyor, hem de vitrinde kalmayı başarıyor.

Evet; yeni 15 Temmuzlar yaşanmasını istemiyorsak, kılık değiştiren şeytanlara dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.

Çünkü şeytan her kılığa girer.

Şeytan şeyh kılığına da girer, Fahişe kılığına da, gazeteci kılığına da, siyasetçi ve bürokrat kılığına da girer bunu hiç unutmayalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadelede şeytan kılığına girmiş zalimlerle tek başına mücadele verirken, hem siyasi deprem yaşıyor, hem de inanın yine arkadan hançerleniyor.

Bende 35 Yıllık gazetecilik hayatımda hiç boksör olamadım, hep köşe adamı oldum ve bunlardan çok zarar gördüğüm için elim armut toplamadı.

Savaş isteyene savaş diyerek, PKK ve FETÖ’cülere karşı kılıcımızı kınından çıkarıp her an hazır oldum.

Ülkemizin rüzgârını kesmeye çalışanlara karşı ve bütün tehditlere rağmen, maddi ve manevi kayıplarımıza rağmen hep dik durdum, tek de kalsak mücadeleye devam ettim.

Bu ülkeye kim ihanet ediyorsa, kimden ihanet geliyorsa onlara karşı duracağımızı hep yazarak deklare ettim.

Evet; etrafımdaki kriptoları yakinen bildiğim için onların benden rahatsızlığını çok rahat hissediyorum.

Bakınız; FETÖ’cüler, sinsice tefrikayı husumete dönüştürmeden yine işlerinin başına geri dönüyor desem şaşırmayın.

Hatta yeni yeni insanları cemaatte kazandırıp arz-ı endam ederken, KHK’dan geri dönenler en iyi yerlere, vatansever asker, polis memurlar ise en kötü yerlere verilerek adeta intikam alınıyor desem şaşırmayın.

Şehir, FETÖ’nün siyasi ayağını, bürokrasi ayağını, medya ayağını, para kaynaklarını, itirafçıları, iftira atanları, dernek temsilcilerini, ablalarını çok yakinen biliyor.

Evet;  Kanuni Sultan Süleyman, “Nice kimseler vardır ki eline fırsat geçmediği için zühd ve takva yolunda gözükür; Fırsat ele geçtiğinde ise Nemrut ve Firavun kesilir” der.

Şahsiyetleri kendinden menkul hürmet dilencilerinin heves veya yarım kalmış ikbal uğruna var olan tapulu arazi üzerine bir şeyler yapmasına asla izin verilmemeli, eğer verilirse ve ellerine fırsat geçerse Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi, “Firavun olur, Nemrut olur.”

Başa dönecek olursak, Hani derler ya, et kokarsa ne yaparsınız, tuzlarsınız. Peki ya tuz kokarsa! Hiçbir şey yapamazsınız.

Ezcümle, yeni 15 Temmuzlar yaşanmasın istiyorsak, aramızda kılık değiştirip dolaşanları, onları kurtaranları,  tespit edip cezalandırın.

Selam ve Dua ile.

 

Yazarın Diğer Yazıları