Erol KARA

İntikam ve İtibar İçin Gazetecilik Yapılmaz

Erol KARA

Birilerinin kâğıttan kuleler yapmak için “tırışka” gazetelerden köşe kapıp ilin seçilmiş belediye başkanı ve devletin atadığı valiye hakaret ve eleştiriyi kendince hak olarak görmesine tahammül edemiyorum. 

Sahi bu yalan yanlış hakaret dolu yazıları yazanlar ne zaman gazeteci oldu da bizim haberimiz yok… 

Üç dört sayfa gazete çıkarmakla hemen gazeteci olunmaz.

İşler iyi gitmezse gazete çıkar, itibar yoksa gazete çıkar, ihale alamazsan gazete çıkar, tayin terfiden para kazanmak için gazete çıkar, atanmışlardan seçilmişlerden intikam almak için gazete çıkar.  Kirli geçmişi temizlemek için gazete çıkar... 

Edep yahu edep…  

Gazetecilik bir meslektir. İtibar kazanmak için yapılmaz. 

Bakınız: Adamın biri bin km uzaktan şehirdeki çalışmaları bilmeden uzaktan atraksiyon yaparak, yazı yazıp KAHRAMAN olmaya çalışıyor.  

Ötekisi kayıp etmiş itibarını Gazetecilikte bulacakmış gibi haftalık bir gazete çıkarıp, “Sözün bittiği yer” diyerek Belediyenin hizmetlerini eleştirip itibar!  Kazanmaya çalışıyor.  

Bir diğeri ise soyadını gazeteye vererek edep yahuu… Dedirtecek şekilde haftalık gazete çıkarıp tarih yazıyor!  

Eee… Vali de Belediye başkanı da yazılan mesnetsiz haberlere çok da tınnnn diyor. 

Elazığ basınının hali bu… 

Evet itibar veya yarım kalmış heves uğruna birilerini karalamak asla gazetecilik değildir. 

Bilmeyenler gazeteciliğin tarifine baksın. 

Özetle; itibarı gazetecilikte arayan zavallılar “ekmel-i mahlûkat ve eşrefi mahlûkat” olabileceği gibi “Belhum adal” da olabilir. 

35 yıllık basın mensubuyum. Geçmişin kanlı hesaplaşmasından yola çıkacak olursak kimse kimsenin yüzüne bakamaz bu şehirde bu böyle biline. 

Birileri öyle Belediye başkanından beklediği maddi yardımı alamadı diye, valiye işlerini yaptıramadı diye çarşaf çarşaf yalanlar dökmeye başlarsa, bizde dilimizi deşer had bildirmenin erdemliğini anlatırız. 

Unutmamak gerekir ki, “Düşmanlık bizi başkalarının oyuncağı yapar” 

Elbette “farklılığımız bizim zenginliğimiz olacak” lakin, Belediye başkanı ve Validen bir şeyler koparamayınca,  “kılıç çekme”nin ehliyet ve liyakatsizlerin işi olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.  

Biz öyle ilin valisini de, belediye başkanını da kimseye yedirmeyiz. Avukatlıksa avukatlık, siper almaksa siper alma. Şehirde onlarca haramzade varken ellerini taşın altına koymuş şahsiyetleri savunmayacağım da kimi savunacağım. 

Bu şehre belediye başkanlığı yapmak madalyadır, kardeşim madalya. Evet valinin de, belediye başkanın da, avukatıyım kardeşim. 

Bunları savunurken, hiç bir akçeli işim olmadığı için rahat yazıyor ve konuşuyorum. 

Bakınız Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ticaretini yapar, gençliğini yaşayabilirdi. 

Elazığ Valisi Erkaya Yırık da,  keyfe keder işlerini yardımcılarına ve ilgili kurum müdürlerine yaptırıp kendisi reklam peşinde koşabilirdi.  

Lakin, bunları yapmayıp atandığı ve seçildiği şehre hizmet için görev alanların hızını kesmek moralini bozmak hadsizliktir. 

Bakınız : “İnsanın iç dünyası bir ormana benzer. Orada hayır ve şerrin her çeşidi bulunur. muhalif olanlar, şerden medet umar ve şerlilerle ittifak ederler, yaratılış hikmetine sahip çıkanlar da hayırdan yana olur ve hayırlı insanlarla ittifak ederler.  
 
Ezcümle : Vali ve Belediye başkanına eleştiri adı altında hakaret dolu yalan yanlış haberleri manşete taşımakla, itibarsız insanlara köşe verip saçma sapan mevzulardan dem tutup ilgi çekmek için çaba göstermekle, alamadığı yaptıramadığı işlerini yazdığı  yalan haberlerle hal ettirmeye çalışıp itibar kazanmaya çalışan zavallılar,
Sizin gibileri çookk gördük...
Gazete çıkararak kimse itibar satın alamadı. Hepsi sel oldu gitti. Bu meslekte omurgalı insanlar “KUM” oldu kaldı. 
Bakalım çıkardığınız dört sayfa gazetenizi seçimlerden sonra ne yapacaksınız. ?
 
Selam dua ve bilgi ile kalın.
 

Yorumlar 1
Ahmed Özdemir 23 Eylül 2021 08:20

50 Yıllık bir Gazeteci olarak, Yazdıklarınızın hepsine katılıyorum.Kaleminiz daha güçlü olur İnşaallah.

Yazarın Diğer Yazıları