Kural tanımaz katil ABD, Şam ‘ı devre dışı bırakıp terör örgütü PKK’ya destek vermek için harekete geçti.
CİA destekli Delta Crescent Energy şirketi PKK’nın Suriye de işgal ettiği bölgelerdeki petrolü çıkarıp satmak için PKK/PYD’nin Suriye de ki komutanı Şahin Cilo ve Mazlum Kobani kod isimlerini kullanan Ferhad Abdi Şahin ile görüşüp el sıkıştı.
Bakınız böyle bir Devlet ahlaksızlığı görülmedi.
Skandal gelişmeyi Donald Trump’a yakınlığıyla bilinen Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham duyurdu.
Graham, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katıldığı Kongre toplantısında, Şahin Cilo ve Mazlum Kobani kod isimlerini kullanan Ferhad Abdi Şahin ile görüştüğünü ve Şahin’in kendisine ABD’li bir şirketle petrolün işletilmesi konusunda anlaşma imzaladıklarını bildirdi.
Graham, “Bu, bölgedeki herkese yardım etmek için en iyi yol” dedi.
Şam’ı devre dışı bırakıp PKK/YPG ile doğrudan yapılan anlaşma aynı zamanda siyasi bir boyut taşıdığı gibi aslında PKK/YPG’yi siyasi muhatap haline getiriyor.
Daha önce Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG ile Barzani’ye yakın Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ni (ENKS) birleştiren ABD, şimdi terör örgütüne finans desteğini garantilemek için petrol anlaşması yaptırması Türkiye’yi köşeye sıkıştırma PKK’ya güç verme girişimi olarak değerlendiriliyor.
Evet Amerika’nın “A planı”, “B planı”, belki de “C planı” olabilir.
Ama Allah’ın öyle planları var ki, asla şaşmaz.
Vaktiyle Kunuri’ de, Kore-Amerikan ordusu Türk Tugayı tarafından kurtarılmıştı. Katil ABD, Körfez çıkartmasında (Küba) ve Vietnam’da şaştığı gibi, Suriye’de planları şaşabilir.
Bakınız;
Esed rejiminden habersiz imzalanan anlaşmanın detaylarına bakıldığında sözde özerk yönetim ile ABD’li Delta Crescent Energy arasında imzalanan anlaşmaya göre şirket, PKK/YPG işgali altındaki bölgelerde ilk etapta günde 20 bin varil petrol çıkaracak. Bu ham petrol, şirket tarafından kurulacak 2 adet mobil rafineride işlenerek satılacak…
Suriye’de faaliyet göstermesi için ABD Hazine Departmanı’na bağlı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi’nden (OFAC) lisans alan firma önümüzdeki günlerde faaliyetlerine başlayacak.
Evet ; Suriye’deki petrol-gaz bölgelerinin yüzde 90’ı PKK’nın işgali altındaki bölgelerde bulunuyor. Elde edilen gelir ile modern silahlara sahip olacak olan PKK, bu silahları Türkiye’ye doğrultup kan dökecek.
Hatırlanacağı üzere, 2011’deki iç savaştan önce bu bölgelerde günde 360 bin varil petrol üretiliyordu ancak bu sayı 2020 itibariyle 60 bin varile kadar düştü.
PKK çıkardığı petrolü komisyoncular aracılığıyla rejim bölgelerine satıyordu. PKK’nın son yaptığı anlaşma sonrası petrolü artık ABD’li firma pazarlayacak, komisyoncular aradan çıktığı için terör örgütü daha çok para kazanacak.
Şarkul Evsat gazetesine konuşan PKK/YPG elebaşları, ABD’nin anlaşma ile kendilerini tanıdığını belirterek, : “Anlaşmanın siyasi anlamı büyük. Bu, özerk yönetimi tanımayla eşdeğer anlamda. Anlaşma ayrıca ABD güçlerinin sürpriz bir şekilde Fırat’ın doğusundan çekilme ihtimalinden kaynaklanan endişemizi hafifletiyor.” ifadelerini kullandı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, ABD'li bir petrol firmasının, Kürt güçlerin kontrolü altında bulunan bölgedeki petrolün alımı için bu grupla anlaşma imzaladığını duyurdu. Bakanlık, 'Kürt isyancı grupla yapılan anlaşmanın ülkenin kuzey doğusundaki ham petrolü çalmak' amaçlı olduğunu belirterek, söz konusu anlaşmanın yasa dışı olduğunu bildirdi.
Ezcümle : Ülke olarak Yelkenlerimizi ustalıkla ayarlamazsak, esen rüzgârın oyuncağı olmaktan kurtulamayız.
Varsın Muhalefet partileri Suriye de ne işimiz var desin. Varsın birileri Suriye de operasyon niçin yapılıyor desin.
Bizim 2500 yıllık müktesebatımız içinde Suriye de var. Müttefikimiz PKK ile işbirliği yaparken bizlerde operasyon yapıp Dünya’yı başlarına yıkma gibi bir hakkımız var.
Selam Dua ve bilgi ile kalın.
