Siyaset Değil Ekonomi Konuştuk

Özel Haber: Elazığ gündemindeki son gelişmeleri Hakimiyet Gazetesi'ne değerlendiren ETSO Başkanı Asilhan Arslan, 6. Bölge Teşviklerinin süresinin uzatılması gerektiğini ifade etti. Geçtiğimiz günlerde ilimizi ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ile görüşmesine de açıklık getiren Arslan, 'Siyaset değil ekonomi konuştuk' dedi.

Siyaset Değil Ekonomi Konuştuk

Haber: Ömer Enes YILAR - Tuba TURHAN/Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, 31 Aralık 2021 tarihinde süresi dolacak olan Elazığ’ın 6. Bölge Teşviklerinden yararlanmasında sürenin yeniden uzatılması konusunda söz aldıklarını, ilerleyen günlerde Ankara’da bu durumun kesinlik kazanması için bir çalışma yapılacağını söyledi. 

Başkan Arslan, piyasalardaki güncel durumu, coğrafi tescil konusunda yapılan çalışmaları, gastronomi konusunda atılacak adımları, Tekstil Vadisi Projesi’ndeki son durumu, Hakimiyet’e anlattı.

Başkan Arslan aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkan yardımcısıyla yaptığı görüşmenin adaylık konusuyla ilgili olduğu iddiasına yanıt verdi. 

“PİYASALAR DURGUNLAŞTI”
Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, Kurban Bayramı sonrası piyasalarda yaşanan haraketliliğin bugünlerde yerine durgunluğa bıraktığını belirterek şu bilgileri verdi: “Sanayi üretimi de son 2 ay hafif durağanlaşma, hafif düşüş eğiliminde. Sanayi üretiminde de özellikle Kurban Bayramı sonrası Eylül, Ekim, Kasım aylarında yukarı doğru giden ivmenin durgunlaştığını söyleyebiliriz. Hafif bir gerileme var. Perakendedeki düşüş daha sert oldu yani bahar ayları sonrasında pandemi kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte gerçekten perakende sektöründe inanılmaz canlılık vardı.”

GURBETÇİLERİMİZ EKONOMİYE CANLILIK GETİRDİ
 Yaz aylarında gurbette yaşayan vatandaşlarımızın ilimize gelmeleri piyasayı çok canlandırdığını ifade eden ETSO Başkanı Arslan, “Bu canlılık Kurban Bayramı sonrası durdu. Oradaki yavaşlamayı daha net görüyoruz. Hizmet sektöründe de biliyorsunuz Kurban Bayramı sonrası verilerin, yani pandemi anlamında vaka sayılarının yüksek seyretmesi insanları hafif bir kabuğuna çekmeye itti. Bu durum hizmet sektöründe, restoranlarda, kafelerde doluluk oranlarının yüzde 70-80’den yüzde 50 civarlarına düşmesine neden oldu.” dedi. 

“TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ”
Piyasadaki dalgalanmaların tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğini vurgulayan Başkan Asilhan Arslan, insanların artık korumacı yaklaştığını belirterek şunları söyledi: “Perakendede durum daha kötü. Teknoloji ürünlerinde veya dışa bağlı ithal ürünlerde tüketim alışkanlıkları çok değişti. İnsanlar korumacı yaklaşıyor ve tüketmiyor, almıyor. Mevcut eski teknolojik ürünlerini kullanmayı tercih ediyor çünkü oradaki fiyat artışı da alım gücünü etkiledi. Bir yandan da biraz kaotik bir durum var. Onun etkisiyle birlikte yavaşlamayı görüyoruz, yani konfeksiyonda da yavaşlamayı görüyoruz, duyuyoruz. Saha gezileri yapıyorum biliyorsunuz. Çarşı-pazar geziyorum, çarşı-pazardaki aldığımız dönüşler bu yönde, ‘Başkanım işler çok durdu’ diyorlar. Kurban bayramından sonra bu kadar sert düşüşler beklemiyorduk.”

“SAHADAN ÇOK ŞİKÂYET ALIYORUZ”
Yaşanan fiyat artışlarıyla üreticilerin kâr etmediğini aksine bu durumun sürekli zarar etmelerine yol açtığını ifade eden ETSO Başkanı Asilhan Arslan, tüm dünyanın yüksek enflasyonla mücadele ettiğini, ancak Türkiye’de üreticilerin ‘artık dayanacak gücümüz kalmadığı’ serzenişinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Fiyat artışları çok yüksek. İnsanların bırakın kâr etmesini, zarar etmesine yol açabilecek boyutta olduğu için bir şekliyle piyasanın kabul edebileceği miktarlarda zamlarını yapıyor üreticiler. Tabi ki bu da enflasyonu doğuruyor. Biz yüksek enflasyon döneminden kurtulmuştuk, ekonomi artık gündemimizde yoktu. Yeniden dönmüş olması bizi son derece rahatsız ediyor. Tabi ki fiyat farklılıkları, fiyat artışları inanılmaz arttı.”

TÜRKİYE, DİĞER ÜLKELERDEN DAHA ÇOK ETKİLENDİ
 Üretime ve piyasaya etki eden zamların sadece doğalgaza ya da enerjiye gelen zam olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Arslan, “Dünyadaki tedarik zincirinin kopması ve dünyada gemi taşımacılığındaki krizler bu fiyat artışını çok tetikledi. Tüm dünya şuanda yüksek enflasyonla mücadelede. Buna Amerika’da dahil, İngiltere’de dahil, Almanya’da dahil. Biz biraz fazla etkileniyoruz onun sancıları var, dövizin artışı çok etkiliyor.” 

YAPI SEKTÖRÜ TÜKENME NOKTASINDA
Almanya’da tonu 650 Euro olan inşaat demirinin 1150 Eurolara kadar çıktığını ifade eden Arslan, “Orada da artış var ama bizde 4-4,5 lira olan demir şuan 9 liralarda. İnşaat malzemelerindeki artış müteahhitlik sektörünü çok olumsuz etkiliyor. Sahadan çok şikâyet alıyoruz, “Başkanım buna bir dur deyin. Bunu nasıl kontrol altına alacağız, zarar ediyoruz, işlerimizi tasfiye etme noktasındayız” diye çok serzeniş alıyoruz. Bu da bizi oldukça ümitsizleştiriyor, buradan çıkmak lazım.”dedi.

FİYAT FARKI VERİLMELİ
Fiyat artışları ve piyasalardaki dalgalanmalarla ilgili tüm tarafları itidalli olmaya çağıran Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, kriz dönemlerinin bu şekilde atlatılabileceğini belirterek: “Taahhüt sektöründeki firmalarımız özellikle fiyat farkı artışı beklemekte. Yani bir şekliyle fiyat farkı verilmesini istiyor, ya da diyor fiyat farkı sözleşmelerimizi feshetme hakkı verilsin, biz bu yükün altından kalkamayız diye serzenişler çok yüksek. Bu dönem çok zor bir dönem, her iki tarafında çok duyarlı olması lazım. İşvereninde, iş yapanında, iş satın alanında çok dikkatli olması lazım.  Anlayışla olaylara yaklaşması lazım ki zararı bölüşme, karı bölüşme belki değil ama zararı bölüşme noktasında tüm sektör temsilcilerinin, tüm paydaşların, alıcıların daha keza inisiyatif almaları bazen sözleşme değişikliklerine gitmeleri her iki tarafında menfaatine. Yapmakta fayda var, zor oyunu bozar diye bir kural vardır. Zorlamayacaksınız şartları. Bu fiyat artışları kimsenin kâr marjının içinde olan oranlar değildi. Tüm sektörler için söylüyorum hiç kimse o kadar yüksek karlarla çalışıp da bu kadar fiyat artışını absorbe edecek, kendi kârının içinde eritecek ticareti yapmıyordu. Şimdide onun sancıları var. Dediğim gibi anlayışlı olmakta çok fayda var, tüm tarafların anlayışlı olması lazım. Kriz dönemleri bu şekliyle atlatılabilir. Kaoslar bu şekliyle yönetilebilir. Bu konuda ben tüm paydaşları tüm tarafları itidalli olmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı. 

6. BÖLGE DESTEKLERİ UZAYACAK MI?
Elazığ’ın 6. Bölge Teşviklerinden yararlanma süresiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Başkan Asilhan Arslan, son gelişmeleri şu sözlerle aktardı: “6. Bölge Teşviklerinin uzatılmasıyla ilgili sözlü taahhütleri aldık devletten. Ben o yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Aksi bir durum olmazsa uzayacak gibi. Ama bu yeterli mi, değil. Elazığ için özellikle deprem ve afet bölgesi ilan edilmiş bir şehirde gerçekten taşlar çok fazla yerinden oynadı ve öngörülemeyen zararlar ve etkilenmeler söz konusu iş dünyasında. Özellikle afet görmüş şehirde, sadece OSB’lerdeki işletmelerimiz değil şehrin tamamının 6. Bölge desteklerinden faydalanması gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Fırat Kalkınma Ajansımızla bu konuda çalışmalarımız var. Valimiz, Milletvekillerimiz ve bizler bu konuyu takip ediyoruz. Önümüzdeki günlerde Ankara’da bunun resmi talebini de yapacağız ve takipçisi olacağız. Bu kazanımı Elazığ’a sağlamak istiyoruz ki iş dünyasını bir nebze de olsun rahatlatalım.” 

TEKSTİL VADİSİNDE SON DURUM
Fırat Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve 18 bin metrekare alana sahip kiralanabilir fabrikalardan oluşacak Tekstil Vadisi Projesi ile ilgili son durumu paylaşan Elazığ TSO Başkanı Arslan: “Tekstil vadisi projemiz, Fırat Kalkınma Ajansı destekli ve onların talebi doğrultusunda yürütülüyor. Biliyorsunuz yaklaşık   18 bin metrekare alana sahip kiralanabilir fabrika alanları oluşturuyoruz. Tüm sosyal donatılarıyla bu firmaların buraları kiralayıp gelip burada iş yapmalarını sağlayacağız. Onun dışında kendi fabrikalarını hızlı bir şekilde kurmak isteyen firmalarımız da var. Onlar kimisi kuruyor kimisi kiralama yoluna gidiyor. Bu şekliyle de tekstil yatırımcılarını almaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“COĞRAFİ TESCİLLİ ÜRÜNLER İÇİN KOMİSYON KURULDU”
Coğrafi tescilli ürünleri artırmak için bir komisyon kurduklarını söyleyen Başkan Arslan, bu tescillerle Elazığ’da marka değeri yüksek ve kalitesi de yüksek olan sanayileşmiş ürünler elde etmek istediklerini belirterek: “Coğrafi tescilli ürünleri arttırmak için bir komisyon kurduk. Gönüllülük  esasıyla çalışan dernek başkanlarımız, akademisyenlerimiz ve bizim kendi profesyonellerimiz var. Amacımız; Elazığ’ın en güçlü olduğu, özellikle marka değeri de kalitesi de çok yüksek olan ürünlerinin tescillenmesi, Avrupa tescillerinin sağlanması ve onların her türlü standardize edilmesi, bu standardizasyonla birlikte, sanayileşmesi, sanayileşmesiyle birlikte üretim miktarını arttırılmasıdır. Ayrıca bunların ulusal, uluslararası marketlerde-pazarlarda yer alması ana hedefimizdir. Tüm ürün gamları için özellikle tarım ve hayvancılık ürünleri için söylüyorum, sahada kooperatifleşme çalışmalarımız var. O kooperatifleşme çalışmalarımıza, gıda ve sanayi şirketini de oluşturarak artık Elazığ’da güçlü bir gıda sanayisinden bahsetmek istiyoruz. Bu coğrafi tescillerde onun için gerekli” şeklinde konuştu.

“HEDEFİMİZ BÜYÜK BİR GIDA SANAYİ EKOSİSTEMİ OLUŞTURMAK”
Coğrafi tescilli ürünlerle Elazığ’da bir gıda sanayi ekosistemi oluşturmayı amaçladıklarını söyleyen Arslan, şunları kaydetti: “Ürünlerimizi hem koruma altına almak hem de onlara katma değer sağlamak için bunu istiyoruz. Çünkü coğrafi tescilli ürünler eğer o logoyla satış yapıyorsanız normal piyasa fiyatın 2-3 katıyla satılabilir. Bu son derece değerli. En son aldığımız Menceki Buğdayı son derece değerli. Çünkü bizim bütün yemeklerimizin hammaddesi pozisyonunda. Ana girdisi bulgur ve bizim o özel bulgurumuz Menceki Buğdayıyla yapılıyor. Menceki buğdayının tesciliyle birlikte gastronomi anlamında Ata Oğuz yemeklerimizin de tescil çalışmaları yürüyecek hızlı bir şekliyle. Amacımız hem tarımı, hem hayvancılığı, hem bunların işleneceği gıda sanayi şirketlerini, hem e-ticaret portalleriyle  uluslararası marketlere sunmak. Bize düşen yönü bu işlerin alt yapılarının oluşturulması. Bizde o misyonu yürütmeye çalışıyoruz.”  

TESCİL ALMAK YETMİYOR
Markalaşma sürecinin oluşması için sadece coğrafi tescil almanın yetmediğini, oradaki zayıf halka gördüğümüz yerlerde müdahale edip oradaki halkayı güçlendirmenin de kendi görevleri olduğunu ifade eden Arslan, “Tarım kooperatiflerini onun için kurduk. Sanayi Teknoloji Bakanlığımızdan biliyorsunuz 25 milyon liralık bir destek aldık yüze elli hibeli. Onunla birlikte 1. Organize Sanayi Bölgemizde bu kooperatiflerin hem merkezini yapacağız hem orada freeze dried yöntemiyle ve iqf tesislerinde meyve ve sebzelerimizi işleyip pazara sunacağız. O başlangıcı prototip başlangıcı. Asıl hedefimiz büyük bir gıda sanayi ekosistemi oluşturmak, altlık anlamında da kooperatifleri bu şekliyle yürütüyoruz. Coğrafi tescillerle de destek veriyoruz buna.”

“GASTRONOMİ İÇİN KAYNAK ARAYIŞINDAYIZ”
Gaziantep mutfağından sonra 154 çeşit yöresel yemek ile ülkemizde ikinci zengin mutfağa sahip. Ancak bu mutfak lezzetlerimizi tadacağımız bir mekânımız ne yazık ki yok. ETSO olarak Harput’ta mevcut bir yapı ya da sivil mimariye uygun yeniden inşa edilecek bir mekanda bu hizmeti vermeyi ve bu konuda ticari kaygı yerine şehrimizin gastronomi turizmine katkı vermeyi düşünüyor musunuz? şeklindeki sorumuzu yanıtlayan Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, bu projeyi gerçekleştirmek için kaynak arayışlarında olduklarını belirterek şunları söyledi: “İlk göreve geldiğimiz anda hem valilikten hem de belediyeden yer tahsisi istedik. Maalesef sonuçlandıramadık, bunun burukluğunu yaşıyoruz. Biz 2018 yılında bunu planlamıştık. Maalesef istediğimiz noktaya gidemedik. Bir projede Avrupa Birliği’ne yazmıştık, gastronomi ARGE ekibi olarak. Amacımız tüm yemeklerimizin üzerinde bilimsel çalışmalar yaparak bunların soğuk zincir halkalarını oluşturmak için projelerimiz vardı ama maalesef onaylanmadı. Ama biz bu çalışmaları rafa kaldırmış değiliz. Yeni kaynaklar oluşturup yeniden o tesisleri Elazığ’a kazandırmak istiyoruz. Hala kaynak arayışındayız. Umuyorum bir yerden yakalayacağız. Yakaladığımız zaman da o tesisleri Elazığ’a kazandıracağız.”

“SİYASET DEĞİL EKONOMİ KONUŞTUK”
Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan’ın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ile yaptığı görüşmenin, Başkan Arslan’ın adaylığı ile ilgili olup olmadığı şeklindeki sorumuza ise Arslan şu cevabı verdi: “O partinin başkan yardımcısıyla ilimizin ve ülkemizin ekonomisi dışında bir şey konuşmadık. Meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinden sorumlu bir genel başkan yardımcısı. Şu anda iktidarın ortağı pozisyonda. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı geldi. Biz de haklı olarak ülkenin ekonomisiyle alakalı öngörülerimizi kendilerine iletip bunu parti meclisinde genel başkanları seviyesinde mütalaa edilmesini ve buna göre hareket edilmesini arzu ettik. İkinci bir konu ise Elazığ’ın 6. Bölge teşviklerinden faydalanmasıydı, bu konuda desteklerini istedik. Bunun dışında herhangi bir görüşmemiz olmadı. Bunu da açık yüreklilikle söyleyebilirim.”

“KARARIM DEĞİŞMEDİ”
Kariyerine siyasetle devam etmek isteyip istemediğini sorduğumuz Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan: “Siyasetle ilgili görüşüm hala aynı, ben işimi severek yapıyorum. Üyelerimiz beni bu görevde görmek istedikleri sürece ben görevde kalmak isterim. Bizim pozisyonumuza üyelerimiz karar verecek. Henüz seçim takvimi yok. En erken 2023’ün Ekim veya Kasım ayında olacak. Genellikle genel seçimlerden sonra oluyor. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı değerlendirecektir. Uygun görürse takvimi açıklar seçime gideriz yoksa erteler ve devam ederiz. Bu bizden bağımsız gelişen bir durum” dedi.