Sektöre Memur Engeli

24 Ocak 2020 depremini yaşayan Elazığ'ın yeniden ayağa kalkması ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla başlatılan imar ve inşa çalışmaları, kurumların ilgisizliği ve bazı yapı denetim firmalarının şahsi egoları sebebiyle kilitlenmiş durumda

Sektöre Memur Engeli
TAKİP ET Google News ile Takip Et

24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan depremin ardından hem TOKİ hem de özel Yapı firmaları tarafından yürütülen çalışmalar devam ediyor. 
TOKİ, hem rezerv alanlarında hem de Abdullahpaşa, Sürsürü, Mustafapaşa ve Rüstempaşa mahallelerinde gerçekleştirdiği yerinde dönüşüm çalışmalarının sonuna geldi.

DEVLETİN ÖNEMLİ DESTEĞİ
TOKİ’nin yanında özellikle merkezi mahallelerde ağır ve orta hasarlı binaların dönüştürülmesi amacıyla kat sahipleri özel yapı firmalarıyla görüşmeler yaparak binalarını yenileme ile ilgili görüşmelerini sürdürüyorlar.

Bu konuda devletin desteği ve özendirici katkıları da süreci oldukça hızlandırdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren kanuna göre 6306 sayılı kanun kapsamında hak sahiplerinde bankalardan kullandırılacak kredilere sağlanacak faiz desteği tutarları değiştirildi.

Buna göre binasını güçlendirmek isteyenlere verilen 50 bin lira kredi 80 bin liraya çıkarıldı.

Yine evini kentsel dönüşüme sokmak isteyenlere verilen 125 bin lira kredi 200 bin liraya yükseltildi.

Birden fazla evi olanlara verilen 625 bin lira kredi limiti de 1 milyon liraya çıkarıldı. 

DEVLETİN DESTEĞİNE TAKOS
Şehrimizin yeniden imar ve inşası için devletin iyi niyetle ve süreç, vatandaşın lehine sürdürmek amacıyla çıkardığı kanun ve verdiği katkılara rağmen, yerel kamu kurumlarının bu heyecandan uzak kalması ve vatandaşa kolaylık yerine zorluk çıkarması süreci tıkama noktasına getirdi.

YAPI DENETİM FİRMASI KEYFİLİĞİ
Devletin çıkardığı yasalar ile vatandaşlara sağladığı imkân ve avantajlar ile şehir merkezinde binaları bulanan kat sahipleri özel yapı şirketleriyle anlaşma yaparak kentsel dönüşüm sürecini başlatmaları ve şehrin toparlanmaya yüz tuttuğu bir dönemde, bazı yapı denetim firmalarının keyfi, şahsi ve kasti tutumları sürece zarar vermekle birlikte tıkama noktasına getirmiş durumda.

EGO TATMİNİ
Yapacakları inşaatların denetim işlemlerini yürütmek amacıyla Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne müracaat eden yapı şirketlerine sistemin atadığı yapı denetim firmalarının birçoğu, şehrin genel yapısı ve bir an önce inşa çalışmalarının tamamlanması için her türlü fedakârlığı gösterirken, bazı firmaların, yasaların kendilerine verdiği yetkileri kötüye kullandığı iddiaları  tepkilere sebep oluyor.

Sistemden kendilerine düşen inşaatların bir an önce tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi önceliği yerine, yetkisini şahsi egolarını tatmin fırsatına dönüştüren firmalar sayesinde inşaatlar aylarca gecikebiliyor.

DEVLET MEMURUNUN ÜÇ FİRMASI VAR
Şehrin kentsel dönüşüm çalışmalarına engel olan, bunu şahsi meselesi haline getiren ve halen  DSİ. 9. Bölge Müdürlüğü’nde 657 sayılı Devlet Memurları kanununa göre mühendis olarak görev yapan Yeşim Yüksel Kuzu’nun;  “Baran Yapı Denetim”, “Reyyan Yapı Denetim” ve “Elazığ Yüksel Yapı Denetim” isimli üç adet yapı denetim firması bulunmakta.

ESKİSİ GİBİ
Yeşim Yüksel Kuzu,  devlet memuru olduğu tarihten önce yapı sektöründe yapı denetim firmaları olan ve bu işi, ticari faaliyet olarak sürdürmeye devam ediyor.

Keban Belediyesi’nden aldığı memurluk unvanı sonrasında kurumlar arası geçişle DSİ 9. Bölge müdürlüğüne naklen geçiş yapan Kuzu,  bu kurumdaki görevine halen devam etmektedir.

KAMU ALDATILIYOR
Yasal olarak farklı isimler üzerinde gözükse de üç firmanın tüm iş ve işlemlerini bizzat Yeşim Yüksel Kuzu’nun kendisi yürütmekte, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yönlendirdiği yapı firma yetkilileri ile bizzat kendisi görüşmekte ve işlerin başında olduğunun yasal sıkıntı olmasına aldırış etmeden ticari faaliyetlerine devam etmekte. 

SÖZLEŞME FESHİ BİLEREK UZATILIYOR
Kendisine ait üç adet yapı denetim firmasında yapı şirketleri yöneticileri ile görüşen ve işin tüm kontrollerini ve denetimlerini bizzat kendisi yapan devlet memuru Yeşim Yüksel Kuzu, bazı firmaların kendisi ile çalışmak istememe gibi yasal haklarını kullanması taleplerine, zaman geçirmeden cevap vermesi gerekmesine rağmen süreyi kasten uzattığı ve bu tavrıyla ilgili firmayı sözde cezalandırmak gibi bir tavır içine girdiği iddiaları sektörün tüm paydaşları tarafından biliniyor ve şiddetle kınanıyor.

Şahsi meselesi ve hislerini, yasal olmayan ve kanunlarda açıkça suç sayılan bir konumda olmasına rağmen intikam aracı olarak kullanmasının  şehre ve sektöre haksızlık ve ihanet olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, bu firmaların şehri tıkadığını ifade ediyorlar.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İZLİYOR
Konu ile ilgili geçtiğimiz günlerde gazetemizde çıkan haberleri ihbar kabul edip adında soruşturma başlatan Yeşim Yüksel’in halen 657 sayılı kanun kapsamında  devlet memuru sıfatıyla mühendis olarak görev yaptığı DSİ 9. Bölge müdürlüğünün bu refleksine rağmen, Yapı denetim firmalarının üst denetleyicisi olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün hala bir adım atmamış olması kafaları daha da çok karıştırıyor.

Tüm şehrin ve yapı sektöründeki her bir insanın bizzat bildiği devlet memuru Yeşim Yüksel Kuzu’ya ait üç yapı denetim firmalarının varlığını tüm kamuoyu konuşur ve dillendirirken, bu firmaların denetimlerinden sorumlu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün olaylara kayıtsız ve ilgisiz kalması, geçtiğimiz günlerde göreve getirilen il müdürünün kuruma bir katkı sağlamadığı gibi müdürlük ile ilgili vatandaşların soru ve sorunlarına cevap vermesi için müdür yardımcısını görevlendirmesi de dikkatlerden kaçmıyor.

Basına konuşan müdür yardımcısının da vatandaşın sorunlarına ve gelen tepkilere cevap verme yerine “benim kurumum güzel işler çıkardı, benim personelim çok iyi çalıştı” cümlesinde öte vatandaşın problemlerine çözüm olacak bir cümle kurmaması da bu kurumun nasıl bir psikoloji  içinde olduklarını göstermesi açısından bir hayli ilginç bulundu.

SEKTÖRÜN ÖNÜ KESİLİYOR
Devlet memuru olduğu halde, bizzat yönettiği üç yapı denetim firması ile yapı sektörü temsilcilerini gereksiz mevzuat ve ilgisiz evraklarla canından bezdiren, yapıcı bir üslup yerine zorlama yorum ve gereksiz değerlendirmelerle zorluk çıkartan Yeşim Yüksel Kuzu, bu tavrı ve yaklaşımı ile sektörün en çok sorun yaşadığı bir isim konumunda. 

Hiçbir inşaat firması, bu üç firma ile çalışmak istemiyor ve süreci keyfi uzatmaları dolayısıyla farklı firmalardan yana tercih kullanmak istiyor. Kendisi ile çalışmak istemeyen firmalara yönelik; “istediklerini yapmadığımız için bizi eleştiriyorlar” klasik savunmasına sığınan Kuzu’nun bu ifadesinin doğruları yansıtmadığını ifade eden sektör temsilcileri, hiç kimsenin yasa ve yapı ruhsatı dışına çıkma imkan ve şansının olmadığını çünkü son denetleme mekanizmasının zaten çevre şehircilik ve belediyelerin ilgili birimleri olduğunu belirtiyorlar.

SÜRECE KATKI SAĞLANMALI
Elazığ gibi deprem yaşamış bir şehirde kamu kurumlarının vatandaşların problemlerini kısa süre içerisinde çözmeleri ve tıkanan noktaları belirleyip inisiyatif alarak gidermeleri yerine, yeni problemlerin oluşmasına katkıda bulunmak, oluşan sorunların çözmek yerine uzaktan izlemek gibi bir tavır takınmalarının yanlışlığına dikkat çeken sektör temsilcileri, yapılanların yeni Türkiye bürokrasisine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hizmet anlayışıyla örtüşmediğini  belirtiyorlar.

BAKAN KURUM EL ATMALI
İlimizde yaşanan bu hukuksuz uygulamalar ile sektörün hızını kesen ve heyecanını yok eden firmaların dikkatlerinin çekilmesi, bu firmaların gerçek sahibi olan şahsın tercihini yaparak, ya devlet memurluğunu ya da yapı denetim firmaları sorumluluğunu yürütmesi kararını vermesi gerektiğine dikkat çeken yapı sektörü temsilcileri,  bu konuda Elazığ’a 15 aydan beri önemli desteği ve katkısı olmuş ve her sorunumuzda yanı başımızda olmuş Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un el atmasını ve ilgilerden bilgi alarak gerekli talimatı vermesini bekliyorlar.

KANUN NE DİYOR?
 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun B Bölümü “Devlet Memurlarının Yasakları” 5. Maddesinde  
“Madde 5. Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı 
Memurlar;
 1) Türk Ticaret Kanununa göre “tacir” veya “esnaf” sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamazlar. 
2) Ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamazlar. 3) Ticari mümessil veya ticari vekil olamazlar.
4) Kollektif şirketlerde ortak olamazlar.
 5) Komandit şirketlerde komandite ortak (şirket borçlarıyla ilgili sorumlulukları, tüm malvarlıklarıyla sınırsız sorumlu ortak) olamazlar.
 6) Adi şirketlerde ortak olamazlar. 
7) Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi ve murahhas müdür olamazlar. 
8) Limited şirketlerde müdür olamazlar.
 9) Mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamazlar. 
10) Gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamazlar.
Memurlar, kendileri için yasaklanmış bu faaliyetlerin, eşleri, reşit olmayan ya da kısıtlı olan çocukları tarafından yapılması halinde durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdür.”