Külliye Danışmanları Okusun

Elektrik firmalarıyla zirve sonrasında açıklama yapan Enerji Bakanı Dönmez,'Enerji fiyatları küresel bir sorun haline geldi. Elektrik dağıtım şirketleriyle kriz yönetimi üzerine görüştük. Elektrik dağıtım şirketlerimizle bir araya gelerek çalışmaları değerlendirdik. Uyarılarımızı yaptık. Güçlü ve zayıf olduğumuz noktaları değerlendirdik. Bizim açımızdan verimli bir toplantı oldu. Enerji sektörünün üretim iletim dağıtım şeklinde yeniden düzenlenmesi sektörün büyümesinde yeniden ivme kazandırmıştır. Dağıtım şirketleri tarafından 40 milyar liralık yatırım yapıldı. Bu yıl bu rakam 67 milyar liraya yükselecek. Yeni yatırımlarla şebeke ağımızı genişletiyoruz. 100 milyar dolarlık yatırım son 20 yılda yapıldı. 100 bin megavata elektriğimizi son 20 yılda ulaştırdık' demiş.

Külliye Danışmanları Okusun
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu cümlelerden elektrikte bir fiyat indirimi yapılacağı havası ve iklimi yok. Ya tersi, dağıtım şirketlerinin geçtiğimiz yıl ile bu yıl yapacakları yatırım rakamları veriliyor ve fiyatlar makul gibi görülüyor.

Dönmez’in, “100 TL’lik elektrik üretim miktarının 50 TL’sini devlet ödüyor” açıklaması ise ayrı bir öngörüsüzlük örneği.

20 yıl iktidarda olan bir hükümetin bir enerji politikası olmaz mı. Güneş zengini olan bir ülkede lisans kotası nedir Allah aşkına? Kaldı ki özel sektöre vermedin diyelim GES yetkisini, devletin milyarlarca dönüm hazine arazisine profesyonel şirket mantığıyla neden güneş tarlaları inşa etmezsiniz?

Sistemi kurduktan sonra iki güvenlik görevlisi işletim maiyeti olan böylesine hayati ve karlı bir yatırımı neden devlet olarak siz yapmazsınız da “yüzde 50 sübvanse ediyoruz gerekçesine” sığınırsınız.

TKDK zaman zaman işletmelerin çatılarına uygulanacak güneş enerji sistemleri hibe destek çağrısına çıkıyor. Vatandaş müracaat ediyor, projesi onaylanıyor ve fakat AKSA yetkilileri yok buradan hattımız geçmiyor, yok trafo yetersiz bahanesi ile bu girişimleri engelliyor. İşletmeci, “lüzumu yok, üç kilometrelik iletim hattını da ben çekeyim” dediğinde ise farklı sudan gerekçe ortaya konarak üretimin önüne geçiliyor.

Üretim az olunca doğal olarak sübvanse çok oluyor,  zam da kaçınılmaz oluyor. Bu fasit dairede ise olan vatandaşa oluyor.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz Külliye’nin o vizyoner, ufuk sahibi ve işin uzmanı danışmanlarına. Bu ülkenin varlık içinde yokluk ve sefalet çektiğimiz iki alanı var. Biri tarım, biri de enerji. Lütfen buna kafa yorun. Bunu çalışın. Yüzünüzü iltisaklı olduğunuz şirket ve imtiyazlı holdinglere değil, halka ve ülkenin zenginliklerine ve bu zenginliklerin değerlendirilmesi için çırpınan vatan evlatlarına döndürün.