Servet Baş

Ocak Enflasyonu

Servet Baş

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak Ayına ait enflasyon rakamlarını açıkladı.  Buna göre aylık yüzde 11.10 olurken yıllık enflasyon da yüzde 48,69’a yükseldi. 

Açıklanan enflasyon oranını Dünya ve Türkiye boyutuyla ele alırsak şunları söylemek mümkün:

Dünyada enflasyon son derece yüksek olurken Türkiye ise ülke bazında en fazla enflasyona sahip ülkeler arasında yer alıyor. 

Enerji ve gıda gibi enflasyonu yükselten kalemlere karşın ülkemizde enflasyonun çok daha yüksek olmasının ana nedeni dışa bağımlılık ve dövizdeki yükseliş oldu. 

Eylül ayı itibarıyla faiz indirimine gidilmesi, dövizde önü alınamaz bir atağa neden olmuştu.  Aralık ayında dolar kuru 18,70'e kadar çıktı. Müdahaleler sonrası dövizdeki oynaklık azalsa da o günlerdeki yükselişin enflasyona olan yansımasını bugünlerde görüyoruz. 

Aralık ayında %36,08 olan enflasyonun ocak ayında  %48,69'a çıkması, enflasyon ile mücadelenin bu yıl ne denli zorlu geçeceğinin de açık bir göstergesi. 

 Faizin %14 olduğunu tekrar hatırlarsak, liranın reel kaybının ne kadar arttığını da görebiliriz. Bu döngüde beklenildiği gibi ne dolarizasyon azalıyor ne de TL'nin reel değeri korunabiliyor. 

Üretici fiyatları 2021'de %79,89 oranında arttı. Böylesi bir maliyetin ise yarısından daha azının fiyatlara yansıtıldığını görüyoruz ve eğer ÜFE diğer aylarda artmaya devam ederse ÜFE – TÜFE arasındaki makasın daha da açılması enflasyonda zirvenin görülmediği anlamına gelir. Bu da ilerleyen aylar için %50'nin aşılması demek olur ki zaten reel olarak enflasyon %50'yi aşmış durumda. 

Her enflasyon verisi durumun ne kadar zor olduğunu açıkça gösterirken ekonomi aktörleri de siyasi kanat da mevcut politikada ısrarcı ve Mart sonuna kadar bu durumun devam edeceği belirtiliyor.  Peki, şartlar daha kötüye gidince ve zor daha da zor olunca,  durumu düzeltmek de daha da zor olmayacak mı? Herkesin her şeyi çok iyi bilmesine rağmen hatadan da dönülmemesi de işin başka bir tartışmalı tarafı. Sonuçta olan, alım gücü her gün düşen vatandaşa yani bizlere oluyor. 

Yurt içinde bu durumlar yaşanırken, birileri hala Merkez Bankası’nın ve mali politikaların uygulanması ile döviz ve enflasyonun üstesinden gelinebileceği ve her şeyin düzeleceğini zannetmekte. İşin aslı böyle olmamakla birlikte tüm dünya devletlerinde faiz sebep, enflasyon sonuç ilkesine bakılmaksızın faizlerin arttırılması yönünde bir eğilim vardır. 

Bu gerçekler ışığında önümüzdeki tehlikeler nelerdir diye sorulursa şunları söyleriz; 

Bu yıl içerisinde ülkemizde ciddi anlamda döviz ve enflasyonun köpüğünü almak için bütün enstrümanlar ortaya konulacaktır. İnşallah bu enstrümanlar ile köpük alınır da ekonomi tekrar eski günlerine döner vatandaşlar da rahat bir nefes alır. 

Ancak ülkemiz sınırları etrafında özellikle bizi çok yakından ilgilendiren Rusya- Ukrayna sıcak savaşının patlaması an meselesi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu krizin son bulması için ciddi çalışmalar yapıyor. Nitekim bu çalışmaların ilk adımı bugün atıldı. İnşallah bu diplomatik çalışmalar sonucunda savaş çanları susar ve dünyayı ciddi anlamda ekonomik buhran ve 3. Dünya savaşına sokacak adımlar da son bulur. Tersi durumda ise değil bizim ülkemiz, hiçbir devlet bu ekonomik buhranı görmek istemeyeceği de aşikârdır.  

Ekonomi düzelir mi? 

Ülkemizde ve dünyada bu kadar sıkıntıların olduğu bu dönemde enflasyon rakamlarının bir kaç ay daha yüksek gelme ihtimalinin şimdiden konuşulmasına rağmen,  dünyanın gözü kulağı Rusya –Ukrayna krizinde olması,  tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik sorunların çözülüp çözülmeyeceği merak konusu. Cumhurbaşkanı savaş söylemlerinin son bulması için bugün gittiği Ukrayna da ve haftaya da Rus lider Putin ile İstanbul da yapacağı görüşmelerin olumlu geçeceği kanaatindeyim. Bu sorunu Recep Tayyip Erdoğan tarafından çözülmesi durumunda Ülkemiz,  orta doğu ve Avrupa ülkeleri arasında yeniden saygın ve itibarlı bir devlet olma konumuna ve ileriki yıllarda ise dünya devletleri arasında saygınlığını daha da artıracaktır. 

Bu sorunun çözülmesi tüm dünya devletlerini etkileyeceği gibi ülkemizi ise katbekat olumlu etkileyecektir. Bu hafta başından beri hazineye söz verildiği gibi şirketler tarafından 2 milyar dolar bozdurularak kur korumalı mevduat hesabına aktarıldı ve bunun devam edeceği ayrıca İleriki haftalarda da ekonomi adına kabine toplantıları sonrası sayın cumhurbaşkanının yeni enstrümanları sunması beklenmektedir. Bu enstrümanlar ile korku endeksinin de azalması ve dövizde ciddi bir çözülmenin olacağı, ardından enflasyonun düşmesine etki edecek ciddi ekonomik çözümlerin yolda olduğunu belirtiyor,  ekonomide yeni gelişmeler ile buluşmak dileğiyle saygılar sunuyorum.
 

Yorumlar 2
Ekrem Oğuz Özafşar 03 Şubat 2022 22:58

????????

Doğangüneş 03 Şubat 2022 18:56

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati son dakika açıklaması yaparak Enflasyon nisan ayında zirveye ulaşacak ve yüzde 50 oranını geçmeyecek.bakalım 2022 nasıl olacak Allah İyi yapsın

Yazarın Diğer Yazıları