Rüveyda Sadak

Bu Bir Öğün: Çim Ve Limon (!)

Rüveyda Sadak

Bilinen ve aylardır devam eden uzun bir zamanın pek de uzak olmayan yakın gerçeği, Gazze… Ramazan ayındayız, malum. Ramazan ayının sadece yemekten ibaret olduğunu ispata gerek bile duyulmaksızın bugün ne yesem’i, Gazze’de de bir Ramazan olduğunu bir sahur bir iftar ve oruç kavramını, yemek içmek dışında bir yaşam mücadelesi kapsamında hatırlatarak yaşatıyor. Bugün yenilmesi tercihlere bağlı olan çok alternatifli ve ismiyle farklı bir istisna olan yemekleri, ‘Pişmiş Çim ve Limon’ dışında herhangi bir seçeneği dahi ol(a)mayan bir sofra ile kıyaslamak, karşılaştırmak, vicdani rahatlık ile denk olmayan yüzeysel bir ifade olurdu, öyle değil mi? Gazze’deki bu görsel, yemek miydi ya da gerçekten yemek sanılan bir sofra mı? Ve bu biçimiyle bir iftar bir sahur ne anlatabilir, ne anlatıyordu Gazze’de? Var olmayan bir sahur mu bir iftar mı, gerçekten hangisiydi, Ramazan’da yaşanılan bu fotoğrafın kendisi! Doğru olan şu ki bu ne bir iftar, ne bir sahur olabilirdi. Eksantrik bir örnek de değildi, farklı bir şekli benimsemek için spesifik bir yemeğin Ramazan’a dair bir tanıtımı olabilir miydi, tabiî ki değildi, dikkatleri yoğunlaştırma çabası ise hiç değildi. Statik bir sofra ve tabaklarda olmayan ve aslında olması gereken yemeği, pişmiş çim ve limon şeklinde, açlığı telafi edebilmek adına ve rağmen tokluk oluşturabilmek mümkün olmasa da Ekim’den Mart’a, mekânın Gazze mağduru Filistin halkının, ifade ettiği bir gerçekti, bahsedilen. Gazze’de, aylardır toprak birikintilerinde yaşamaya çalışmak, bombalara maruz kalmak ve Ramazan ayında farz bir ibadet olan orucu, olmayan yemeğin sirkülasyonunda yine de yerine getirebilmeye çalışmak değil miydi, Gazze’nin şimdi’si...

Ramazan normali rutinlerin, menü tercihleriyle bir alışkanlığa dönüştüğü görülürken, sosyal platformlardan internetin sosyali olan klasik temalar, şaşırtmıyor. Sosyal medyalarda an’ı paylaşan yemek çeşitli fotoğraf kareleriyle Gazze’nin an itibariyle eksik katlı yemek menüsünü, aynı seviyede görmek, çelişkiyle anlaşılabilecek kadar net bir kavram olsa gerek. Soruldu ve soruluyor. Adıyla sabit ve hangi yemek olarak meraka merak şeklinde, şahsına münhasır olan fotoğraflarıyla şu renkli yemek isimleri… Ramazan ayı, oruç demek ise o halde seçenekleri limitsiz kılan ve yemek için soruyla orantının belirsizliğini, iftara kadar devam ettiren bir artı değer olmadığını söyleyebilir miyiz? Gazze’nin günümüz gerçeğinden, seçilerek tercihi zorlayan yemek sofralarına, yiyecek başka hiçbir ürünün olmadığı doğrusundan, Gazze’de tüketilen, çim ve limonun yemek imiş gibi zannedilip, şartların gerektirdiği bir imkânsızlık ve sofradaki adının bir yemek olmasına, yemek ismi kullanırken tekrar bir düşünmek diyelim. Gazze’de bir Ramazan var, olmayan yemeklere rağmen.

Yazarın Diğer Yazıları