Başarılı insanların hayatlarıyla ilgili demeçleri veya hikayeleri okuduğunuzda kesin olarak denk gelebileceğiniz bir de cümle vardır: “Ben, hiçbir zaman oldum” demedim.
Ünlü bir şair, bir ressam ya da bir iş insanı mesleğinin başında “evet ben en iyisiyim ya da olacağım” yanılgısına kapılır. Kendini geliştirdikçe bir gerçekle yüzleşir, ne kadar çok öğrenirsen o kadar çok bilmediğini anlarsın. Ve kritik eşik geçilince şu cümle elbet gelir dile: “Ben hiçbir zaman oldum” demeyeceğim.
Son günlerde gazetecilik mesleği ile ilgili Elazığ’da oldukça iddialı yaklaşımlar görüyoruz. Ben oldumlar, en iyisi benimler gibi özgüven patlaması misali satırlar siteleri süslüyor.
Neyse ki bu yaklaşımı Elazığ’da yıllardır ulusal ölçekte yayın yapan ve fedakarca yüzlerce meslektaşımıza istihdam sağlayan 2 televizyon kanalı, hem internet sitesi hem de gazetesiyle yine onlarca gazetecinin mesleğini icra etmesine olanak sağlayan 3 yerel gazete ile birçok meslektaşımızın çalıştığı 1 yerel gazeteden duymuyoruz bu sözleri.
Bu durum gelecek adına umut veriyor bir nevi. Şayet ben yukarıda anlattığım gibi başarı hikayelerini okuduğum meslek büyüklerimi, her daim istişare halinde olduğum üstatlarımı dinleyeceğim. Hiçbir zaman “ben oldum, en iyisiyim demeyeceğim.” Köklü Elazığ basın kültürünün içerisinde bulunmaktan ve vazife almaktan gurur duyarak bu çıtayı en yukarıya taşımak ve her gün daha iyisini yapmak için mücadele edeceğim.
Bu konuyla ilgili son söz, ne demiş atalarımız: “Kendini öveni koy kaç, elin övdüğünü al kaç!”
ELAZIĞ’DA AK PARTİ HAZIR
Sevgili Elazığlılar, yukarıda da aktarmak istediğimiz düşünceden hareketle, Elazığ’da her sorunu her problemi gündeme getiren, bu doğrultuda mesai kavramı gütmeden 7/24 çalışan 2 yerel televizyon, 3 resmi internet haber sitesi, 4 yerel gazete bazı kulis bilgilerine ulaşmış ve Ak Parti’nin muhtemel ilçe ve belde adaylarını kamuoyuna duyurmuş.
Bu kadar önemli basın yayın kuruluşlarının elde ettiği kulis bilgilerini kamuoyuna duyurmak elbette ki önemli bir gazetecilik pratiğidir. Belirli bir oranda yanılma payı da elbette ki bu işin doğasında vardır. Ancak biz bununla şimdilik övünmüyoruz. Resmi açıklamalar gelince de övünmeyeceğiz. Bu bizim işimiz. Günün sonunda övme ya da yerme işini kamuoyu en iyi şekilde yapacaktır.
Bu doğrultuda bizlerin Ankara kulislerinden elde ettiği bilgilere “ne yanlış ne de doğru diyemem” şeklinde açıklama yaptığı söylenen Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım da bugüne kadar doğru bir tavır ve siyaset pratiği sergilemiştir. Kaldı ki kendisinin bile haberdar olmadığı ve bilgi sahibi olmadığı bir liste için ne diyecekti ki. “külliyen yanlış ” dese yarın liste açıklansa mahcup olmayacak mıydı? Düşünsenize Yıldırım bu listeye yanlış dese taraf doğru derse yine taraf olmuş olmayacak mıydı? O halde belki de kısa ve öz olarak “listelerin kaynağı biz değiliz” şeklinde açıklama yapılabilir miydi, yapılabilirdi. Yapılmadı çok büyük bir sorun mu? Değil.
Kaldı ki açıkladığımız listelerin ne kadar doğru olduğuna yakın zamanda tüm kamuoyu zaten şahitlik edecekken Elazığ’dan Malatya’ya geçemeyen insanların Ankara’dan aldığını iddia ettiği kulis bilgileriyle Şerafettin Yıldırım’a aba altından sopa göstermesi de gerçekten kamuoyu nezdinde gülünç bir konu oldu.
Kamuoyunda tek hata olarak görülen konu Şerafettin Yıldırım’ın bugün yaptığı açıklama. Buna hata demek de olmaz aslında. Hiç kimseyi kırmamak, incitmemek ve küstürmemek adına 4 yıldır büyük bir mücadele veren Şerafettin Yıldırım’ın yine bu minvalde yaptığı açıklama makul olarak karşılanabilir.
Sahi Başkan, her şey yolunda giderken, Ak Parti Elazığ’da tarihi bir rekora hazırlanırken, teşkilat hem kadın hem gençlik kolları ile gece gündüz demeden bir seçim startı vermiş ve tam hazır bir görüntü verirken bu kadar uyumlu bir çalışma yürütülürken 2 yıldır ha görevden alındı ha alınacak sözlerinin yanında sen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeniden tam yetki alırken ne istiyorlar senden açıkla, sen de kurtul biz de… Ne istiyorlar senden belli ki çok da bir şey değil ama ver işte sen de kurtul biz de.
