Ömer Enes YILAR

Gençliğin Son Virajında, Her Şeyin Farkındayım

Ömer Enes YILAR

Dünyanın her anlamda en bereketli topraklarına sahip Türkiye, genç nüfusuyla dünyanın gıptayla baktığı bir ülkedir. Ancak biz kendi içimizde belki de yeryüzünde tek olan bu cevheri işleyebiliyor muyuz? 

Daha gençlik yıllarında çağ açıp, çağ kapatan Fatih’in nesli; akıl, irade, cesaret ve yeteneği, genetiğinde daha doğuştan bir hediye olarak elde ederken bu cevheri kim işleyip de kullanılabilir hale getirecek?

Evet… 30’a merdiven dayamışım, gençliğimin son virajında her şeyin farkındayım…

Gençlik elden gidiyor siz farkında mısınız?

Gençlerin hapsolduğu bu karanlık sokakları ne zaman aydınlatacaksınız!

Bu cennet vatanda kimi Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Egeli, Akdenizli… Bütün gençlerimiz ayrı bir canavarın pençesinde kendi başına mücadele ediyor… 
Kimi iş derdinde kimi aş… Kimisi Hain Terör Örgütlerinin sömürmeye çalıştığı duygularıyla kandırılmanın gölgesinde, kimisi uyuşturucu satıcılarının attığı oltaya yem olmanın eşiğinde…

Ortak bir değer üretemiyoruz gençlerimiz için… Tüm ülke gençliğinin etrafında kenetleneceği, birbirini koruyup kollayacağı, yarınlara umutla bakacağı ortak bir değer üretemiyoruz! 

Gençlerimiz sokak arasında, sosyal medyada, hatta kendi zihinleri içinde yapayalnızlar… 

İktidarın politikaları yetersiz, muhalefet gençleri siyaset malzemesi yapmış, STK’lar gösteriş peşinde, aileler bilinçsiz ve gençler bir başına…

İşte gördük… Dün gece yüreğimize saplandı yaşanan olayın acısı… Hayatının baharında 18 yaşında bir genç kızımızı daha kaptırdık bu canavar karanlığa… Kim suçlu, kim haklı, kim gördü, kim sakladı… Cevabını aramamız gereken sorular bunlar değil. Tek bir soru var sorulması gereken: NEDEN?

Uyuşturucuya, teröre, şiddete, cinayete kurban verdiğimiz, kaybettiğimiz gençlerimizin bu duruma düşmelerinde tek bir hata, tek bir suçlu aramak elbette ki yanlış olacaktır. Tüm bu yaşananlar ülke olarak hepimizin sorumluluğundadır.

Gençlerimizin geleceğe umutla bakacağı, kaybedilenlerin geri kazanılacağı, teröre, uyuşturucuya, şiddete giden yolların tıkanacağı bir ülke inşa etmek zorundayız.
Geleceğimizi gençler kuracak, onlar inşa edeceği bir sonsuzlukta var olacak adımız! Bu yüzdendir ki gayretimizin, politikalarımızın, projelerimizin, bütçemizin tamamını evet, tamamını onlar için oluşturmalıyız. Tarihini, kültürünü ve değerleriyle birlikte umudunu kaybetmiş gençlerden, hiçbir şey bekleyemezsiniz.

Tabi ki bizim de sorumluluğumuz olacak. Ne diyor Mustafa Kemal Atatürk: “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.”

İşte biz, bu dahilî ve haricî bedhahların gençlerimizi hapsettiği karanlıktan kurtarmak için ne olursa olsun mücadele edeceğiz.

Evet bugün hepimiz 22 yaşındayız ve bir 22 yıl daha yaşayabilecek miyiz bilmiyoruz. Yaşayacaksak eğer bu karanlığı aydınlatmak için mücadele edeceğiz!
 

Yazarın Diğer Yazıları