Ak Parti davasını sahiplenmek iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, davayı kişisel menfaatleri için sahiplenip basamak olarak kullananlar, ikincisi ise bunu hem ülkenin hem de ümmetin son siyasi kalesi olarak görüp yaşatıp geliştirmek için canından, malından ve tüm kişisel menfaatlerinden ödün veren samimi ve fedakâr dava adamları…
İkinci yoldaki kişilerin sayısı ne yazık ki her geçen gün azalıyor.
Erdoğan da bunu fark etmiş olacak ki vakti zamanında “Bana Ömerleri Bulun” gibi önemli bir cümle kurmuştu.
Ömer’ini bulan şehirlere Elazığ dahil edilmeli. Hatta en başta yazılmalı. Bunun bazı nedenleri var.
Tüm handikaplara ve 2 güçlü bağımsız adaya rağmen Elazığ 3 vekil çıkardı.
Bir Ak Parti il başkanının milletvekili ya da belediye başkan adayı olması en doğal sonuç olarak bilinirken Şerafettin Yıldırım, sürecin hassasiyetinden ve öneminden hareketle bu makamlara hiç yönelmedi. Ön planda her zaman inandığı davanın başarısını tuttu ve bu durum her zaman söylemlerine de yansıdı.
Mikrofonu her eline aldığında kendi başarısından tek bir kelime bile söz etmedi. Her zaman birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Cumhur İttifakı’nın birlik ve bütünlüğünü zedeleyecek en ufak sorunlara bile fırsat vermedi.
Tüm ekonomik ve siyasi handikaplara rağmen yerel seçimlerin en iddialı partisi de değişmedi ve halâ Ak Parti.
Ak Parti’nin oyu sadece Elazığ’da değil Türkiye genelinde düşmesi beklenen bir sonuçtu. Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar bu düşüşün temel nedeni olsa da büyük deprem felaketlerini yaşayan Elazığ’da bu sorunlar iki kat daha fazla olarak görülüyordu.
Birçok güçlü rakibe ve dezavantaja rağmen Ak Parti Elazığ’da 3 vekil çıkarma başarısını gösterdi. Bu başarının arkasında olan etmenlerin başında ise seçildiği günden beri “siyaset sahada yapılır, sahada kazanılır” anlayışıyla çalışmalarını sürdüren ve şehrin her karşısına bir kez değil birçok defa ayak basarak “Ak Parti’nin sorun çözücü” rolünü yüz yüze anlatan İl Başkanı Şerafettin Yıldırım’ın özverisi ve davaya inanmışlığı geliyor.
Siyasi gözlemcilerin küskün seçmenlere dikkat edilmesi gerektiği konusunda yaptığı uyarıları dikkate alan Yıldırım, bu konuyu da göreve geldiği günden bugüne kadar hiç boş geçmedi.
Şehirde daha önceden Ak Parti’ye oy veren ve teşkilatlarda görev alan ancak bazı nedenlerden dolayı kırgın olan kişi ve kesimlere yönelik yapılan çalışmalar da hiç aksatılmadı.
İşte tam da bu nokta önemli bir seçime daha hazırlanan Ak Parti’de Elazığ İl Başkanı olan Şerafettin Yıldırım, yeni yetkiyi, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir kez daha aldı.
Tüm bu gelişmeler de gösteriyor ki 2024 seçimlerinden sonra Elazığ’da hem siyaset hem belediye hem de teşkilat uyumlu bir şekilde çalışmaya ve Elazığ’a hizmet üretmeye güç birliği içerisinde devam edecek…