Spor Tesisleri

Spor yapak istiyorum, hem yürümek hem de koşmak istiyorum yetmezse aletlerle çalışmak, temiz hava almak, dinlenmek, dinlenirken suyumu, çayımı içmek istiyorum. Sahiden nereydi orası. Hangi sahil ya da hangi ormanlık alanda kalmıştık. Aradaki fark bu olsa gerek. Keban yolu Hulusi Sayın caddesine bundan üç veya dört yıl önce yürüyüş yolu yapıldı tıpkı Malatya yolunda yenilenen gibi. Antep’ten getirilen baskı makinası, malzeme, yapıştırılan ve sıkıştırılan malzeme evlere şenlik, fazla değil yaklaşık bir ay sonra iş teslim edilmeden alttan şişerek kabarmaya başladı. Sen yürümene bak dediler, takılıp düşersen aldırış etme, tümsekleri atlayarak geç dediler, görme dediler. Bizde söylenene uyduk, Allah yapısı değil kul yapısı dedik hata düzeltilir diye bekledik. Tabii çözüm beklerken araçlardan suratımıza üflenen zehirli gazı solumaktan da geri kalmadık, bol nefes al ver atarsın dediler. Çözümsüzlük yok, çözüm bizim işimiz, haydi sökün ve kaldırın burasını denilerek kimine göre yanlış, bana göre doğru olan yeni düzenlemeyle o çirkin görüntü nihayet son bulmuş olurken biz de düşmekten kurtulmuş olduk. Hulusi Sayın Caddesi araç trafiği yoğunluğu ile bakıldığında spor yapmak için uygun bir güzergâh olmadığından oradaki en akıllı çözümün, Üniversiteye ait spor tesislerinin halkın hizmetine sunulmasıdır diye düşünürken, bir burasımı demekten ’de kendimizi alamadık doğrusu. Madalyonun bir başka yüzü de Viroloji parkının yanındaki park’ ta yıllardır var olan yürüyüş yolu. Yıllar öncesinin toprak haliyle bilirim orasını, sulanarak toz olmaması sağlanırdı. Daha sonra değişik bir hava esmeye başladı orada, içki şişeleri, aç gözler, boş sözler. Yetmedi, çay ocağımız, büfemiz, ne olduğu belirsizlerimiz eksik denilerek bir de kürsü takviyesi yapıldı. Baba yiğitsen ailenle yürüyüş ya da aletli spor yap bakalım şimdi orada nasıl olacak sa. Sonrasında mesire yerinde yürüyüş yolu düzenlemesi ile kültür parktaki çalışmalar eklendi yapboz tahtasına. Yetmez yetmeyecek, ben sen ya da bir başkası fark etmez bu toprakların çocuğu bu Ülkenin vatandaşıyız sonuçta. Uzaydan gelmedik, başkasından istemedik. Bizim olanın bize sunulmasını bekledik, yaşlının, gencin, spor yapmak isteyenin sesi kulağı olmayı istedik. Kamu kurumlarının adı ne olursa olsun, ister özel idare, gençlik spor müdürlüğü, belediye, okullar kim varsa bu işin içerisinde spor salonları başta olmak üzere spora yönelik ne kadar tesisleri varsa halka açık hale getirilmesini istiyorum diyebiliriz bunun adına. Spor sahasında futbol oynamak, temiz bir zeminde yürüyüş yapmak, okulların spor salonlarında basketbol, voleybol ya da başka bir dalda spor yapmak istiyorum. Kapıları kilitli, halka kapalı, kapısında nöbetçi olmadan faydalanmak istiyorum buralardan, kendim için değil bu millet için istiyorum, gençliğimiz geleceğimiz için istiyorum, sağlıklı bir nesil sağlıklı bireyler kazanmamız için istiyorum. Ekipler oluşturup salon sporları yapmak isteyen gençlerimiz için özellikle okulların spor salonlarının açık olmasını bekliyorum, tıkayarak, kapatarak, engelleyerek kötü alışkanlıklara, uyuşturucuya, gaspa, hırsızlığa, suça çözüm bulamayız. Yıllar önce Hazar gölü çevresinde bulunan resmi kuruluşlara ait kamp alanlarının halka kapalı olması nasıl yadırgandıysa ya da kendinden olmayana kapalı olduysa şimdi bunun tersine dönmesini bekliyorum her yer bizimse buralardan faydalanmak da bizim hakkımız olsun diyerek sağlıkla kalın esen kalın.