Mehmet DUMAN

Ne zaman büyüdük

Mehmet DUMAN

Çocuk gibiyiz maşallah, hormonla değil ki günlük büyümeye tanık olasın, yıllık olarak bakıyoruz değişime, emzirip, yedirerek birazda iteleyerek izliyoruz aldığımız yolu. Atan ve tutan da sıkıntı yoksa durmak yok git gidebildiğin yere kadar. Yollar gitmekle bitmiyor ki, başlangıç ve varış, nerede gizlenmiş belli değil. Çağalar koşarak, düşüp kalkarak, sütünü içerek ve uyuyarak büyürlermiş, bize Amerikan süt tozunu süt diye itelemeye kalktıklarında büyüme yolunda sınıfta kaldığımıza parmak basarım ama koşarak, düşerek, salça ekmek yiyerek büyüdüğüme adım gibi şapka çıkartırım. 2020 yılını nasıl geçirdiniz diye bir soruya şahsım adına muhatap olsam, kısa ve öz olarak ömrümden bir değil beş yıl alacağım var derdim. Ömür gelip geçiyor işte, bir dokun bin ah işit demişler, iyisi mi fazla kurcalamaya gerek yok, Rabbimin takdirine şapka çıkartıp şükür ediyorum, en azında nefes alıp veriyoruz yaşadığımız an için. Sahiden nasıl geçmişti geçen yıl dediğimiz 2020. Müjdeler olsun bir yandan dizlerimizin üzerinde durmaya çalışırken birde bakmışız ki büyümüşüz. Sesini çıkarma, yerinden kımıldama ya da kıpırdama, düşersen elinden tutan olmaz, kimsenin gücü yok seni kaldırmaya bilesin. Sen büyüdüğüne de fazla inanma, sen gözünle gördüğüne, yaşayarak inandığına takıl bu aralar. Büyümüşüz görmüyor musun diyebilirsin bana, Vallahi ne yalan söyleyeyim, ben ne zaman doğdum hatırlamıyorum ki ne zaman büyüdüğümü göreyim. Depremi ben yaşadım, küresel salgını ben yaşadım, eşimi dostumu arkadaşımı ben kaybettim, ben açım benim komşum aç, hayat pahalı, enflasyon yüzde iki yüz, ailede bir kişinin iş bulup çalışması yetmiyor artık, işsizlik nüfusun önemli bir bölümünü sarmalamış, emeklim kiracıysa Allah gani, gani sağlık versin. Ben nasıl büyüdüğümü hangi ara görecektim ki, oldubitti’ ye mi geldim acaba. Herkese tavsiyem çocuklarınızı erkek, kız demeden okutun diye çok öğütler aldık, bizden sonrakilere öğütler verdik. Bakın ban nasıl dinlemişim bu tembihi, şu an üçüncü üniversiteyi okuyan çocuğumun geleceğini kim ona ne şekilde verebilir bileniniz var mı, ben bulamadım, çözüp de çıkamadım kördüğümden. Baban zenginse sıkıntı etme diyorlar açar sana bir işyeri çalışmış olursun, yoksa eğer babanda bir fısıltı on tane üniversite bitirmiş olsan sen yine devam et. Hani bu çocuklar bizim geleceğimiz diyoruz ya, gelecek inşa edemiyoruz. Adamın, torpilin, yağın, yağdanlığın, yalakalığın yoksa olduğun yerde kalırsın, açıkgözlerin körlüğü kurtarmaz seni. Kıyaslamak gibi olmasın ama su yüzüne çıkmış gerçeklerimiz var bizim. Okulu orta seviyede zor bela bitirmiş, devletin bir kurumunda bir yerlerden aldığı güçle işe girmiş, cebinden bir lira prim ödemeden emekli olmuş. Ağzında şoriği burnunda akanı durduracak mendili yok cebinde, oturup kalkmayı bilmez, gittiği yolu görmezlerimiz var bizim. Bakın aldıkları maaşa üç tane asgari ücretlinin geliriyle aynı. Şükür etmez, kimseyi görmez, burnunun ucuyla konuşur, en lüks aracı kullanır, gözü doymamıştır başka rızıklara sulanır. Sen istediğin kadar okul bitir, bulabilirsen bir iş asgari ücrete razı ol, kul hakkı var diyerek helalleş, Zaman nasıl da geçmiş büyüdüğümüzü bile göremedik geçen yıl. Darısı bu yıla diyelim, Rabbim hayırlı bir kapı açar, garibim, esnafım, emeklim, gencim, işsizim bu yıl görür büyüdüğünü İnşallah diyerek, Sağlıkla kalın, esen kalın.

Yazarın Diğer Yazıları