Mehmet DUMAN

Munzur'dan Öteye

Mehmet DUMAN

Geçtiğimiz hafta içerisinde boğaza bakan bir Üniversitede Yapı işleri teknik daire başkanı olarak görev yapmakta olan kıymetli hocam Alper Polat’ın misafiri olduk. Ziyaret ekibimizde Elazığ saha komiserleri derneği başkanı Sami Türkmen, Elazığspor’un eski futbolcularından Sebahaddin Çakılcıoğlu, Elazığ Belediyespor işitme engelliler futbol takımının başarılı hocası Erhan Doğan ile birlikte çıkmıştık boğaz yolculuğuna. Feribotla karşıya geçip sonrasında yaklaşık on dakika süren bir yolculuk sonrası misafir olduğumuz üniversitemize vardığımızda gözümüze takılanlar, temizlik, düzen, planlı yapılaşma, bol oksijen, güzellik ve sadelik oldu. Aman Allah’ım burası Üniversite değil Cennetten bir köşe sanki. Heybetli dağların arasında Fırat’a kol olan Peri ve Munzur sularının sunduğu resitali hayranlıkla izlerken tesis ve yerleşke olarak bu resitalin yıldızlarından birisi olmaya aday Munzur Üniversitesinin bölgeye katacaklarını düşündükçe terörün güzel ülkemden yıllarca neler alıp götürdüğüne içerlenip durdum. Alper hocamın makamındaki kısa dinlenmeye birazda muhabbet eklenince ballı lokma yer gibi olduk. Daha sonrasında hakkında methiyelerini çok duyduğumuz Kültür mahallemizin has ve öz evladı Munzur üniversitesinin ve hepimizin kıymetlisi Rektörümüz Prof. Dr. Ubeyda İpek hocamın makam ve yemeğinde misafiri olunca muhabbetimiz tanıtımdan, yapılanlara, yapılması gerekenlere ve hedeflere derken sağlıktan spora kadar uzayıp gitti. Yörede genç nüfusun büyük şehirlere göç etmesiyle yaklaşık yedi bin civarında olan üniversite öğrenci sayısının çok büyük kısmı diğer şehirlerden gelmiş öğrencilerdi. Rektörümüz bu öğrencilerin Üniversitenin daimi misafirleri olduğunu, onları en güzel şekilde ağırlayıp topluma kazandırdıkça Munzur’la bütünleşen kocaman bir aile olmaya yelken açacaklarını söylemesi Üniversitenin sıralamada üst sıralara göz kırpmasının bir işareti gibiydi. Üniversitenin şu anda sekiz fakülte, rektörlüğe bağlı altı bölüm ve üç tane meslek yüksekokulu olarak faaliyetini sürdürmesi de gelecek yıllara açılan yelkenin ne kadar güçlü olduğunu gösterir gibiydi. Ubeyda hocamın 2008 yılında kurulan Munzur Üniversitesinin yeri ve konumu olarak Türkiye’nin en güzel üniversitelerinden birisi olduğunu, hedeflerinde Eczacılık, Diş, Tıp ve Hukuk gibi üst düzey fakültelerin bulunduğunu ve yakın bir zamanda bu fakülteleri Üniversiteye kazandırma gayretlerinin yoğun bir şekilde devam edeceğini söylemesi gözlerimizi hızla yapımı devam eden inşaat çalışmalarına çevirdi. Yemek sonrasında Alper hocamın eşliğinde tanıtımı yapılan inşaatları bir, bir görmeye çıktığımızda kapalı havuzu, masaj ve spor salonlarıyla, süit odalarıyla yapımı hızla devam eden termal otel ilk durağımız oldu. Bitiminde Üniversiteye çok şeyler katacak olan bu tesis inanıyorum ki yurt içinden ve dışından çok sayıda misafire çok güzel ev sahipliği yapacaktır. Daha sonrasında merkezi kütüphane, kongre ve kültür merkezi, Kapalı olimpik yüzme havuzu, kampüs ve lojman gibi inşaat çalışmalarının aralıksız devam ettiğini görünce şaşırıp kalmamak elimizde olmadı. Hani diyoruz ya, Elazığ’a ikinci üniversite istiyoruz diye, buyurun yanımızda Munzur Üniversitesi. Yaklaşık olarak yarım saatlik bir mesafe ve Cennetten bir köşe. Hani diyoruz ya, Akdeniz’i, doğuyu, güney doğuyu, iç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayacak en kısa yol bu köprüyle olacak diye, işte size bu yolda en büyük eksikliğimiz Pertek köprüsü. Her yönden Elazığ’ın kazanacağı bir köprü bu kadar mı zor gelir bu büyük ülkeye? Yaklaşık elli yıl önce suların altında kalan bir köprünün yerine yenisini koymak da bu kadar sıkıntı yaşıyorsak şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir diyorum. Doğal güzelliklerle dolu Munzur’u görmezden gelemeyiz. Üç, dört saatte bu köprünün varlığıyla ulaşacağımız Karadeniz’i yok sayamayız, su sporlarına, dağcılığa sünger çekemeyiz. Bir yandan çok elzem olmayan ve yapımı tünelleriyle birlikte üç dört yılda tamamlanan kömürhan köprüsü diğer yandan ne ödeneği, ne projesi, ne hakkında bir gayret olunan ve elli yıldır sıra bekleyen Pertek köprüsü. Gece yarısı hasta olup feribot olmadığı için hastaneye yetişemeden ölen bir tek vatandaşın vebalini buyurun taşıyın bakalım. Dünya gazeteciler gününde kendimize biraz vakit ayırıp yanı başımızda olmasına rağmen bize çok uzak gibi gelen Munzur Üniversitesini tanımamıza vesile olan başta rektörümüz Ubeyda İpek ve değerli hocam Alper Polat olmak üzere dış kapıdaki görevliden, bize en güzel yemeklerini sunma başarısında büyük emek veren usta şefimize ve Beden Eğitimi fakültesi öğretim üyesi Mustafa hocama çok teşekkür ediyorum. Bir eksiklik olmuşsa o eksiklik bizim eksikliğimizdir, bizim gecikilmiş eksikliğimizdir, bu zamana kadar sizlerden uzak kalışımızın eksikliğidir diyerek Allah’a emanet olun diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları