Mehmet DUMAN

Gecenin Gündüze Döndüğü An 

Mehmet DUMAN

Yaşadığımız enflasyon yüzde iki yüz, resmi açıklama yüzde otuz altı, yıllık değer artış oranı yüzde otuz altı, asgari ücret artışı yüzde elli. Memur ve memur emeklisi maaş artış oranı yüzde otuz, işçi ve bağ kur emeklisi maaş artış oranı yüzde yirmi beş, elektrik ve doğalgaza gelen zam yüzde yirmi beş ile yüzde yüz otuz yedi. Açıklamasıyla bu dili Türkçeye çevirebilen bir ekonomist varsa elinden öpmek istiyorum. Hani diyoruz ya ipin ucun kaçmış, evet aynen öyle neresinden tutarsan tut her tarafı çürük ip sanki. Şöyle düşünüyorum emekliye yüzde yirmi beş verirken birkaç saat sonra devreye girecek doğalgaz, elektrik ve değer artış katsayısı oranını niye gece yarısından sonraya yani 2022 yılına sakladınız, hiç mi verdiğinizi iki saat sonra alırken vicdanınız sızlamadı, gecenin gündüze döndüğü anın kahramanları olarak tarihe geçtiniz. Asgari ücreti yüzde elli oranında artırırken bu paranın işverenin cebinden çıkacağını bildiğiniz için, hiç düşünmeden vergiyi kaldırdım diyerek bu farkın işçinin cebine yansıyacağının savunmasını yaparken, hâlbuki orta sınıf esnafın bu gibi ödemeleri hiçbir zaman işçiye yansıtmadan kendisinin ödediği yıllardır biliniyordu zaten.

İşverenin işçi ve sigorta maliyetinden dolayı çareyi zam ve işçi çıkartmakta bulacağını hiç mi hesaba katmadınız. Bu mu sizin ekonomi anlayışınız, kurtuluş reçeteniz. Bakın beyler çıkın piyasaya bir ekmeğin beş lira olacağı gündemdeki sıcaklığını korurken ben hiç bir markette un bulamıyorum, sorduğumda fabrikalarda un yok diyorlar. Ne oldu birden bire, asırlardır sıkıntısız var olan temel ihtiyaç maddelerimiz sır olup ta kayboldu. Kıtlık mı geldi aniden kapımıza. Evine götüreceği bir ekmeğin hesabını yapıp dolmuşa binmeyip yürüyerek evine gitmeyi düşünen vatandaş çekinse de soruyor artık, bir gecede tepe noktasına çıkan dövizi düşürdük diye sevinirken, dövize endeksli diyerek savunmasını yaptığımız zamlar niye düşmedi acaba? Var mı verilecek bir cevabınız, beş kilo sıvı yağı dört litreye düşürülüp bak amca fiyat düştü denilerek raflarda pazarlanmasını hiç mi görmüyorsunuz? Ya hu bir kilo limon tuzu seksen beş lira olmuş etle yarışıyor. Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?

vinin önünde duran aracı için farz diyen, şart diyen bu millet artık imkansız diyor, kışın ağır günleri için bir palto alabilsem diye hesap yapan emeklim kıyıda köşede eski bir paltom varsa onu giymeye devam ederim diyor, ayakkabıya dikiş ve pençe geri geldi. Doğalgazı keşke altta ya da üstte oturan komşum yaksa da ben yakmasan diye dua edenlerimiz var. Gelecek ayın hesabından açık veren çalışanlarımız var. Çocuğun un okul harçlığını vermek için beş, altı kilometre yürüyerek işe gidip gelenlerimiz var. Evdekiler doysun ben aç kalırım diyerek bir ekmek eksik alsam ne olur hesabını yapan babalarımız var. Kısaca anlatılacak yazılacak o kadar yaşanılan durumlar var ki yaşamayan, çekmeyen, benim evde ne yediğimi görmeyen nereden bilir diyerek. Hesabında günü var diyoruz.
 

Yazarın Diğer Yazıları