Mehmet DUMAN

Devlet Baba

Mehmet DUMAN

Devlet kurumu garantili, güvenceli, devlete kendini emanet et başka yer arama diyoruz ya hep birlikte, meğer her tarafımız çığırından çıkmışta biz kendimizi kandırıyoruz. Evde hanımının korkusundan istediği gibi bağdaş kurup oturamayan beyler, masa başında uykuya dalanlar, burnunun kıl aldırmayanlar, diline diken batmış misali sorulan soruyu duymazdan gelip cevap vermeyenler, telefon görüşmelerinde sınırsıza takılanlar, sosyal medyada dolaşanlar, hangisini anlatalım ki devlet kurumlarında gördüklerimizin.. Geçtiğimiz hafta sonu kendi çocuğumu rahatsızlığından dolayı Fırat Üniversitesi acil bölümüne kaldırmak zorunda kaldım. Acil doktorlarının müdahalesi sonrası hastaya acil serum takılması gerektiğini söylediler, acil serviste imkân olup olmadığını kontrol ettiğimizde uygun yerlerin olduğunu görüp beklemeye koyulduk, hastamız ayakta duramazken, biz serum takılmasını dört gözle bekliyoruz ama sonuç yok. Hocam ne oldu, neyi bekliyoruz gibi suallerimize verilen cevap, dışarıda Covit testi yapılıyor onun için burada serum takamayız. Peki, hocam çözüm ne? Çözüm yok, dışarıda bulunan aracımda takalım diyorum, olmaz yasak deniliyor, serviste yatan hasta bölümünde takalım olmaz, nasıl olacak cevap gayet basit, hastane yönetiminden birileri tamam derse olur, bulabilirsek başlıyoruz birilerini aramaya, ulaşılan bir telefonda aldığımız cevap kısa ve öz olarak şöyle, şu anda konferanstayız, daha sonra arayınız. Vay be! Hastam dışarıda canıyla çekişecek ve ben senin konferansının bitip bitmediğine göre hastane bahçesinde nöbet tutacağım. Sorumluluğa bakar mısınız, Bir yerlere gelmek için öpmedikleri el ayak kalmaz gelince de, giymedikleri kılık kıyafet kalmaz. Sonuç mu? Hastamızı alıp özel bir hastaneye götürmek zorunda kaldık. Hani yıllar önce gece yarıları hastanelere koşup İnşallah sıra bitmemiştir diye dualar ediyorduk ya, bazen kendime sormaya başladım, aracı olmayanlara Allah yardım diyorum. Bir değil, iki, üç araç değiştirmek zorunda kalanları düşünürken, aracı olanlarında onlardan farklarının kalmadığına trafik magandalarının bolca yaşadığı bu şehirde kanaat getiriyorum. Hani birde hastaneye varıp randevusuz hasta almıyoruz, sıra kalmadı denildiğinde başından akan soğuk suları düşünmüyorsun bile. Efendim randevu sistemimiz varmış ta oradan sıra alınız, yesinler seni alabiliyorsan al bakalım en az on beş ya da bir aydan öncesi bir güne, müdahale edilmesi gereken hastan varsa buyur çık işin içinden. Efendim işin rast gitti muayene oldun, yazılan reçeteyi alıp getirdin eczaneye ilaç bekliyorsun, yine olmadı, hayırdır demene gerek kalmadan açıklama şu şekilde oluyor, doktor ilacın adını yazarken bir harf ya da bir rakam eksik yazmış hoca bilmiyor mu, gidip yeniden yazdırmanız gerekiyor. Geriye dönsen bir dünya yol, hocayı bul, sıkıntını anlat tekrar eczaneye geri gel. Peki, ilacın fiyatı ne kadar diye sormayı düşünmeden başlıyorsun cebindeki parayı saymaya. Vallahi devlet baba şu sıralar işler hiç iyi gitmiyor, işsizlik, zamlar, pahalılık, enflasyon, götürenler, yedirip içirenler, hesabı yolunda gidenler, mangırını şıkırdatanlar, ganimete balıklama atlayanlar senden fazla bir şey istemiyoruz bunları çöz yap bir babalık daha, senden başka kimimiz var.

Yazarın Diğer Yazıları