Mehmet DUMAN

Bizdeki Spor

Mehmet DUMAN

Geçen sezonu atılan o kadar havaya ve reklama karşı çok başarısız geçirip ligde kalmasına sevindiğimiz bir ortamda ligimizde bir takımın Avrupa kupalarına gitme hakkını kullanmamasından dolayı bu şans ayaklarına kadar gelen takımın adı Elazığ il özel idare bayan basketbol takımı. Geçtiğimiz hafta içerisinde ilimizi süper ligde temsil eden potanın perileri Eurocup Women 1. Tur eleme maçlarını rakip takım Yunan temsilcisi Paok’un isteği üzerine ilimizde yapmış oynadığı iki maçı da kazanarak gurup maçlarına kalma başarısı elde etmişti. Yaklaşık otuz kırk yıllık köşe yazarlığım ve sporun neredeyse her kademesinde görev almama rağmen, her ne kadar spor yazarları denilse de adına adımızın yeterli olmadığı listede yer bulamadığımız için maçları televizyondan izleme fırsatımız ancak oldu. Liglerin başlamadığını ve transferlerin devam ettiğini varsayarsak kısa ve öz olarak kendi takımımız hakkında iki cümleyle pencereyi açacak olursam, zorla bir araya getirilmiş, birbirlerini tanımayan, bilmeyen aynı sokağın sporcuları olmayan mahalle takımından farkımız olmadığıdır. Rakibin durumunu bilmediğimiz için yaptığımız eleştiri il özel idare takımının sahada verdiklerine bağlı olarak satırlara dökülürken bu kafayla bu sezon lige kalmanın çok zor olacağıdır diyebilirim. Oyun kurucu anlamında geçtiğimiz sezon yaşadığımız sıkıntı aynen devam ederken, ataklardan boş dönmemiz, hatalı paslar, çemberden dönen topları almada yaşadıklarımız, kariyerli, takımı derleyip toplayacak, skor üretecek birkaç oyuncumuzun olmaması her geçen yılı aratacak gibi. Bulunduğu süper ligin tecrübeli takımlarından olma yolunda ki süreyi çoktan tüketen takımımız için bir ekleme daha yapacak olursak ilk sezon kadar heyecan verici bir kadro oluşturma yolunda geride kaldığımızı söyleyebilirim. Özellikle Paok takımının sekiz numaralı oyuncusu Pavlopoulou gibi bir oyuncunun takımımızda görünen sıkıntıya çözüm yolunda bir işaret olabileceği gözlerimizden kaçmazken bu oyuncunun gerek oyun anlayışı gerekse stiliyle Fenerbahçe spor kulübünün her şeyi olan Yakupova’yı anımsatması benden bir tavsiye olsun diyorum. Potanın perilerine gurup maçlarında başarı dileklerimizi iletirken, ilimizi futbolda temsil eden iki profesyonel takımımıza değinmeden geçmek olmaz düşüncemizle önce ciğer paremiz, göz bebeğimiz, yetimin ta kendisi, öksüzün önde gideni Elazığspor’dan birkaç kelam edelim diyorum. Bir maç kazanılmakla kışın güller açmaz beyler. Gidişat iyi değil. Kimse kızmasın, darılmasın. Elazığ ikinci amatör küme liginde oynama kapasitesi bile olmayan bir takımdan profesyonel takım yaratıp imkânlar ölçüsünde mücadele etmek tamam da ileriyi düşündüğümüzde kalemi çoktan kırılan bir takımın sindirile, sindirile yok edilmeye doğru gittiğini de görmemek ayıp olur sanırım. Tahtanın yakınına dahi yanaşamayan, projesiyle, ekibiyle, donanımıyla bu göreve hazır olanların önünü kesmede gösterdikleri çabayı başarı olarak lanse edenler bu kabak size patlayacak bilesiniz. İnşallah bu takım ligde kalır sizin ve şehir adına en çok sevinen biz oluruz diyorum Diğer temsilcimiz Karakoçan takımımız için söylenecek birkaç cümlelik başlangıcımı şu sözlerle donatmak istiyorum. Yönetiminden, hocasına, futbolcusuna, emeği geçen kim varsa tebrik ederim. Hedeflerini belirleme ve yürüme noktasında gösterdikleri başarıda sağa sola sapma eğilimi göstermeden ve malzeme aracı olmadan yollarına devam ettikleri için emeklerine sağlık diyorum. Onlar içinde İnşallah Altınordu takımını örnek alarak bundan sonraki sezonlar için altyapısı sağlam, dışa transferi kapalı, ürettiklerinin ve verdikleri emeğin karşılığını alacak bir takım olurlar temennisinde bulunuyorum. Bizdeki spor bu kadar diyerek Allah’a emanet olun diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları