Mehmet DUMAN

KAMBUR

Mehmet DUMAN

Elazığspor’u konuşuyoruz, bu kafayla bu borç kapanmaz, kapanamaz noktasında birleşince eyvallah diyoruz. Borç yüklü, adam ağır abi. Zamanında bilmem kaç milyon dolara transfer edilen futbolcuya oturacağı evi beğenmedi diyerek kovmakta sınır tanımayanlar yüzünden boşa harcanan meblağları konuşmuyoruz, sadece kulaktan duyma diyerek saksıya ekiyoruz. Maliye bakanı istifa etti, tabii edecek bir dünya ateşi Milletin kucağına bıraktı ve gitti. Kim kalkıp ekonomiyi savunabilir ki, görünen köy kılavuz ister mi, açıklanan enflasyon rakamıyla evdeki rakam tutuyor ‘mu birbirini, emeklinin, esnafın, asgari ücretlinin, tek çalışanın anası ağlandı, bakan değil kim olursa olsun kalburun delikleri yırtılmışsa bir dakika olsun ısrar edip durmayacaksın bulunduğun yerde, tabii anlayana. Elazığspor sıkıntılı, Elazığspor kalburdan aşağıya dökülmeye devam ediyor. Kalkıp ta Elazığspor’un yanındayız, arkasındayız demeyeceksin, ya destek olacaksın ya da açık ve seçik biz bu yönetimi istemiyoruz diyerek hal çaresine bakacaksın. Geçmiş belediye başkanlığı döneminde takımın adını kullanarak toplanan milyonların akıbet hesabında sizler bu şehrin seçilmiş ve atanmışları değil miydiniz, kapanabilecek borcun karşılığı olan bu para nereye gitti hanginiz sordunuz acaba? Deprem yaşadık hem de yüz yılda olabilecek bir sıkıntıyla, başınıza iş mi açıldı, ganimet mi saçıldı bilemiyorum. Hiç mi Elazığspor u şirketleştirip kurtuluş reçetesi olarak bir pay, ortak girişim ya da kurtuluşuna reçete olacak bir ihaleyi boyuna göre biçemediniz. Yönetim kuruluna güvenmiyor olabilirsiniz, elinizi, dilinizi tutan mı var, bu takım o kadar sahipsiz kaldı, kayyum projesiyle başına gelmedik kalmadı, gece yolunu kaybetmişlere kucaklar açıldı, adama sormazlar siz o zaman nerelerdeydiniz? Aslında bu yazımın ana teması kısa ve öz olarak şöyle olabilirdi, bu şehirde kuyu kazanlar, kazdıkları kuyuda boğulup kalanlar, dilinde olmayan kemiği betondan sananlar, düşük omuzla cambazlık yapanlar, kendine oynayanlar, menfaatte sınır tanımayanlar olduktan sonra bunca yıl biz bizi yormuşuz. Çünkü bu şehirde kimse kimseyi candan ve yürekten sevmiyor, arkadan konuşanlar, diliyle sövüşenler, ceketiyle dövüşenler bitmez bu şehirde. Fakat bu şehrin birleştiği bir payda vardır her daim omuzlarında.

Elazığspor, Çayda Çıra, Harput, Hazar Elazığlının bölüşemediği, sevgisiyle yoğrulduğu, damarlarına kadar işlemiş emanetlerdir onlar. Kimseye yedirmez, kimseyle bölüşmez onları. Varın konuşun, hakemler maçı katletmişler, lobimiz yok, sahipsiz kaldık, sıkıntı işte burada diyoruz ya, birbirimizi birazcık sevebilsek, savunabilsek çok şeyler başarabileceğiz ama kabuğumuz kalın, göz nazarımız paha biçilmez ölçüde olunca olmuyor işte, yapamıyoruz. Işığı gören var mı bilemiyorum, en son hatırladığım Nemrut ta ışığı beklerken üşümüş, sığınacak yer aramıştım.

Bilmem kaç yıldır biz bu ışığı bir türlü göremiyoruz, kambur aynı, sancı aynı, yük aynı. Bıraksaydınız kendi haline düştüğü yerden belki yeniden doğardı onu da yapamadık. Şimdi ne bekliyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları