Mehmet DUMAN

FİNAL

Mehmet DUMAN

En büyük gücümüz ve silahımız Duamız, ne söylesek ne yazsak ne çizsek nafile. Çaresizlik içerisinde günü, güne eklerken, geçmişe dönüp yaşadıklarını yâd etmekten geri kalmıyor insan. Uzun metrajlı filimler üç salise ye sığar olmuş. İki çizgi arasında kimsenin ağzını bıçak açmadan gider gelir olmuşuz. Dua ediyoruz, Allah büyüktür diyoruz. Umut yürek ister, umut güneşe benzemek ister, tıpkı her güne yeniden doğmak gibi. Karamsarlık yakışmıyor, kurtarmıyor, bir yerlere taşımıyor bizi. Ayakta kalmalıyız, görünmeyen düşmana karşı hep birlikte cephe alıp savaşmalıyız, çaremiz yok, şansımız patlak top gibi. Çıkar için kâbus dolu menfaatler, göz doyurmaz topraklar, kin kusan düşünceler rahatladınız mı şimdi. Ne kârınız, ne artınız oldu, hangi geleceğinize temiz, yaşanabilir bir düzen bıraktınız? Petrol, sıcak bölge, sömürdükleriniz, toprak hangisi sizi doyurdu. İnsanı, insana vurdurmakla, silah üretip kendinizi güçlü sanmakla, zehirlemekle ne kazandınız, hangisi sizi kurtardı. Bakın şimdi çaresiz kaldınız, dikensiz güle bir razı değilken, dikenine kurban oldunuz. Kazanırız elbet bu savaşı, rakip her bir yanımız, görünmez bir canlı. Biz ise kocaman dediğimiz bir Dünya ve benim diyen çaresiz kalmış insanlar. Dünya küçülmüş, büzüşmüş bir avuç kadar olmuş, her ülke, her kıta biri birinden medet umar hale gelmiş. Çaresizliği sonuna kadar yaşamak bu işte, silahın, saltanatın, paran para etmiyor, bir anlam taşımıyor. Herkes kendi canının derdine düşmüş. “İmdat çığlıkları” bu senaryonun adı olmuş sanki. Çocuklarımız var bizim, sabilerimiz, eli öpülesi büyüklerimiz, evliyalarımız, dinimiz, kardeşliğimiz, imanımız, Peygamberimiz, dualarımız, Allah’ımız var bizim. Gücümüz büyük, silahımız güçlü. Kaybettiklerimiz rahmetlimiz geride bıraktıkları emanetimiz olur bizim. Depremde yaşadıklarımıza, imtihanımızla mükâfatımızı birlikte verdi Rabbim demiştim. Şimdi bir imtihan daha yaşıyoruz, ben buna Final diyorum, İnşallah bunu da kazanırız, başımız dik bu savaştan da galip çıkarız. Mükâfatımız ise, insan olmak, kardeş olmak, birlikte yaşamak, menfaatsiz, çıkarsız, savaşsız bir Dünya olur. Şimdilik sabır diyoruz, tevekkül diyoruz, Allah’a sığınmak diyoruz. Derman sendedir, bizler aciz kullarız bağışla, affet diye dua ediyoruz. Birçoğumuz sokağa dahi çıkamıyoruz, bir kısmımız ekmek için işe güce koyuluyoruz, bir kısmımız hesaplar içerisinde boğuluyoruz. Geçer diye umut ediyoruz. Bahar geldi, çiçekler açtı, güzün diktiğimiz laleler boy verdi, Nisan yağmurları bereketli yağıyor, kuşlar bile cıvıl, cıvıl. Özlemişiz baharı, özlemişiz Nisan yağmurlarını, kuş seslerini. Az kaldı diyoruz, gelecek aydınlık olacak, umutlu yürekler bizi yarınlara çıkaracak diyoruz. Bitmek, çaresiz kalmak bize yakışmıyor, biz bu düşmanı zorda olsa yenip, çocuklarımıza güzel yarınlar bırakacağız diyoruz. Allah’ım sen bu savaşta yar ve yardımcımız ol, sen bu savaşta yanımızda ol, bizi mağdur ve mahcup etme, düşmana karşı boynu bükük bırakma. Allah'a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları