Batuhan Kemal AYDIN

Sendika AĞA'ları Burada mı?

Batuhan Kemal AYDIN

Kaplumbağa misali ilerleyen bir süreç ve mağdur binlerce aile…

Realite nedir bilir misiniz? Gelin birkaç dakikalığına realist olalım.  2017 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)  ile taşeron işçilerin, devlette kadro almasının önü açılmıştı. Taşerondan kadroya geçişler 696 sayılı KHK ile 2017 Aralık ayında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kamu kuruluşlarına kadroya geçiş işlemi güvenlik soruşturması olumlu sonuçlananların 2018 Nisan ayı itibarı ile geçişleri gerçekleşmiştir. Buraya kadar süreç olağan bir şeklide ilerlemiş çeşitli yanlışlar olsa da uygulama hayata geçti fakat işin birde diğer boyutu var.

Şöyle ki; belediyeler ve özel idarelerde çalışan işçiler bu süreçte yetim kaldı. Vaat edilen hakların bir kısmından yararlanamadı ve üzerine bir de mağduriyetler eklendi. Yaklaşık iki yıl önce kadro alan binlerce insan  %4’lük bir zam ile yola devam ettiler. Her ne kadar Ekonomi Bakanlığı sürekli enflasyonun düştüğüne dair açıklama yapıyor olsa da sokağa çıkan herkes bilir ki bu açıklamalar gerçeklerle örtüşmüyor. Yaşanan süreçte asgari ücrete %30’un üzerinde zam yapıldı. Fakat uzun bir süre kadro statüsünün dahi ne olduğu belli olmayan, taşerondan kadroya geçen işçiler %4’e mahkum kaldı.

Burada çok ilginç bir çelişki de var aslında; sigorta gününü dolduran her işçi o gün emekli ediliyor ve aylık 2500 TL maaş alan işçi bir ay sonra 1700 TL maaş ile emekli ediliyor. Bu insanların tek suçu KHK ile devlet kadrosuna geçmiş olmak. Öte yandan yıllardır emeklisi dolduğu halde emekli edilmeyen aylık 5-6 bin TL maaş alan işçilere kimse sesini çıkarmadığı gibi bu işçileri fazla çalıştıramıyorsunuz da. Niyetim kimseye kötü bir ithamda bulunmak değil fakat Adalet bunun neresinde? diye düşünmüyor değilim.

Bu işin birde farklı bir yüzü var gelin bir de onu ele alalım. 2018’e kadar Harranlı olan işçilere dediler ki, dur kardeşim sen artık Sendikalısın biz senin hakkını koruruz! İki yıllık sözleşme süreci geçtiğimiz haziran ayında doldu. Elazığ için konuşacak olursak, binlerce insanın kendilerinden bir açıklama beklediğini bildikleri halde Sendika AĞA’larını gören duyan yok. Zaman zaman adına açıklama deseler de CEK-CAK muhabbetinden başka konuşulan bir şey de yok!

Bu şehirde en fazla üyeye sahip olan HAK-İŞ neden sessiz? TÜRK-İŞ Sendikası nerede? Yıllardır bu işlerin içerisindesiniz AĞA’lar muhatap mı bulamıyorsunuz? Ne talep edeceğinizi mi bilmiyorsunuz?

Elbette ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuzdur, lakin insanlık görevim için size ben yardımcı olayım!

İlgili kurumların başlarında kim varsa onların karşısına binlerce işçinin temsilcisi olduğu şuuruyla çıkacaksınız. Öncelik bu olmalı kapalı kapılar ardında pazarlıkla olmaz bu işler.

İşçilerin öncelikli talepleri var kulağıma sürekli gelen dinleyin onları kulak verin bu insanlara.

* Yaşam standartlarına uygun bir zam artışı. ( Başarabilirseniz, masa başında çalışan işçi ile sahada çalışan işçi arasındaki adaletsizliği yok edin. Sahada çalışan her zaman daha fazlasını hak ediyor.)

* 52 günlük ikramiye bu insanların hakkı. Vazgeçmeyin!

* Sigorta günü dolan işçiye zulüm ediliyor şuan bunun önüne geçmelisiniz. ( Elazığ’daki AĞA’ların Audi ile gezen AĞA’ları bunun önüne geçmek için bakanlığın kapısında yatsın gerekirse.)

* Kıdem Tazminatı yaşayan kadrolu işçiler var bu sorun giderilmeli.

* Haziran Ayından bu yana geçen süredeki yapılmayan zam artışının farkı işçiye verilmeli.

Bakın bu bir vebaldir. Haklarını savunduğunuzu iddia ettiğiniz İnsanlar sizden sadece işgal ettiğiniz koltukların hakkını vermenizi bekliyor. Kalın Sağlıcakla.

 

Yazarın Diğer Yazıları