Yavaş'tan yak...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'yu açık mektupla istifaya davet etmiş. Bulu'ya seslenen Yavaş, 'Eğer bir kurban verilecekse, akademik barışı, gençliği ve geleceğimizi değil, makamınızı kurban verin' ifadelerine yer vermiş.

Yavaş'tan yak...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hey gidi eskilerin ülkücü Mansur’u. Hey gidi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı en şanslı görülen CHP’nin yeni gönüldaşı.  


Hey gidi yeni mahallesine yaranmak için, devletin tüm yasal şartları oluşmuş bir atamaya rağmen rektöre, “kendini kurban et” tavsiye ve telkininde bulunan Mansur.
Bakın Mansur efendinin dediklerine;


“ Sayın Melih Bulu, bir yönetici sorumluluğu ile size bu mektubu yazıyorum. Gerginliklerden yorulmuş olan ülkemizde, elinize tarihi bir fırsat geçti. Tek bir hareketinizle, ülkemize ve milletimizi büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan ve ülkeye yayılma eğilimi gösteren krizle ilgili, belki de hiçbir siyasi liderde, hiçbir partide ve hiçbir sivil toplum kuruluşunda olmayan bir imkana sahipsiniz.


Sorumluluk sahibi bir bilim adamı olduğunuzu göstererek, atandığınız rektörlük görevinden feragat edip, ülkemiz adına tarihi bir fedakarlık yapabilirsiniz. Lütfen bir feraset örneği gösterin ve isminiz üzerinden gençlerimizin, güvenlik güçlerimizin, toplumsal kesimlerimizin karşı karşıya gelmesine daha fazla izin vermeyin.


İsminiz, kamplaşmanın bir öznesi değil, ülkesi ve milleti için makamdan fedakarlık yapabilen bir bilim adamı olarak anılsın. Bu tarihi olgunluğu, kendinizden ve milletimizden esirgemeyin.”


Bu cümleleri yazan soldan biri değil. “devlet başa kuzgun leşe” düsturu içinde yetişen bir adam.


Yine “devlet ebet müddet” ilkesini benimseyen bir geleneğin ekmeğini yemiş suyunu içmiş bir adam.


Açıkça diyor ki Mansur Efendi rektöre, sen bırak bu işi evine dön. Peki sonra. Sonra yeni bir atama. Sonra… Yeniden eylemler.


Dahası var. Boğaziçi rektörünün istifası demek ve bunun yolunu açmak demek, bugünden sonra yapılan her atamanın tartışılması ve hatta istifasını istemek demektir. 
Bu uygulama ile artık siz okula bile müdür atayamazsınız. Zira lise öğrencileri de protesto hakkını kullanır ve istifasını isteyebilir.


Devletin işleyişi ve kamu düzeni açısından bu tür basitliklere pabuç bırakılmaz, bırakılmayacak.


Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencisi olsa da olmasa da bu tür sözde demokratik tepkilerin altındaki asıl amaç devleti ve kamuyu yıpratmak, kaos ortamı oluşturmak ve bundan birilerinin faydalanmasının önünü açarak ülkenin yükselişinin önüne geçmektir.


Herkesi anlardık da gelecekte sağ, mütedeyyin ve devleti önceleyen kesimlerin de oylarına talip müstakbel Cumhurbaşkanı adayından bu çıkışı beklemezdik.


Aslında Erdoğan’a  büyük bir koz verdi Mansur Yavaş. Belediye hizmetleri ve diğer güncel konularda susmayı ısrarla tercih eden Yavaş’ın, yarınlarda başına büyük bela olacak bu mektup için küheylan kesilmesi Erdoğan’ın hem elini güçlendirdi hem de işini çok kolaylaştırdı.