Yaşlılığına Verin…
Cumhur İttifakı saflarına katılacağı konuşulan Saadet Partisi'nde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Erbakan için kaleme aldığı yazıda dikkat çeken ifadeler kullandı. İsim vermeden AK Parti'nin politikalarını eleştiren Karamollaoğlu, 'Bugün Milli Görüşçü olmanın tek ölçüsü Saadet Partili olmaktır' dedi.
Kulislerde "Saadet Partisi Cumhur ittifakına katılır mı?" soruları dillendirilirken Karamollaoğlu üstü kapalı bir şekilde AK Parti'yi şu sözlerle eleştirdi: "Partimiz; maddi ve manevi kalkınmanın, yerli ve milli duruşun, üreten bir ekonominin, birlik ve beraberliğin, adil bir düzenin tavizsiz savunucusu olmuştur. Bugün bu mücadelenin adı ve adresi Saadet Partisi'dir. Saadet Partisi'nin çizgisi Erbakan'ın çizgisidir. Bugün Milli Görüşçü olmanın tek ölçüsü Saadet Partili olmaktır. Erbakan, Milli Görüş'ün temel ilkelerini açık bir tarzda ortaya koymuş ama hiçbir zaman, hiç kimseyi ötekileştirmemiştir. İnancı, düşüncesi, partisi, yaşam tarzı ne olursa olsun herkesi bu ülkenin bir ferdi, bu vatanın bir zenginliği olarak görmüştür."
Karamollaoğlu, bu açıklamaları ile iki konuda ciddi yanılgıya düşüyor ve Erbakan’ı anlamadığı ortaya koyuyor.
Özellikle milli olma vurgusunu, nasıl anladığı tartışmalı. Kendisi milli olmayı “millet ittifakı” olarak algılamış olacak ki Ak Parti’nin milli üretim ve milli savunma sanayisinden haberi yok. Olsa bile bunu milli bir duruş olarak göremeyecek kadar olaylara şaşı bakıyor.
Karamollaoğlu’nun “Bugün Milli Görüşçü olmanın tek ölçüsü Saadet Partili olmaktır” cümlesi de nasıl bir ruh hali içinde olduğunu ortaya koyuyor. Oysa bugün merhum Erbakan Hoca’nın oğlu tarafından kurulan ve birçok konuda milli bir duruş sergileyen Yeniden Refah Partisi var.
Milli Görüş’ü sadece Saadet’in tekeline almak ne kadar yanlışsa, diğer partileri dışlamak da o kadar yanlış ve gereksiz bir davranıştır.
Bugün ilimizde merhum Necmettin Erbakan Hocanın vefat yıldönümünde sadece AGD ve YRP dua programı düzenliyorsa ve Saadet bu konuda geç ve yaya kalıyorsa Milli Görüş, farklı parti ve derneklerde de yaşıyor ve sahipleniyor demektir.
Karamollaoğlu gidici. Giderken de ne kadar konuşulur, ne kadar gündem olursam iyidir gibi bir yaşlılık ve yalnızlık psikolojisi içerisinde olabilir.
Erbakan Hocanın “hayra motor, şerre fren” söylemini bile millet ittifakına destek olmakta bulan bir siyasinin algılama sorunu yoksa davaya ve ülkeye zarar verme sorunu vardır ve bunun çözümü de yeni yüzlere siyaseti bırakmak ve torun sevme seremonilerine başlamaktır.
Bu yazıyı tamamlayan editör neyi fark etti biliyor musunuz? Karamollaoğlu, açıklamasında merhum Erbakan Hoca’dan direkt “Erbakan” diye söz ederken, YDP Genel Başkanı ve AGD misyona inanan insanlar hep Erbakan Hoca olarak ifade ediyorlar. Merhum Molla Vasfi’nin deyimiyle “hatta ve hatta” bu satırların yazarı bile Erbakan Hoca deme gibi bir nezaket ve vefa gösterirken Milli Görüşün tek adresi benim hezeyanını gösteren Karamollaoğlu’nun saygısız tavrı, aslında kimin gerçek Milli Görüşçü olduğunu ortaya koyuyor diyelim ve Hocamızı bir kez daha rahmet ve şükranla analım.