TOKİ'nin Sirk Aynası

TOKİ, insanları az bir bedel ve uzun vadede insanları konut yapmakla bilinen ve bunu son üç yıla kadar da iyi yapan bir kurum olma özelliğini sürdürüyordu.

TOKİ'nin Sirk Aynası
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ancak son yıllarda, TOKİ, halkımıza ucuz ev ve rahat bir yaşam sürdürme yerine tüccarlığı tercih etti. Halk merkezli yerine kendi çıkarları merkezinden olaya baktı. 

Halktan aldığı paralarla yeni ve lüks projeler yaptı ve bir müteahhit firma gibi kar amacı güttü. Pahalıya sattığı evlerin konumu, kat sayısı, planı, dış görünüşü ve kullanılan malzeme birinci sınıf olmasına rağmen, gariban insanlara 1980’lerden kalma klasik plan ve hiç hoş olmayan görsellikten uzak  dış cephe boyalı evleri layık gördü.

Halkımızın kullanışsız olduğunu ve evlerin küçük olduğunu haykırdığını bile bile ve belki de inadına eski ve kullanışsız planlarından vazgeçmeyen TOKİ, şimdilerde hem Ak Parti’nin hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın puan kazanacağı ve dua alacağı bir kurumdan öte puan kaybettiren bir kurum haline geldi.

TOKİ, bu haliyle ciddi bir revizyona, zihniyet devrimine muhtaç,  “hizmet mi tüccarlık mı?” ikileminin tartışılıp karar verileceği bir kurum haline gelmiş durumda.

Yaptığınız işleri dünyanın parasını verip özel çekimlerle allayıp pullasanız da vatandaş beğenmiyor. Çünkü TOKİ’nin bazı  teknik ekipleri ne yazık ki yeteneksiz ve öngörüsüz. Ufuksuz, vizyonsuz ve sırf siyasi referanslarla arka bahçe haline getirilen TOKİ’nin ciddi bir mantalite ve kalite arayışına girmesi lazım.

İşin en acı ve hüzünlü tarafı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TOKİ’yi çok marifetli bir kurum olarak görmesi. Farklı bir şey görmesi de mümkün değil. Çünkü kendisine gösterilen;  vatandaşın evine takılan musluğunun kalitesinden ödün verildiği iddia edilerek  reklam firmalarına akıtılan çuval dolusu paralarla hazırlanan video çekimleri. Tabi bunu gören Erdoğan ne diyecek: Daha ne olsun, her şey mükemmel”.

Oysa nerden bilsin TOKİ’nin vatandaşların üzerine bir sorun sağanağı olup  boğduğunu ve hayatını zehir ettiğini. Küçük dokunuşlar ve mantığın devreye girmesi ile daha çok memnuniyetin yaşanacağı bilinmesine rağmen bu adımın atılmaması hem çok düşündürücü hem de üzücü.

Artık Cumhurbaşkanı Erdoğan da bilmeli her şeyi. Erdoğan da zaman zaman danışmanlarını bir kenara itip; “Şu cimeri’in bir haftalık müracaat evraklarını getirin bana” demeli. Demeli ki ülkede yaşanan sirk aynasının aslında gerçekleri değil cambazın göstermek istediği bölümlerden ibaret olduğunu. Aslında gerçeğin çok farklı ve vatandaşın hezeyan ve feryat kokan cümlelerinden nasıl yansıdığını görebilsin..