Tiyatroda Ölünmüyor
252 canımızı şehit verdiğimiz 15 Temmuzun yıldönümüne iki gün kaldı. Birileri tiyatro dese de başarılı olunsaydı ülkemizi müstemleke haline getirecek hain ve alçakça bir darbeydi 15 Temmuz.
Tiyatroda ve sahnelenen oyunda kimse ölmezken, 252 vatan evladının hesabını kim verecek ve kimler hala 15 Temmuzun tiyatro olduğunu söyleyebilecek ve gerçekten buna inanacak yüzsüzlüğü gösterecek.
Kaldı ki eğer bu bir tiyatro idiyse her şey, neden failler kaçtı bu ülkeden. Neden o mahallenin müdavimleri toplum içine çıkamıyor.
Perşembe günü 15 temmuz destanını yeniden hatırlayacağız. Bu yıl da geçmişte olduğu gibi bir gün de olsa etkinlikler yapılacak ve sabaha kadar nöbet tutulacak.
Bu yıl 15 Temmuz meydanında yapımına başlanılan katlı otopark projesi sebebiyle törenler muhtemelen Valilik meydanında yapılacak.
Bu programlar, insanımıza milli şahlanışın ve zaferi bir belgeseli olarak tekrar tekrar anlatılmalı ve izlenmeli. Etkinlikler, 15 Temmuzun ruhuna uygun başlamalı ve bitmeli. Protokol konuşmalarına mahkum edilmeden o anları ve yaşananları görseller, özel hazırlanmış videolar, belgeseller ve kahramanlık türküleri ile bütünleştirmek gerek.
Salalar, dualar ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle manevi cepheyi sıkı tutmak, geçtiğimiz gün hafızlık icazeti, alan gençlerin kıraatlarını dinlemek, geceye ayrı bir anlam katacaktır.