Stad Tamam, Takım Yok!

Çok elzem ve zaruri bir ihtiyaç olmamasına rağmen kendileri az olan ve fakat sesleri çok çıkan bir gurubun gazına gelen gelmiş geçmiş siyasilerimiz ciddi ödenekler aktarmak suretiyle stadyumun yapılmasını sağladılar.

Stad Tamam, Takım Yok!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Absulsamet Eren, sık sık bu konuda basını bilgilendirmekte ve stadyumun tüm müştemilatıyla birlikte yakın zamanda hizmete sunulacağını ifade etmekte.

Stadyum gerçekten de güzel oldu ve şehre yakıştı. Yakıştı yakışmasına ama sadece yakışmakla kaldı. Zira bu stadyumda maç yapacak takımımız ilçe ve hatta belde takımlarının yer aldığı üçüncü lige düştü.

Tam coşacağımız, tam kendimizi göstereceğimiz bir dönemde, TRT’nin bile çekim yapmak için ilgi duymadığı bir ligde top koşturacak takımımız, ne yazık ki bu güzel stadyumu ülkeye gösteremeyecek.

Ekranlarda görünmeyecek 23 bin kişilik yeni stadyumumuza ne yazık ki Elazığspor taraftarları da çok rağbet etmeyecek. Üçüncü lig takım maçını izlemeye ancak futbolla birebir uğraşan ya da fanatik Elazığsporlular gider ki bunun sayısı da 300-500’ü geçmez.

Dememiz o ki şehrin ortak aklı, ne yazık ki her zaman tatile çıkıyor. Şehrin öncelikli sorunları arasında belki en son sırada yer alacak stadyum, mahalle baskısının etkisiyle birinci sıraya yükseliyor. 

Bir kişi bile  “Mevcut stadyumu ne zaman doldurduk da seyirci dışarda kaldı ve yetersiz oldu. Yeni stadyum yapmak biyolojik değil psikolojik bir ihtiyaçtır ve çok elzem bir eksiklik değildir” diyemedi. 

Ama o gün stadyum isteriz diyen aynı kesimler, şimdilerde “ne gerek vardı” modunda ve yaklaşımında yine siyasilere yükleniyorlar.

Aslında Ak Parti Milletvekili Metin Bulut, hem Elazığspor’un geleceği hem de stadyum konusunda ciddi ve çözümcül şeyler söyledi ama onca toz duman arasında duyulmadı bile. 

Azınlığın sesi daha gür ve keskin çıkınca, ortak akıl ve mantık susmak ve ortalıktan çekilmek zorunda kaldı ve hem Elazığspor hem de stadyum konusunda sorunlar yaşandı.

Şehrin önceliklerini bırakıp mevcut olan ve zemini daha yeni yapılmış diğer üniteleri de elden geçmiş bir stadyumu yıkılarak yenisinin yapılması, kaynakların verimli ve yerinde kullanılması açısından yanlış olmuş ve kaybeden Elazığ olmuştur.

Şehrin tarımsal sulama gibi hayati bir sorunu varken, istihdam ve üretim gibi bir problemi ve eksikliği varken kaynakların üçüncü derecedeki ihtiyaçlarda harcanması yanlış olmuştur.

Uluova ve Kuzova verilecek su ile on binlerce dekarda sulu tarım yapılacak, hayvancılık daha canlanacak ve köylülerimiz üretmenin ve kazanmanın mutluluğunu yaşayacaktır.

Kimse, ama bakanlıkların bütçeleri farklı, bir bakanlık bütçesinden alıp diğerine aktarmak mümkün değil” gerekçesine sığınmasın. Elbette bakanlıkların bütçeleri de projeleri de farklı. İrade odur ki, “biz ödenek ayrılan şu yatırımı değil bu eksikliğimizi giderecek şu projeyi istiyoruz.” deme ve bunun takipçisi ola ve bunu başara. Sonuçta devletin parası hangi bakanlık bütçesinde olursa olsun devletin parasıdır. Sağ cep de sol cep de devletindir. Mesele sol cepteki para ile çikolata almak ya da sağ cepteki para ile ekmek almak meselesidir. Hangisi hayati ve  elzemse ona talip olunmalı ve o alınmalıdır. 

Keşke ilimizle ilgili projelerde sesi çok çıkanların değil, sesi çıkmasa da haklı olan ve tüketime değil üretime dair talepleri olan kesimleri dinlenebilse ve bu projeler hayata geçirilse.  Ve dahi biraz daha dirayetli, sorunları öyle yarım ağız değil net ve açık bir şekilde ve konunun muhatapları ile konuşabilecek bir tarzımız olabilse. Ve biraz daha az sayıda bir topluluğun arkasından değil önünden gidebilme cesareti gösterilse.