Siz Kızacaksınız Ama…

Siz kızacaksınız ama biz yine de söylemekten çekinmeyeceğiz. Bir şehrin milletvekili, o şehirde halkı memnun eden hizmetleri getirttiği, memnun olmadığı hizmetleri de memnun edici karaktere ve özelliğe kavuşturduğu oranda başarılı ya da başarısızdır.

Siz Kızacaksınız Ama…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ve bir milletvekilini unutulmaz kılmakla birlikte, hayra vesile olması yönüyle manevi mükâfata boğan en önemli gösterge aldığı dualardır.

Hep aynı konuları işliyoruz ama bu konu şehrin bugün yaşayan insanları yanında, gelecekte yaşayacak olanları ve şehrin kaderini etkileyen bir mesele olduğu için sıcak tutuyoruz.

Deprem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk günlerde geldi, tabloyu gördü ve talimatını verdi. Herkes için umut olan bu talimat sonrası yapılanlar, sonuçta bugünlerde yaşananlara bakarsanız, iyi niyetli talimatların, sorumsuz yöneticiler ve teknokratlar eliyle büyük bir hayal kırıklığına dönüştüğünü görürsünüz.

Burada asıl sorun;  halkın beklenti ve taleplerinin dikkate alınmaması yanında teknik aklın da hiç kullanılmaması.

TOKİ’nin o çok bilmiş ve kendi aklını kutsamış bazı mühendisleri, yerinde görmedikleri, sadece pafta üzerinden gördükleri alanlara proje yapıp ihaleye çıktılar. İhaleyi alan yüklenici firma da eline tutuşturulan tip projeyi aldı ve şehre uyguladı.

Şimdi sorumuz şu: Bu projelere, ilimiz milletvekilleri, hadi onları geçtik (kendilerinin böyle teferruatlarla uğraşacak vakti ve tahammülü yok da) hiç olmazsa danışmanları gördü mü? Görmediyse neden merak etmediler, gördü iseler bunun ile ilgili bir uyarıyı neden vekillerine iletmediler?

Sonra da kalkıp “bir yıl içinde 20 bin konut ürettik” havalarını atan siyasilerimiz, bu işte ve süreçte hiçbir dahli olmadıkları bir hizmetti neden kendi marifetleriymiş gibi sunarlar ve bunun hazzını yaşarlar.

Mustafapaşa, Rüstempaşa, Sivrice ve Maden halkından Deprem Komisyon üyelerini kaçıran üst akıl, neden sorunları yok sayar..

Geçmişte de yazmıştık. Yineleyelim. Bu süreçte merhum Ali Rıza Septioğlu Milletvekilimiz olsaydı sonuç bu olabilir miydi? Yine Mehmet Ağar, Ahmet Cemil Tunç, ilimizden hükümete mensup milletvekili olsaydı durum bu olur muydu? 

Bu isimler, siyasi hayatlarına mal olsa da TOKİ’nin değil halkın isteğini alır ve söke söke yaptırırlardı. Bu konuda herhangi bir aksama ve sıkıntı olduğunu görünce de istifa ederek sineyi millete döner ve onurlu siyasetlerinden taviz vermezlerdi.

Tabi bunu yapmak herkesin haddi değil. Bunun için arkanızda halk olacak. Siz de kurumların değil halkın yanında olacaksınız. Ve en önemlisi halkta karşılığınız olacak. Demek ki yok.