Siyasi Değil İnsani Seçim

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı, Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Habertürk TV'de 'Mehmet Akif Ersoy ile Nedir Ne Değildir' programına katılarak canlı yayında kendisine iletilen sorulara yanıt verdi. 

Siyasi Değil İnsani Seçim
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kurum, “Elazığlılar size neden Elazığ’ın Kara Murat’ı diyor?” sorusuna içtenlikle yanıt verdi. 

24 Ocak 2020 depreminin ardından aylarca ilimizde kalan Kurum, o günleri şöyle anlattı. “24 Ocak 2020’de Elazığ’da deprem oldu. Haber alır almaz hemen apar topar Elazığ’a gittik. Elazığ’da bayağı hasar vardı. Sokak sokak, mahalle mahalle, nerede bir enkaz, mağduriyet varsa her yere gittik. İlçelere gittik. İlçeler de etkilendi. Gezdik, bir ayı aşkın orada kaldık. Sabah çıkıyorduk, akşama kadar orada vatandaşımızın bizi görmek istediği yer nereyse orada oluyorduk. Sonra onlarla tek tek konuştuk, ikna ettik, anlattık, onca acıyı paylaştık. Beraber üzüldük, beraber ağladık. Ondan sonra da hızlı bir şekilde konutların yapımını başlattık. Elazığ tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştirdik ki o zaman gerçekten bayağı bir etkilenmişti. Hızlıca söz verdiğimiz konutları yaptık ve bir yıl içerisinde teslim ettik.O bir yıl içerisinde köylerde, ilçelerde her yerde inşaatlar vardı. Ben de o bir yıl içerisinde sürekli gidip geliyorum. 6 ay kadar sonra evler teslim edilmeye başlandı. Onlar (Elazığlılar) benim sokak sokak gezdiğimi görüyorlardı her yerde, “sen bundan sonra bizim Kara Murat’ımızsın, hemşehrimizsin” dediler. Sonra bu dalga dalga yayıldı. Elazığlılar bizi fahri hemşehrisi yaptı.

Elazığ’da hasar gören neresi varsa Mustafapaşa’da, Abdullahpaşa’da, Rüstempaşa’da ve her yerde vatandaşımızla gezdim. Tesadüf mü denir, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depreminden Elazığ da etkilendi ve Elazığ’da bizim yaptığımız konutlar sapasağlam, çizik bile yok. Elazığ Kahramanmaraş depremlerini en az hasarla atlatan yerlerden biri oldu.” dedi.

Kurum’un Habertürk’te söylediklerinin en önemli şahidi ve tanığı biz Elazığlılarız. Kurum gerçekten de aylarca ilimizde kaldı ve süreci hızlandıran adımlar atılmasını sağladı ve süreci bizzat yönetti.

Kurum’un,  aradan üç yıl geçmesine rağmen ilimiz mahallelerinin isimlerini bir çırpıda sayması da gösteriyor ki kendini işine veren ve en iyisini yapmak adına fedakârlık yapan bir isim. Kurum’la ilgili olarak bürokraside olan hatta deprem sürecinde aktif olup yakın çalışan kamu kurumunun yetkilisi olan bir dostumuzun tespitleri de dikkate değerdi.
24 Ocak depreminden sonra;  yıkım, enkaz kaldırma, hafriyat, yeniden inşa, altyapı, köy evleri ve hatta yemek ihtiyacının karşılanması gibi çok sayıda ihaleyi il dışından davet edilen firmalara verildiğine dikkat çeken bürokratımız, Murat Kurum’a bağlı olan birimlerde bu işlemlerin çok şeffaf, adil ve rekabet ortamı oluşturularak yapıldığını, kimseye özel iltimas geçilmediğini ifade etti.

O tarihlerde yine aynı gerekçe ile ilimizde bulunan bazı bakanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğini ifade eden bürokratımız,  özellikle bir bakanın tüm sülalesine Elazığ’dan ihale verdiğini ve yakınlarına ciddi menfaatler sağladığını iddia  etti. Bunu neden anlattığımıza gelince:

Murat Kurum, bütçesi en yüksek bir bakanlığın başında olmasına rağmen akçeli işlerden olabildiğince uzak kalmayı başarmış, halkın duasını ve onların mağduriyetlerini gidermeyi en büyük zenginlik sayan bir isim olarak öne çıkmış. Bakanlık görevindeki deprem tecrübeleri, neyi nasıl ve hangi yöntemle yapacağını çok iyi bilen bir isim olarak İstanbul’un Murat Kurum’a siyasi olarak değil insani olarak ihtiyacı var. İstanbul eğer yarınlarda güvenli bir şehir ve konutlarda hayat sürmek istiyorsa bunun yolu Kurum’dan geçiyor. Yepyeni bir kadro ve anlayışla Kurum’a teslim edilecek İstanbul, kendinden emin ve güçlü bir İstanbul olacaktır. İstanbul seçimlerini, bu açıdan siyasi değil insani görüyoruz ve insanlık kazanır diye umut ediyoruz.