Siyasete Güven Kalmadı

Bürokrasinin hantallığı, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları, Sedat Peker'in açıklamaları ile siyaset-mafya ilişkileri ve ekonomik sorunlar, halkı siyaset kurumundan soğutuyor. Olası seçimlerde sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 20'lere kadar ulaşacak gibi gözüküyor.

Siyasete Güven Kalmadı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Artan ekonomik sorunlar, geçim sıkıntısı ve son günlerde Sedat Peker’in açıklamaları ile ortalığa serilen siyasetçi-mafya ve derin ilişkiler, bazı kanunsuz işlerde siyasetçi ya da birinci derecede yakınlarının adının anılması, halkı siyaset kurumu ve siyasetçiden soğutmuş durumda.

SİYASET KİRLENDİ Mİ?
Son 16 yıldan beri halkın en önemli sorunlarına çare olan, ülkemiz insanının yaşadığı problemleri bir bir çözen, ulaşım, sağlık, eğitim, teknoloji, sosyal devlet gibi bir çok alanda destanlar yazan siyaset kurumunun, son  2 yıl içinde aşırı yozlaşması, ilke ve hassasiyetlerinden uzaklaşması, başta bürokratlar olmak üzere bir çok yönetici ve siyasilerin isimlerinin çıkar ilişkileri ve menfaat gurupları ile anılır olması, vatandaşın siyaset ve siyasetçiye olan güveninde ciddi aşınma ve erozyonlar  meydana getirdi.

HİZMETLER GÖLGEDE KALDI
Ak Parti’nin 2002 yılından 2018 yılına kadar birçok alanda gerçekleştirdiği hizmetlerle halkın gönlünde taht kurmasına ve bu sebeple her seçimde oyunu artmasına karşın, son iki yılda bu krediyi çok hoyratça harcadığını ifade eden vatandaşlar, bu konuda ciddi bir yozlaşma, çürüme ve kokuşma yaşandığını ifade ediyorlar.

YOLSUZLUK İDDİALARI 
Son yıllarda ekonomik sıkıntılar ve yaşanan olumsuzluklara rağmen halkın Ak Parti’ye olan ciddi desteğinin devam ettiğine vurgu yapan siyasi gözlemciler, ancak son iki yıl içinde bakanların da isminin karıştığı yolsuzluk, usulsüzlük ve adamcılığın ayyuka çıkması sebebiyle, parti tabanının önce büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı, ardından da gönül kopuşluğu yaşayarak farklı siyasi yönelimlere kaydığını  belirtiyorlar.

ELAZIĞ ÖRNEĞİ
Bakanlar etrafında oluşan rant ve adamcılık örneğinin deprem sonrası Elâzığ’da çok net olarak görüldüğünü ifade eden vatandaşlar, TOKİ’nin ilimizde davetiye usulü ile gerçekleştirdiği ihaleleri alan firmalara, yemek yedirme işi de dahil her biri bir bakan ya da üst düzey bürokratın yakını olan alt yüklenici ve firmalara yönlendirilmesi ve verilmesi noktasında talimatlar geldiğini iddia ediyorlar.

Konut yapım işini alan üst firmaların, hakkedişlerinin zamanında ödenmesi ve herhangi bir sorun yaşayarak ekonomik krize girmemesi amacıyla TOKİ’nin bazı üst düzey yöneticilerinin “Şu işi şu firmaya ver” telkin ve talimatlarının olduğu iddialarının gündeme sık sık geldiğini ifade eden bazı firma yetkilileri, aksi durumda bazı firmaların  ciddi sıkıntılar çekebileceğini ve zor durumda kalabileceklerini iddia ediyorlar.

ERDOĞAN’A FATURA EDİLİYOR
Bakan ya da üst düzey bürokratların kendi yakınları adına yaptıkları bu usulsüzlüklerin siyasi faturasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çıktığını ifade eden vatandaşlar,bazı  bakan ve bürokratların hiçbir etik ilke, değer, hakkaniyet ve adalet kavramlarını düşünmediklerini, sadece yakın çevrelerini maddi anlamda ihya etmek gibi bir çabanın içinde oldukları iddia ediliyor.

SANDIK İTİCİ GELİYOR
Yaşanan tüm bu olumsuzluklar sebebiyle seçmenin siyaset kurumu ve siyasetciden soğuduğunu, olası bir seçimde ya başka partilere ya da sandığa gitmeyerek başta kendi partisi olmak üzere siyaset kurumuna tepkisini ortaya koyacağını ifade eden siyasi gözlemciler, bu konuda en şanslı partilerin aykırı söylemlerle kamuoyu karşısına  çıkan partiler olacağını belirtiyorlar.

YÜZDE 25’LERE TIRMANIYOR
Siyasete olan güveni ve inancı yok olan seçmenin önemli bir bölümü hiçbir partiye yakın durmadığını ifade eden siyasi gözlemciler, geçtiğimiz aylarda yüzde 20’lerde seyreden kararsız ve sandığa gitmeyecek seçmen oranının yaşanan son olaylarla birlikte yüzde 25’lere yükseldiğini belirtiyorlar.

SİYASETTE TEMİZ ELLER
Siyasi yozlaşma ve rantlardan kurtulma yolunun  vatandaşa yeniden güven vermekle oluşturulabileceğini ifade eden siyasi gözlemciler, bunun için siyasi partilerin tüm kurumları ve teşkilatların yenilenmesi ve yeni yüzlerle siyaset kurumuna kaybettirdiği itibarını kazandırmasını beklediklerini ifade ediyorlar.