SAADET'İN ELEŞTİRİ RETORİĞİ
Bazı siyasi partilerin eleştiri kodlamalarında belirli parti ve liderler vardır. Örneğin Saadet Partisi'nin eleştiri ile topa tuttuğu parti istisnasız Ak Partidir. Saadet'in, CHP'yi ya da Ak Parti dışında farklı bir partiyi eleştirdiği ve topa tuttuğu vaki olmamıştır.
Kendilerinin mensup olduğu ana damardan ayrılıp 18 yıl iktidar olan bir partiyi eleştirmenin dayanılmaz hafifliği ne yazık ki zaman zaman komik durumlara da düşürmüyor değil Saadet Partisini.
Konu çokça konuşuldu ve ilk etapta Ak Partiye çok yüklenildi.
Tekirdağ'da Kapaklı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından, Kapaklı tarihinde yer edinmiş kişilerin, siyasetçilerin ve sanatçıların büstleri ilçeye bağlı Atatürk, İsmet Paşa, Karaağaç ve Cumhuriyet Mahallelerinde bulunan parklara yerleştirilmişti.
Büstleri yerleştirilen isimler arasında Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan da bulunuyordu.
Erbakan’ın da büstünün dikili olması, sosyal medyada Saadet Partililer tarafından protesto edildi.
Yapılan paylaşımlarda, büstün mevcut AK Partili belediye tarafından yaptırıldığı düşünülerek Belediye Başkanı Mustafa Çetin hedef alındı ve epey hakaretler edildi.
Tartışmalar üzerine Kapaklı Belediyesi yazılı açıklama yaptı ve şunları söyledi: "Yazılanlarda bahsi geçen eski Başbakanlarımızdan merhum Necmettin Erbakan'ın büstü, 2018 yılında dönemin CHP'li Belediye Başkanı Sayın İrfan Mandalı tarafından ilçemizde bulunan bir parka konulmuştur."
Bu gelişme sonrası Saadetçi trollere “mor da renktir” demek isterdik ama gönlümüz razı olmaz. Onlara Erbakan Hoca’nın sık sık telaffuz ettiği “Müminin ferasetinden korkun. Zira o Allah’ın nuruyla bakar” hadisini hatırlatmak kardeşlik vazifemiz olsun. Çünkü ortada bir heykel varsa burada iki defa düşünmek lazım. Heykel yapmakla maruf CHP gibi bir parti ve misyon ortada iken buradan farklı bir fail aramak yersiz olurdu ve öyle de oldu.
İkincisi, Saadet Partili kardeşlerimizin eleştiri retoriğini yeniden bir gözden geçirmeleri lazım gelir diye düşünür ve salık veririz. Olaylara geçmişte Hürriyet Gazetesinin yapığı ve basın tarihine geçen müftünün çalınan keçisi haberini “Müftü Keçi çaldı” olarak manşetten veren bir anlayışın esiri ve müptelası olmamalarını temenni eder az teenni ve özen temenni ederiz.
