Rektör Prof. Dr. Göktaş, Araştırma Üniversitesi'nin Ayrıntılarını Açıkladı

Başarılı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Fırat Üniversitesi tarihi bir başarıya imza atarak 'Araştırma Üniversitesi' seçildi. Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş 'Araştırma Üniversitesi'nin' ayrıntılarını açıkladı.

Rektör Prof. Dr. Göktaş, Araştırma Üniversitesi'nin Ayrıntılarını Açıkladı

Her geçen yıl başarı sıralamasını yükselten ve dünyanın saygın üniversiteleri arasında olma yolunda hızla ilerleyen Fırat Üniversitesi oldukça önemli bir başarıya daha imza atarak YÖK tarafından Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin yer aldığı “Araştırma Üniversitesi” seçildi.

Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş tarafından gerçekleştirilen basın toplantısında Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, Prof. Dr. Bilal Üstündağ, Prof. Dr. Soner Özgen ve Genel Sekreter Prof. Dr. Sinan Akpınar da hazır bulundu.
GÖKTAŞ: TIRNAKLARIMIZ İLE KAZIYARAK ELDE ETTİĞİMİZ BİR BAŞARIDIR 
Rektör Prof. Dr. Göktaş, “26 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 2017-2018 akademik yılının açılışında 10 araştırma üniversitesi, 5’te aday araştırma üniversitesi kamuoyuna ilan edilmişti. Tabi onun dışında diğer üniversitelerin amaçları bizim gibi üniversitelerin amaçları da en azından aday araştırma üniversitesi olmak için çalışmaları yoğunlaştırmak, bu konuda çalışmak idi. Özellikle araştırma faaliyetlerine çok önem veren bir üniversite dolayısı ile hocaları çok ciddi bir çaba sarf etmişler. İki gün önce yani 13 Aralık 2021 tarihinde de yükseköğretim kurulundan hepimizi sevindiren bir haber kamuoyuyla paylaşıldı. 
Şimdi bu araştırma odaklı misyon farklılaşması projesinin amacı aslında şudur değerli basın mensupları. Nitelikli bilgi üretme, disiplinler arası çalışmalar ve iş birliklerine teşvik etmek, doktoralı araştırmacı inşan sayısını arttırmak, uluslararası iş birliklerini geliştirmek, üniversitemizi uluslararası alanda daha görünür kılmak projenin amacı bu. Bunun tabi yükseköğretim kurulu tarafından değerlendirirken 3 ana başlık altında değerlendiriyor üniversiteleri. Birincisi araştırma kapasitesine bakıyor, ikincisi yapılan araştırmaların kalitesine bakıyor, üçüncüsü de etkileşim ve iş birliği performansına tek tek bakıyor. 
Tek tek bu 310 tane kriteri değerlendirerek bir puanlamaya tabi tutuyor ve araştırma üniversitesi beratını taktim ediyor. Nitekim bizim iki gün önce yapılan toplantıda üniversitemizin bu konuda ciddi bir başarı gösterdiğini araştırma üniversitesi olma kriterlerini yerine getirdiğini dolayısıyla bu beratı hak ettiğini yüksek öğretim kurulu başkanlığı tarafından bize bildirildi ve beratımızı almış olduk. 
Bizim üniversite yönetimimiz olarak aslında yaptığımız şey işte bu yıllar arası yapılan birikimi bir şekilde yükseköğretim kurulu başkanlığının önüne daha anlaşılır daha net bir şekilde önlerine koymak. Bizim akademisyenlerimizle birlikte tırnaklarımız ile kazıyarak elde ettiğimiz bir başarıdır. 
Bu başarının üniversitemize ve ilimize başarılar getirmesinin diliyoruz. Ankara’da bir OSTİM ivedik sanayisi var  ki bunlar F35 uçaklarına dahi parça üreten kabiliyetlere sahipler. İstanbul’da Dilovası’ndaki, Gebze’deki bu sanayiyi dikkate alacak olursanız çok ciddi avantajları var. Benzer şekilde Bursa’da, İzmir’de de böyle bir avantaj var. 
Fakat bizim gibi Atatürk Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fırat üniversitesi, hakikaten biz akademisyenlerimizin adeta tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiğimiz bir başarıdır. Bizde bunu yaptık bunu yapınca da bu başarı geldi. 


Tabi bu aslında Fırat Üniversitesin de çalışan bütün akademik personelimizin idari personelimizin ve yıllardır üniversiteye karşı ciddi bir teveccüh gösteren bir takım üniversiteye katkısı olan bütün Elazığlı hemşerimizin aslında bir başarısıdır. Ben bu anlamda üniversitemiz yönetimi olarak akademik personelimize idari personelimize Elazığ halkımıza teşekkürlerimizi sunuyorum” diye kaydetti.

GÖKTAŞ: BU BAŞARININ İLİMİZE, BÖLGEMİZE, ÜNİVERSİTEMİZE HAYIRLAR GETİRMESİNİ DİLİYORUM 
Prof. Dr. Göktaş, “Biz kendimizi Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelerle karşılaştırdığımız zaman bizim başarımız gerçekten onlarla kıyaslandığı zaman çok önemi bir başarıdır çünkü biz böyle sınırlı imkanlarla hocalarımızın büyük özverileri sonucunda böyle bir başarıya geldik. 
Bu başarının ilimize, bölgemize, üniversitemize hayırlar getirmesini diliyorum. Şimdi muhtemelen biraz sonra kendi aramızda da değerlendirmesini yapacağız. Araştırma üniversitesi olunca ‘bunun bize kazanımları nedir?’ bu kamuoyunda çok merak edilen bir konu. En önemli noktalarından birisi bana göre Türkiye’de biliyorsunuz kanunlarımızda üniversitelerin görevi çok net. Yükseköğretim düzeyinde eğitim- öğretim faaliyetlerini sürdürmek. Bilimsel araştırma faaliyetlerini sürdürmek. 
Bir de toplumsal hizmet ya da toplumsal atkı görevini yerine getirmek. Zaten Yükseköğretim Kurulu Bakanlığı da üniversitelerin performansını değerlendirirken bu üç temel üzerinden değerlendirme yapmış. Birincisi araştırma kapasitesi, ikincisi araştırma kalitesi, diğeri de etkileşim yani toplumsal hizmet. Dolayısıyla biz araştırma üniversitesi olduğumuzu ya da bu grubun içerisinde yer aldığımız zaman biz bir kere şunu ispatladığımız zaman vicdanen artık bir görevi yerine getirmenin huzurunu ve vicdani sorumluluğunu yerine getirdiğimiz için mutluluğunu yaşıyoruz. 
Yani biz diyoruz ki devlet bize yükseköğretim düzeyinde eğitim görevini yerine getirin demiş. Biz bunu ispatlamışız. YÖK bunu değerlendirmiş ve bu kanaate varmış. Bilimsel araştırma faaliyetlerini yerine getirin demiş devletimiz. Üniversitemiz bunu yerine getirmiş ve yine toplumsal hizmet görevini yerine getirin demiş ve biz bunu yerine getirmişiz. 
Bunun bir huzuru ve dolayısıyla bir başarısı var. O yüzden bu konuda bir kere kendimizi görevini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığımız için bu konuda başarılı görüyoruz. Şimdi diğer taraftan da değerli basın mensupları, Araştırma Üniversitesi olunca devletin size ayırmış olduğu fonlarda artış oluyor” ifadelerini kullandı.
GÖKTAŞ: BİZ FIRAT ÜNİVERSİTESİ OLARAK BİRÇOK KONUDA DİĞER ÜNİVERSİTELERİN ÖNÜNDEYİZ 
Prof. Dr. Göktaş, “Bizim YÖK’te yıllardır bekleyen bir deprem araştırma enstitümüz var. İnşallah biz onu en kısa zamanda tekrar YÖK’e sunacağız. Yani bunun bir an önce kurulmasında temaslarımızı sürdüreceğiz. Bu da yine araştırma üniversitesi olduğumuzdan işimizin kolaylaşacağı anlamına geliyor. Yani biz istediğimiz kadar profesör kadrosu alamıyoruz. Artık doktora öğretim kadrosu sınırlı geliyor. Araştırma görevlisi kadrosu sınırlı geliyor. İnşallah bu konuda da hani araştırma üniversitesi olunca yine yükseköğretim başkanlığından bize söylenen Cumhurbaşkanlığımız, insan kaynakları başkanlığından yine araştırma üniversiteleri pozitif ayrımcılığa tabi tutulacak. Böylece insan kaynakları konusunda da üniversitemiz rahatlamış olacak. Yine aslında Türkiye’de diğer Avrupa ülkeleriyle ya da gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında doktoralı eleman sayısında biz çok iyi bir sırada değiliz. Yine bu konuda araştırma üniversitelerinin bir misyonu var. Bundan sonraki süreçlerde inşallah doktoralı eleman sayımızı arttırma yönünde de YÖK’ün bize bir katkısı olacak.” dedi.