Lezzet Var, Mekan Yok

Anadolu, değişik kültürlerin etkisi ve farklı coğrafyalardan yaşanan göçlerle zengin bir mutfak kültürü ve lezzet haritasına sahip.

Ülkemiz insanı,  2205 çeşit yöresel yiyecek ve içecekten oluşan oldukça zengin bir mutfak kültürüne sahip topraklar üzerinde yaşıyor.

Geçmiş yıllarda Ankara Ticaret Odası (ATO) ile Ankara Patent Bürosu bu zengin mutfağımızla ilgili olarak tüm illeri kapsayan bir çalışma yaparak Türkiye’nin lezzet haritasını çıkarmış ve pek çok ilin sahip olduğu çok sayıda yiyecek haritada yer bulmuştu.

ELAZIĞ İKİNCİ SIRADA

ATO tarafından yapılan çalışma sonucu, çeşitlilik açısından Türkiye’nin en zengin mutfağına Gaziantep’in sahip olduğu ve Gaziantep mutfağının tam 291 çeşit yemek, tatlı ve içecekten oluştuğu açıklanmıştı. 

Lezzet haritasında, ikinci sırada Elazığ’ın geldiği ve Elazığ mutfağının 154 çeşit yemek, tatlı ve içecekten oluştuğu belirtilmişti. 

Bölgeler arasında İç Anadolu 455 çeşit yiyecek ve içecek çeşidiyle ilk sırada yer almış, Doğu Anadolu 425 çeşit ile Güneydoğu Anadolu bölgesinin de önüne geçmişti.

TURİZMDE YENİ TREND GASTRONOMİ

Geçmişin, deniz, kum ve güneş merkezli tatil anlayışı, son yıllarda doğa ve tarihe yönelmiş, bu yaklaşımla birlikte tur şirketleri de başta Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri  olmak üzere değişik bölge ve şehirlere yönelik turlar düzenlemeye başladılar.

Doğayla ve tarihle buluşan turistlerin, gezdiği ve gördüğü şehirlerin yöresel lezzetlerini de merak ettikleri ve tatmak istemeleri sebebiyle şehirler gastronomi alanında da yarışır hale geldiler.

SORUN YİNE AYNI: MARKALAŞAMAMAK

Geleneksel yemekleri ve gastronomi anlamında 154 çeşit yemek, tatlı, içecek, çerez, yatsılık ve kurutmalık çeşidi ile ülkemizin en büyük ikinci mutfağı sahip olmakla birlikte diğer coğrafi işaret aldığımız ürünlerde olduğu gibi en önemli sorunumuz markalaşamamak ve bu ürünleri yeterince ve asıl mecralara tanıtamamak.

BİZ BİZE TANITIM

İlimiz lezzetlerini gelen misafirlere sunma amacıyla şehrimizde tesis ya da lokantanın bulunmamasına ve bu eksikliğin giderilmesi yönünde herhangi bir adım atılmamasına rağmen, sık sık yöresel yemek yarışmaları ya da lezzet şöleni yapmanın sorunu çözmeyeceğine dikkat çeken uzmanlar, bu konuda adım atılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü tarafından desteklenen Gastronomi ve Turizm Derneği tarafından düzenlenen Elazığ Lezzet Şöleni Projesi’nde il dışından gelen ünlü şefler ile protokol üyeleri, kurum müdürleri davetlilere Elazığ’ın yöresel yemekleri olan, Harput köfte, sırın, peynirli ekmek, taş ekmeği ve Palu tavanında aralarında olduğu 75 yemeğin sunum ve ikramının yapılmasının  önemli bir tanıtım olduğunu ifade eden  uzmanlar, bu etkinliğin daha geniş alanlara yayılması için tüm kurumların ciddi anlamda çalışması gerektiğini ifade ediyorlar. 

KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE GÖREV DÜŞÜYOR

İlimizin turizm alanında öne çıkmaya başladığını, özellikle Elazığ Belediyesi tarafından Harput’ta yapılan çalışmalar sonrası ilimize gelen tur otobüsleri sayısının oldukça arttığına dikkat çeken uzmanlar, Elazığ mutfağına ait yöresel lezzetlerin sunulup satışının yapıldığı mekanlar oluşmadığı sürece bu çalışmaların sonuçsuz kalacağını belirtiyorlar.

Harput’ta kamu kurumları ya da özel sektör işletmeleri, bünyesinde bulundurdukları mekanlardan bir ya da iki tanesini, bilindik lezzetler yanında ilimize ait yemeklerin de gün boyu bulundurulduğu ve servisin yapıldığı mekanlara dönüştürülmesi ile bu eksikliğin giderileceğine dikkat çeken uzmanlar, bu konu hakkında kamu ve özel sektör işletmecelerinin toplantı yapmasıyla sorunun çözülebileceğini ifade ediyorlar.

VALİLİK TESİSİ BU AMAÇLA KULLANILABİLİR

Harput’ta geçmişte Vali Murat Zorluoğlu döneminde valilik yazlık çalışma ofisi olarak sivil mimariye uygun olarak  inşa edilen ancak bu amaçla kullanılmadığı gibi sadece bir iki defa bakan ve özel misafir ağırlanmasında kullanılan valilik binasının bu amaçla kullanılabileceğini, valiliğin bu tesisi,  özel idareye ait şirket eliyle kendi işletebileceği gibi kiraya vererek özel işletmecilere devredilebileceğini belirten uzmanlar, otantik olan bu mekanın hizmete açılmasıyla Harput’un turizm açısından daha üst bir konuma yükselebileceğini ifade ediyorlar.