KONTEYNERDE BAYRAM

24 OCAK DEPREMİNİN YARALARININ HALA SARILAMADIĞI, EVLERİ YIKILAN VE AĞIR HASARLI OLDUĞU İÇİN YIKILACAK FAKAT AYNI YERE YAPILAMAYACAK VATANDAŞLAR İLE KONTEYNER KENTLERDE SICAKTAN KAVRULAN VATANDAŞLAR İÇİN BAYRAMIN NE DEĞERİ NE FAYDASI VAR

KONTEYNERDE BAYRAM
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cuma günü kurban bayramı başlıyor. Her ne kadar yetkililer bu bayramda da maske ve mesafe kuralına önemle dikkat çekse de bayramın kurban bayramı olmasından kaynaklı yakınlaşma ve kuralları bir süre askıya alınma görüntülerine hep birlikte şahit olacağız.

Paylaşma ve yardımlaşma esasına dayalı bu bayramda, deprem ve ardından yaşanan pandemi sürecinden dolayı hemen her ailenin ve iş insanının bozulan ekonomileri sebebiyle bu yıl kurban kesim oranının oldukça düşmesi beklense de yine de hayırseverlerin kestikleri kurbanları hem yakınlarına ulaştırmak hem de bayramlaşmak için ziyaretler gerçekleştirmesi bekleniyor.

BAYRAM MI HÜZÜN MÜ?

Bu bayramı en mahzun ve kederli yaşayacak ve bayramı gözyaşları ile karşılayacak olan kesimler depremde evleri yıkıldığı ya da ağır hasarlı olması dolayısıyla devlet tarafından evleri yıkılan hemşerilerimiz olacak.

Zor imkânlar ve yazın kavurucu sıcağının etkisiyle zor günler geçiren konteyner kent sakinleri, bayramı en zor geçirecek kesim olacak. Mekanik bir ortamda metal bir konteynerde yaşamanın soğuk yüzü ile güneşin tüm sıcaklığını emerek içeri yansıtan bir ortamın sıcaklığı arasında sıkışıp kalan ve depremin birinci derecede mağdurları olan konteyner kentlerde yaşayanlar için ne bayramın ne de neşenin bir anlamı var.

MEDYATİK BAYRAMLAŞMALAR DAHA YIKIYOR

Konteyner kentlerde yaşayan insanların dramı ve zorlu yaşam koşulları birilerinin ucuz merhamet tüccarlığının bir yansıması ve alanı olarak kullanılıyor olması da ayrı bir tepki görüyor halkımızdan.

Burada yaşayan insanların yaşadıkları sorunlara derman olmak yerine bayram günü kameraları da alıp soluğu konteyner kentlerde alacak olan yönetici ve STK başkanları birkaç hediye ve çocuklara oyuncak vererek gönül almaya çalışacaklar.

Vatandaşın birebir yaşadığı sorunlara ve problemlere çare olmak yerine kendi vicdanını teselli etme ya da sorumluluk güdüsüyle mağdur vatandaşlarımıza ziyaretlerde bulunması belki onları unutmamak adına mazur görülebilir ama problemlere köklü çözüm bulma konusundaki başarısızlıkları asla gizleyemez ve örtemez. Konteyner kentte yaşayan şair ruhlu bir genç kızımızın yöneticilere hitaben “Sevme beni, senin sevmelerine kalmadım. Sorunları çöz ve bu uğurdaki gayretini göster bana” diyerek yazdığı mesaj aslında buradaki duyguları yansıtması açısından da oldukça manidar.

YIKIK ŞEHRİN VİRANE BAYRAMI

24 Ocak depreminin yıktığı ve enkazı ile toz toprağının hala şehrin siluetinde hâkim olduğu bir bayramı yaşıyor olmanın, eski bayramların mutluluğunu yaşamak ve ona ulaşmak şöyle dursun, yıkılmışlık ve tükenmişlik duygularının etkisiyle gözyaşı ve matem havasını dorukta yaşayacağımız bu kurban bayramı da gösteriyor ki ne halkına kurban olan yöneticiler ne de bu uğurda dert ve gaile çeken bürokratlarımız var.  Yıkık şehrin bayramı da yıkık bu yıl, insanları da…

Her şeye rağmen, tüm olumsuzluklara rağmen tüm İslam aleminin ve hemşerilerimizin Kurban Bayramını tebrik ediyor, acıların dinmesine, sorunların giderilmesine ve şehrin yeniden ayağa kalkarak koşmasına vesile olmasını diliyoruz.