Kongreden 22 Çizik Çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti'nin 7'nci Olağan Kongresi'nde 2053 vizyonunu hedefleyen bir manifestosunu paylaştı. Cumhur İttifakı'nın önemine dikkat çekerek Bahçeli'ye teşekkür etti. İlimiz Milletvekili Metin Bulut'un MKYK'daki görevini koruduğu kongrede başta Mustafa Ataş olmak üzere 22 ismin üzeri çizildi

Kongreden 22 Çizik Çıktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

AK Parti'de merakla beklenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri belli oldu. Daha önce 50 kişiden oluşan MKYK üyelerinin sayısı 75'e çıkarıldı.

AK Parti Genel Başkan vekili Numan Kurtulmuş'un yanı sıra eski bakanlar Bülent Tüfenkçi, Bekir Bozdağ, Efkan Ala, Fatma Betül Sayan Kaya, Fatma Güldemet Sarı, Hayati Yazıcı, Mehmet Özhaseki ile ilimiz milletvekili Metin Bulut da MKYK’da  yerini korudular.

22 İSİM LİSTE DIŞI KALDI
50 kişilik eski MKYK’dan 22 mevcut üye listenin dışında kalırken 28 kişi MKYK'da yerini korudu. Listede çizik yiyenlerden biri de ilimiz siyasetinde 19 yıldan beri etkili olan ve milletvekili listelerini belirlemede birinci güç olan Mustafa Ataş da ismi çizilenlerden oldu. Ataş ile birlikte;  Lütfi Elvan, Mahir Ünal, Cevdet Yılmaz ve gibi isimler de çizik yediler.

2053 VİZYONU 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın hedefinin Türkiye'yi 2053 vizyonuna taşımak olduğunu söyledi.

"İMAN, İNANÇ VE AZİMLE YOLA ÇIKTIK” 
Her işimize olduğu gibi, insanlığa, ümmete, milletimize, ülkemize hizmet mücadelemizin yeni bir safhasının ilk adımı olarak gördüğümüz bu kongremize de Rabbimize niyazla başlıyoruz.
Biz, bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşsek, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik. Bundan sonra da aynı hissiyatla, Sırat-ı Müstakim üzere yürümeye, ter dökmeye, gerektiğinde canımızı ortaya koymaya devam edeceğiz.

Eksikten ve yanlıştan münezzeh olan sadece Rabbimizdir. Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. Gerisi Allah’ın yazgısı ve milletimizin takdiridir.

CUMHUR’UN HEDEFİ 2053
İşte bu anlayışla, “niyet hayr, akıbet hayr” diyerek, sizlerle birlikte bir kez daha yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın muhasebesini milletimize arz etmek istiyoruz. Bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisine ve Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli’ye, Cumhur İttifakı çatısı altında, büyük ve güçlü Türkiye yolunda bizimle birlikte yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum.

Milletimizin 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğu Cumhur İttifakını, Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte seçimlerde ve Meclis’te devam ettirerek, mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik.

Hangi partiden olursa olsun, Cumhur İttifakına destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah bu ittifakla kavuşturacağız. AK Parti Büyük Kongreleri, kadrolarımızı yenilediğimiz, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin muhasebesini yaptığımız, vizyonumuzu güncellediğimiz demokrasi şölenleridir.

2003’TE BAŞLAYAN SÜREÇ
Ekim 2003’teki ilk olağan kongremizde, “Her Şey Türkiye İçin, Bu Işık Hiç Sönmeyecek” diyerek yola çıkmıştık. Kasım 2006’daki ikinci olağan kongremizde, “Türkiye’nin Partisi, Türkiye’nin Lideri” diyerek milletimizle kucaklaşmıştık. Ekim 2009’daki üçüncü olağan kongremizde, “Biz Birlikte Türkiye’yiz” diyerek ülkemizi kucaklamıştık. Eylül 2012’deki dördüncü olağan kongremizi, “Büyük Millet, Büyük Güç, Hedef 2023” diyerek taçlandırmıştık.

"HER KONGREDE YENİ VİZYON YENİ HEDEF”
Her büyük kongremizde vizyonumuzu daha ileriye taşıdık, hedeflerimizi daha büyüttük, eser ve hizmet siyasetimizi daha güçlendirdik. Biz, siyasetin, sadece geçmişle değil, aynı zamanda bugünle, güncelle de sınırlı kalmaması; yarını, geleceği, umudu kucaklaması gerektiğine inanan bir mefkûreye sahibiz.

Yarın diye ifade ettiğimiz büyük ufuk, bizim maziden atiye kurulan köprü dediğimiz, geçmişi ve bugünü de içeren kuşatıcılığa özellikle sahiptir. Bunun için bizim inancımızda umutsuzluk, yani yarından ümidini kesmek, küfre eşdeğer görülmüştür. Geçmişimizi hakkıyla bilmeden, bugünün hakkını vermeden, geleceği inşa edemeyiz.

"DARBE VE VESAYETLE MÜCADELE"
Siyasetin en başta gelen vazifesinin de milletle birlikte bu rüyaları görmek, umutları canlı tutmak, hedefler koymak suretiyle inşa ve ihya faaliyetinde bulunmak olduğuna inanıyoruz. Milletimiz, yaşadığı onca badireye rağmen hep ayakta kalmayı ve yeniden şahlanışa geçmeyi, bu vasfı sayesinde başarmıştır.

HEDEFİNE ODAKLANAN BİR TÜRKİYE
Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son iki asırdır bu tür köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var. Bu defa, kökenine, inancına, meşrebine bakmaksızın 84 milyon vatandaşıyla tek millet diyen bir Türkiye var.

" DÖNDÜREMEYECEKLER"
Ellerinden gelse, “yağmurlu havada ülkemize bir bardak su vermeyecek” olanların her gün karşımıza yeni dayatmalarla çıkmaları, bizi yolumuzdan döndüremedi, döndüremeyecektir.Ahd ediyorum yine döndüremeyecektir. Türkiye’yi, kendi halkı ve Yunus’un “Bir ben vardır bende, benden içeru” deyişinde olduğu gibi temsil ettiği tüm değerler adına, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız. “İman varsa imkân vardır” inancıyla, 21’inci yüzyılın kapılarını hem milletimiz hem tüm insanlık için açmak için yola çıkıyoruz.

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE”
Uzunca bir süredir takip ettiğimiz rotamızın adı olan 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek, 21’inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Dünyanın, karmaşık bir endişe bataklığında çırpındığı şu dönemde, biz insanlık için sayısız imkânlar bahşeden bir hafıza denizinde yol alıyoruz. İnsanlığın ihtiyacı olduğu tüm fikirlerin ve değerlerin, bizim hafıza hazinemizde var olduğuna inanıyoruz.

“GEÇMİŞTEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE GELECEĞE”
Geleceğe bakarken yola geçmişten çıkmamız gerekiyor. Hem millet olarak hem medeniyet olarak öylesine köklü, öylesine kadim, öylesine zengin bir maziye sahibiz ki, hepsini anlatmaya kalksak, buna günler, aylar yetmez. Bunun için sadece önemli dönüm noktalarına işaret ederek, ülkemize kazandırdıklarımıza gelmek istiyorum.

AK İCRAATLAR
Şimdi sizlere, hükümetlerimiz döneminde yaptığımız icraatları, olabilecek en özet haliyle hatırlatmak istiyorum.İktidara geldiğimizde ülkemizi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde kalkındıracağımızın sözünü vermiştik. Bunun için de icraatlarımızı hep bu sırayla anlatıyoruz.

EĞİTİM:
Önce eğitim dedik ve bütçede önceliği her zaman bu alana verdik. Milli eğitim bütçesini 2002’deki 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibariyle 147 milyar liraya çıkardık.Yükseköğrenim bütçemizi ilave ettiğimizde bu rakam 212 milyar liraya ulaşıyor. Resmi-özel dâhil tüm okullarımızın sayını 50 bin 877’den 87 bin 678’e, derslik sayımızı 343 binden 600 bine yükselttik.

SPOR:
Sporda; atletizm pisti sayımızı 12’den 56’ya, yarı-tam olimpik yüzme havuzu sayımızı 46’dan 278’e, toplam tesis sayımızı ise 1.575’den 3 bin 907’a çıkardık. Ülke genelinde 32 stadyumun yapımını tamamladık, 10 tanesinin inşası, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları sürüyor.

SAĞLIK:
Sağlık alanında, hastanelerdeki yatak sayımızı 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 162 bine çıkardık. Halkımıza daha iyi hizmet vermek için 378 binden devraldığımız sağlık çalışanı sayımızı, bugün 1 milyon 177 bine ulaştırdık.Hekim sayımız, 2002’deki 92 bin seviyesi iken, bugün 174 bini geçti. Sağlıktaki kalitenin önemli göstergelerinden olan ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik.İlkini 2017 yılında Yozgat’ta açtığımız şehir hastanelerimizin sayısını 17’ye, toplam yatak kapasitesini de 22 bin 600’e yükselttik. Halen 9 şehir hastanemizin inşası, 3’ünün ihale süreci, 3’ünün de proje çalışmaları devam ediyor.

SOSYAL HİZMETLER:
Sosyal hizmetlerde; son 18 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplamda 411 milyar lirayı aşan tutarda yardım yaptık. Engelli aylığını, 2002 yılındaki ortalama 24 lira seviyesinden 2021 Ocak itibariyle ortalama 914 liraya çıkardık.Kamudaki engelli istihdamı 2002 yılında sadece 5 bin 777 iken, bugün 58 binin üzerindedir. Yaşlılık maaşını, 2002 yılında aylık 24 liradan aldık, 2021 Ocak ayı itibariyle 763 liraya yükselttik.

ADALET:
Adalet; en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biridir. Hâkim, savcı ve diğer personel sayısını yüzde 176 oranında artırarak, yargının insan kaynağı kapasitesini güçlendirdik.İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hâkim-savcı sayısı, FETÖ’cü hainlerin yol açtığı tahribata rağmen, bugün 21 bin 651’e ulaştı.
GÜVENLİK:
Güvenlik; milletimize söz verdiğimiz şekilde önceliklerimizin daima en başında gelmiştir. Askerlerimiz sınırlarımızda, emniyet teşkilatımız şehirlerimizde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda, istihbaratımız her yerde, milletimizin huzuru için gece gündüz görev yapıyor.

PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak, ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik.Diğer yandan, milletimizin doğrudan günlük hayatına dokunan hizmetler veren mahalli idarelerimizi, mevzuatından kaynaklarına kadar her alanda güçlendirdik.Muhtarlarımızın vatandaşlarımıza daha etkin hizmet verebilmelerini sağlayacak mekanizmaları kurarken, muhtarlarımızın özlük haklarında çok önemli iyileştirmeler yaptık.

ULAŞTIRMA:
Ulaştırmada; geçtiğimiz 19 yılda toplam 932 milyar lira tutarında yatırım yaparak, ülkemizin altyapısını baştan sona yeniledik, geliştirdik. Karayollarında, 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 200 kilometreye, 1.714 kilometreden devraldığımız otoyol uzunluğumuzu 3 bin 523 kilometreye yükselttik.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK:
Çevre ve şehircilikte; 18 yıl önce 145 olan atıksu arıtma tesisi sayısı 1.170’i, yüzde 35 olan atıksu arıtma hizmeti verilen belediye nüfusu oranı da yüzde 89’u buldu.TOKİ kanalıyla ürettiğimiz konut sayısı, hedefimiz olan 1 milyon adete ulaştı. Toplam 35 millet bahçesini hizmete aldık, 22 millet bahçemizi açılışa hazır hale getirdik.

TARIM:
Tarımda; 2002 yılında 37 milyar lirayı bulmayan Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız, geçtiğimiz yıl 333 milyar lirayı geride bıraktı. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 20 milyar lirayı geçti.Çiftçilerimize bugüne kadar ödediğimiz tarımsal desteklerin toplamı 160 milyar liraya yaklaştı. Sadece bu yıl yapacağımız tarımsal destekleme ödemeleri tutarı 24 milyar liradır.

EKONOMİ:
Makroekonimide; satın alma gücü paritesine göre milli gelirde Türkiye’yi dünyada 17’nci sıradan 13’üncü sıraya yükselttik. Dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 büyümeyle, G-20 ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. Göreve geldiğimizde vergi gelirlerinin yüzde 86’sını bulan faiz ödemelerini, geçtiğimiz yıl yüzde 16’ya gerilettik.


"BATTIK, BİTTİK' DİYENLERE BAKMAYIN"
Siz içeride birilerinin “battık, bittik, yıkıldık, öldük” diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın…Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir.Türkiye gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından; velhasıl reel ekonomisinden alan bir ülkedir.

DIŞ POLİTİKA:
Dış politikada; ülkemizin elindeki araçları hem güçlendirdik hem de çeşitlendirdik. Daha evvel sınırlı varlığımızın olduğu Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi bölgelere yönelik açılım politikaları uyguladık.
Böylece 2002 yılında 163 olan dış temsilcilik sayımızı 251’e yükselttik. Dünyanın en yaygın dış misyon ağına sahip 5 ülkesi arasında yer alıyoruz.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ:
Sanayi ve teknolojide; 2002 yılında ülkemizde 192 Organize Sanayi Bölgesi varken, biz bunu 133 ilaveyle 325’e yükselttik.Ayrıca, 22 Endüstri Bölgesi, 79 Teknopark, 1.242 Ar-Ge Merkezi, 364 Tasarım Merkezi kurduk.Türkiye Uzay Ajansını faaliyete geçirmek ve Milli Uzay Programımızı kamuoyuyla paylaşmak suretiyle, bu alanda da iddiamızı ortaya koyduk.

ENERJİ:
Enerjide; toplam kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 96 bin 271 megavata yükselttik. TANAP ve TürkAkım gibi ülkemizi bölgesel enerji merkezi haline getirecek projeleri tamamladık.

KÜLTÜR:
Kültürde; dünya mirası listesinde olan varlık ve alanlarımızın sayısını 9’dan 18’e, kültür merkezlerimizin sayısını 42’den 118’e, yurtdışından getirilen eser sayısını 2 bin 525’den 4 bin 854 çıkardık.Dizi ve filmlerimiz, dünyadaki en önemli kültür elçilerimiz haline geldi. Bugün 152 farklı ülkede 600 milyon kişi Türk dizilerini ve filmlerini izliyor.Vakıflar Genel Müdürlüğümüz kanalıyla restore ettiğimiz ecdat yadigârı eserlerin toplamı 5 bin 450’yi ulaştı.Ülkemize gelen turist sayısı 2002 yılında 13 milyon iken bu rakamı 52 milyona, turizm gelirimizi de 35 milyar dolara kadar çıkardık.
Salgın sebebiyle geçtiğimiz yılı 16 milyon turist ve 12,4 milyar dolar turizm geliriyle kapatmış olsak da inşallah önümüzdeki dönemde 75 milyon turist hedefimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz.

“REFORMLAR UYGULANACAK”
Gördüğünüz gibi, her başlığı birkaç cümleye sığdırmamıza rağmen, 19 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri saymakla bitiremedik. 

YENİ ANAYASA 
İlk olarak yeni ve sivil Anayasa teklifimizle ilgili yaklaşımımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin neredeyse iki asrı bulan Anayasa arayışında, milletimizin içine sinen ve dört elle sarılacağı, sahipleneceği bir metne kavuşamadık.

AİLE, EĞİTİM VE KÜLTÜR
Üzerinde önemle durmak istediğim ikinci husus, önümüzdeki dönemde politikalarımızın lokomotifi olacak aile, eğitim ve kültür başlığıdır. İnsanı insan yapan, fıtrat itibariyle her ikisi de daima gelişmeye açık olan kalbi ve aklıdır.Kalbimizi aile, aklımızı eğitim, her ikisi birlikte kültürümüzü şekillendirir. Umran dediğimiz tarihi gerçeklik, medeniyet dediğimiz büyük tasavvur ise işte bu iklimden beslenerek ortaya çıkar ve gelişir.Aile değerleri zayıflamış veya ortadan kalkmış toplumların sadece medeniyetin maddi unsurlarıyla varlığını idame ettirmesi mümkün değildir.

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR"
Dünyanın, koronavirüs salgının etkileri altında kıvrandığı bir dönemde, Türkiye olarak, salgın sonrasına da hazırlanacak bir ufukla mücadelemizi yürütüyoruz. Hiç şüphesiz bu salgın insanlık tarihindeki ilk büyük sağlık tehdidi değil, son da olmayacak. Ancak, bu dönemde yaptığımız tercihler, bize çocuklarımız için nasıl bir ülke ve dünya hayal ettiğimizi gösterecek.