İl Tarım ve Orman Müdürü Kılıç: 'Zenginliklerimizin Farkında Değiliz'
Özel Haber: Elazığ'ın bir tarım ve üretim merkezi olmasının önünde hiçbir engel bulunmadığını, şehrin bu konuda gerekli bilgi, birikim ve tecrübeye sahip olduğunu belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Kılıç, bu konuda en büyük eksiklik olarak gördükleri 'Tarım Stratejik Planı' üzerinde yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade etti.
Gazetemizi ziyaret edem İl Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Kılıç, tarımın yönetilebilmesi için bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, göreve başladıktan sonra bu eksikliği görüp çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Kılıç, konuyla ilgili şunları söyledi: “Elazığ’ın yaşamış olduğu bir deprem var, bu depremin insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik bir etki var. Öte yandan insanların beslenme ihtiyacı olan gıdanın üretilmesi ve tarım arazilerinin çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi var. Yaklaşık 60 günlük bir zaman geçti, bu zaman dilimi içerisinde yaptığımız değerlendirmeler sonucunda Elazığ tarımının bir stratejik planının olmadığını gördüm. Tarımı yönetebilmek için bir plan dahilinde hareket etmek zorundasınız. Bu plan olmadığı için arkadaşlara talimat verdim, bizzat ben de çalışıyorum. Bayramdan sonra tarım stratejimizi şekillendireceğiz, ne yapmak istediğimize karar vereceğiz.”
ELAZIĞ’DA TARIMA DAYALI SANAYİ YOK
Elazığ’daki tarımsal faaliyetlerin birincil üretimle sınırlı kaldığını, tarımsal sanayiden yararlanmak için çevre illere ihtiyaç duyulduğunu belirten İl Müdürü Kılıç: “Elazığ’daki tarımsal faaliyet, hep birinci üretimde kalmış. Yani, biz yaklaşık 80 bin ton domates üretip salça yapıyoruz ancak kayısı üretiyoruz ticaretini Malatya’ya yapıyorsunuz, küçükbaş hayvan yetiştiriyorsunuz, kesimhanesi Diyarbakır-Gaziantep oluyor. Siz tekrardan Diyarbakır ve Gaziantep’ten küçükbaş hayvan eti almak veya sakatat almak zorunda kalıyorsunuz. Ürettiğiniz tarımsal ürünlerin çoğunda işleme sanayi sizde değil. Elazığ tarımında ikinci basamağı olan bu tarımsal sanayiyi geliştirip katma değer ürünleri kendi ilimizde üreteceğiz. İlin canlanması için ekonomik anlamda faaliyetleri daha da çeşitlendirmemiz gerekecek” şeklinde konuştu.
ELAZIĞ, KURUMLARIN KOORDİNASYONU İLE BİR TARIM MERKEZİ OLABİLİR
Elazığ’ın bir tarım ve üretim merkezi olmasının önünde hiçbir engel bulunmadığını, şehrin bu konuda gerekli bilgi, birikim ve tecrübeye sahip olduğunu belirten İl Müdürü Ali Kılıç, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Su ürünleri sektöründe çok iyiyiz evet ama şunu bir eksiklik olarak görüyorum, neden Keban su ürünleri tesisini devraldıktan sonra ilimizin ihtiyacı olan Elazığ’a özgü bir alabalık hattı veya somon hattı gerçekleştirmedik? Biz kendi ilimizin zenginliklerinin farkında da değiliz. Ama biz bilgi, birikim, deneyim, tecrübe, mesleki kariyer bakımından hakikatten bunları yapabilecek güce sahibiz. Elazığ’da Üniversite, Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü var, Tarım İl Müdürlüğü, TKDK, Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü gibi birçok kurum var. Siz tarımın bir alanıyla birçok ilde bulunuyorsunuz fakat insanlara sunacağınız hizmet kalitesi ve hizmetin türünde bir farklılık yok. Bunu başarmak zorundayız.”
TARIMA DAYALI SANAYİNİN GELİŞMESİ İÇİN ÜRETİMİN ARTMASI LAZIM
Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için üretimin bunu karşılayabilecek miktarda olması gerektiğini ifade eden İl Müdürü Kılıç, kısa bir süre içerisinde Elazığ’ın toprak analizlerinin yapılacağını bilgisini verdi.
Kılıç, “Şunu ifade edeyim, tarımsal sanayi bir yerde gelişecekse beraberinde birinci üretim olan hammaddenin de çok fazla miktarda üretilmesi gerekir. Tarımsal üretiminde sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için sizin hem kendi topraklarını çok iyi bilmeniz lazım hem de çevre illerin topraklarını çok iyi bilmeniz lazım. Geçen hafta talimat verdik dedik ki, ‘arkadaşlar, Elazığ ili sınırları içerisindeki toprak analizlerini bitirdiniz mi, biz vatandaşımıza, çiftçimize hangi tarım arazisinde, hangi ürünü ekersek daha başarılı oluruz diyebiliyor muyuz?” dedi.
ELAZIĞ’DA ÜRETİMİ ARTIRACAĞIZ
Elazığ’da tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için üretimi miktarını artıracaklarını, bunu da dekar başından elde edilen ürünün verimini artırarak yapacaklarını açıklayan İl Müdürü Kılıç, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Çarpıcı bir örnek vereceğim. Elazığ’da domates üretimi dekara 4.4 ton. Peki, Türkiye ortalamasına bakın, 8 ton. Siz birim bakımından elde ettiğiniz üretim miktarında henüz Türkiye ortalamasında geridesiniz. Elazığ’da üretimi artıracağız. Modern tarım ve çiftçilik yöntemleri uygulayarak, dekar başına elde ettiğimiz ürün miktarını artıracağız.”
HAYVANCILIĞI DA YÖNETEBİLMEMİZ GEREKİYOR
Elazığ’da küçükbaş hayvancılığın iyi bir seviyede olduğunu ancak yem ve mera gibi konularda bazı düzenlemeler yapacaklarını aktaran İl Müdürü Kılıç, şunları söyledi: “Küçükbaş hayvancılıkta çok iyiyiz ama hayvancılığı yönetebilmeniz için merayı yönetebilmeniz lazım. Kaba yemin ihtiyaçlarını karşılamanız lazım. Bunu nasıl yapacağız? Ya yem bitkisi veya ot ekim alanlarımızı genişleteceğiz ya da meralarımızı çok iyi yöneteceğiz. Mera yönetmek için mera ıslah çalışmaları, merada münavebeli bir otlatma sistemi oluşturma, meralardaki hayvan baskısını azaltma, alternatif yem bitkisi geliştirme, yem bitkisi ekili alanlarımızı genişletme gibi durumları hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunları yapamazsak hayvancılığı yönetemeyeceğiz. Çünkü kaba yem ihtiyacı hayvancılık sektöründe girdi maliyetlerinin yüzde yetmişine tekabül eder. Bu bütün sektörler içinde böyledir.”
“HER ZAMAN SAHADA OLACAĞIZ”
İl Müdürü Kılıç, çiftçinin ve üreticinin her aşamada yanında olacakları ve kurumu adeta sahaya taşıyacaklarını belirterek hizmet içi eğitimlere de ağırlık vereceklerini şu sözlerle anlattı: “Çiftçimizin üretiminin her aşamasında yanındayız. Tarım İl Müdürlüğü ve tarımın tüm birimleri ile sahada olacağız ve her şey planlamayla olacak. Biz çiftçiye öncülük etmezsek ve sektörün gerisinde kalırsak, görevimizi yapamayız. Temel yaklaşım budur. Kendi elemanlarınızın kendi mesleki alanda daha iyi yetişmeleri için hizmet içi eğitim yöntemiyle her bilgi birikimi tekrardan tazelemek lazım. Yeni teknolojileri kullanmak adına onların kalitesini arttırmak lazım. Personelle beraber kurumun kalitesini arttırmaya çalışacağız. Kurum kalitesiyle beraber toplumsal kaliteye bakacağız.”
KAYISIDA KAYBIMIZ: YÜZDE 85
Baskil’de beklenmedik bir zirai don olayıyla üreticinin büyük bir kayıp yaşaması ile ilgili detaylı bilgileri de gazetemize açıklayan İl Müdürü Ali Kılıç: “Geçtiğimiz günlerde ilimizde beklenmedik bir doğal afet meydana geldi. İlk tahminlere göre yüzde 85 civarında bir kayıp söz konusu ama saha çalışmalarıyla net boyutunu görebiliriz. 600 metre rakım ile 1400 rakım arasındaki bütün bitkilerde ciddi kayıplar görüyoruz. 1400 ile 1650 metre arasındaki hatta ise etkilenmenin daha az olduğunu görüyoruz. Bir il için 60 bin ton kayısı üretimi ciddi bir rakamdır” şeklinde konuştu.
ÜRETİCİNİN YANINDA OLMAZSAK AÇ KALIRIZ
Koronavirüs pandemisiyle birlikte tarımın ve gıdanın öneminin daha iyi anlaşıldığını, üreticinin yanında olunması gerektiğini belirten İl Müdürü Kılıç, Baskil’de yaşanan afetle ilgili olarak ise son olarak şunları söyledi: “Bu bir afet ama devlet her zaman güçlüdür. Devlet bir uygulama yapar ve bütün çiftçiler bu uygulamadan faydalanır. Sahadaki vatandaşlar acaba alan bazı desteğine geçsek daha iyi olmaz mı dediler, bu siyasi bir karar bunun kararını biz veremeyiz. Üreticinin yanında olmazsak hepimiz aç kalırız. Tarımsal üretimi yapmazsak herkes aç kalacak. Kimse Covid döneminde kıyafet alışverişine girmedi, herkes gıdaya yöneldi. Çok kıymetli topraklarımız var ama biz bu durumun farkında değil miyiz acaba.”