Hadsizlik

ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri ortak bir açıklama yayımlayarak, iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Hadsizlik
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle yayımlanan ve ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Bugün, Osman Kavala'nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor.

Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz."

Peki, bu hadsiz ve terbiyesiz bir üslup ve taleple derhal serbest bırakılması istenen Kavala’nın suçu ne?

Kavala, 2013 yılı Mayıs sonu-Haziran ayı başında meydana gelmiş olan Taksim Gezi Parkı olaylarının yöneticisi ve organizatörü.

Devleti ve hükümeti ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye yönelik bir ayaklanma olarak gösterilen Gezi hadiseleri,  FETÖ/PDY, PKK/KCK, DHKP-C, MLKP gibi tüm terör örgütlerinin Kavala’nın maddi destekleri ile gösterilere katıldı.

Osman Kavala, söz konusu terör örgütlerinin hükümeti devirmek amacıyla başvurdukları bir ayaklanmanın yöneticisi ve organizatörü.

İkinci önemli suçlama ise Kavala’nın 15-16 Temmuz 2016 tarihinde Büyükada’da Splendid Otel’de düzenlenen bir seminere katılan ABD’deki Wilson Center adlı düşünce kuruluşunun o tarihteki yöneticilerinden Henri Barkey ile olan bir teması. Büyükada toplantısının polis ve savcılık makamı tarafından doğrudan darbe teşebbüsü sürecinin bir parçası olarak değerlendirildiği, Barkey’in de darbenin organizatörlerinden biri olarak görülüyor.

Adam, Türkiye Cumhuriyeti  hükümetine  terör örgütleri ile zarar verecek, 15 Temmuz’da Fetö’nün uşağı olacak ve resmen devlet, bayrak ve vatan düşmanı olacak, bu suçlardan dolayı hapis cezası alacak, ancak 10 yabancı büyükelçi ültimatom gibi bir açıklama yaparak Türkiye Cumhuriyetine ayar vermeye çalışacaklar.

Ve yine muhalefet parti liderleri de büyükelçilerin tepkilerini kınamakla birlikte, hükümetin de böylesine hata yapmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunacaklar.
Bu olay da gösteriyor ki ülkemiz üzerinde oyunlar çok büyük ve burada dost ve düşmanlar çok açık.