Gençler, Kalkınmanın Kilidi Olmalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katıldı.

Gençler, Kalkınmanın Kilidi Olmalı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

AK Parti ile gençlerin 18 yaşında seçilme hakkını yakaladığını anımsatan Erdoğan, "2023 seçimlerinde 6 milyondan fazla gencimiz ilk defa oy kullanarak ülkesi ve kendi geleceği için siyasi irade ortaya koyacak. Önümüzdeki seçimlerin kilidi şu veya bu parti değil, gençlerimizdir. Bu bakımdan gençlerimizin hayalleri, beklentileri, düşünceleri tespit ve teklifleri bizim için hayati önemdedir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı iki tespit var. Birincisi 2023’ün kilidi gençlerin elinde. İkincisi ise gençlerin hayalleri, beklentileri ve düşüncelerini iyi okuyup ona göre politikalar geliştirmek.

Her iki tespiti tüm partiler ve hatta anket şirketleri de söylüyor. 2023 seçimlerinde gençler hangi safta durursa seçimin galibi o ittifak olacak.

Gençleri anlamak konusunda partilerin çok da başarılı oldukları söylenemez. İktidar Partisi’nin Z kuşağını reddedip Teknofest kuşağı gibi bir alternatif getirmesi sorunu çözmüyor. Ailesinde üç yıl önce üniversiteyi bitirip işsiz gezen ve evine Vergi Dairesinden, aldığı krediler  ödenmediği takdirde icra işlemi uygulanacağı yazılı ihbarnamesi  gelen biri olarak görüyoruz ve izliyoruz ki gençler, umutsuz ve gelecekten ciddi anlamda endişeli.

Gençleri anlamak ve onların güvenini ve oyunu almak muhalefet partileri için de zor. Zira bu cenahta da popülizm dışında ayakları yere basın bir proje yok.

Gençlerin kaygılarını giderecek ve geleceğe umutla bakacakları bir profil ortaya koyacak bir siyasi oluşum ne yazık ki halen  yok.
İktidar, 2002 öncesi öğrencilere verilen kredi miktarı ve yurt sayısının mukayesesi ile övünürken, muhalefet de gençlerin umutlarını istismar edecek bir kolaycılığa kaçıyor.

Dememiz o ki evet gençler, seçimin anahtarıdır. Ancak,  lakin ve keşke, yapılan yatırımlar, istihdam alanları ile kalkınmanın da anahtarı olabilselerdi.

Ve keşke hükümet,  köprü, otoyol, tünel, hastane gibi geçiş garantili projelerle birlikte, alım garantili sanayi tesisleri, fabrikalar, üretim tesisleri kurmuş olsa. Ve mesela yerli otomobil gibi yerli gıda ürünleri, makine ürünleri, temizlik maddeleri, tıbbi malzemeler gibi marka ürünler üreten fabrikaların açılmasına da aynı yöntemle öncülük etse de birden bire milyonlarca gencimiz işe ve aşa kavuşsa..

Bunun için formül de hazır. Kamunun varsa ve kalmışsa projeci  adamları oturacak ve “Devlet olarak biz özel sektörden yıl içinde en çok hangi 20 kalem ürünü alıyoruz” diye bir çalışma yapacak.

Sonra ortaya çıkan listeye göre “alım garantili” olarak bu fabrikaların ihalesine çıkacak. Böylece devletin kasasından bir kuruş çıkmadan 20 dev fabrika kurulacak. Devlet zaten her zaman aldığı ürünleri hem daha ucuza alacak hem de yüzbinlerce insan işe kavuşacak.

Daha da ötesi var. Bu ürünlerin dünya markası olması için profesyonelce çalışılacak ve bu sağlandıktan sonra da dünyaya pazarlanması yapılacak. Ve artan talep için yeni fabrikalar kurulmuş olacak.

Olmayacak ve hayata geçirilmeyecek bir proje değil bu. Yeter ki her projenin başında Selçuk Bayraktar  gibi inanmış ve hayatını ülkesine adamış gençler olsun.