'Gelmesin le Gelmesin…'
İbrahim Tatlıses, silahlı saldırı sonrası uzun süren bir tedavi sürecinden sonra kaybettiği sesin kısmen geri gelmesiyle soluğu televizyonlarda aldı ve programlara başladı.
Alakasız sözleri, konudan uzak kaçan benzetme ve söylemleri, bazen anlamsız çıkışları sebebiyle birçok sanatçının gitmek istemediği iddiaları sebebiyle genelde daha çok halkta çok karşılığı olmayan bazı sanatçıların katıldığı İbo Show programı, müzik programından ziyade “Sen büyüksün, bir tanesin, Allah seni başımızdan ayırmasın” methiyeleriyle alakasız bir formata dönüşmüş durumda.
Neyse asıl konumuz bu değil. Konu şu: yaklaşık on yıl sahnelerden ve müzikten uzak kalan İbrahim Tatlıses’e uzak kaldığı sahnelere tekrar geri dönmesi için bir de şarkı yapmışlar.
Şarkının adı “Gelmesin”. Tatlıses’in de duygularına hitap eden şarkının bestesi kadar sözleri de evlere şenlik.
Bakın ne diyor şarkı:
“Gelmesin le, gelmesin
Bir daha geri gelmesin
Gitsin, yüzünü de şeytan görsün
Ölsem mezarıma gelmesin
İster gelsin, ister gelmesin
İster sevsin, ister sevmesin
Ben bu aşktan ümidi kestim, ölsem mezarıma gelmesin”
Peki, bu şarkıyı önemli ve özellikli kılan ve gündemimize taşıyan ne? Ak Parti’nin son yıllarda yaptığı bürokrat, teşkilat ve değişik birimlere atadığı isimlerin tabanda oluşturduğu duygu.
Ne yazık ki ve ne acıdır ki hiç gereği yokken, hiçbir getirisi olmayan, herhangi bir katkı sunamayacağı aşikar olan isimlere hatır-gönül adına verilen görevler, bazı eski bakanlara üç ayrı kurumdan yüklü maaş alınan ulufelerden sonra, insanların duygusu ve görüşü şu ki Ak Parti alenen, İbrahim Tatlıses’in son şarkısında dediği gibi seçmene “gelmesin le gelmesin” diyor.
Tabanın ve samimi dava erlerinin gönlünü kazanmak ve eldekileri tutmak yerine gereksiz, anlamsız ve faydasız kamuoyundaki reel yansımasını bile ölçmeyen bir siyasi iradenin yapacağı en kolay iş de zaten “gelmesin le gelmesin” olurdu.
Samimi insanlara düşen de bu tavra karşı kayıtsız kalmamak ve istenmeyen yere gitmemektir.