Erol: Kazanmaya Çok Yakınız

Elazığ’da CHP’nin seçim çalışmaları aralıksız bir şekilde devam ediyor. Hem saha ziyaretleri hem de şehir dinamikleriyle bu süreçte sık sık bir araya gelen CHP’de projelerin tanıtıldığı lansman toplantısı da büyük bir coşkuyla gerçekleşti. 

Seçim çalışmaları kapsamında gazetemize ziyarette bulunan CHP Milletvekili Gürsel Erol ve CHP Elazığ Belediye Başkan adayı Av. Coşkun Çağlar Duran, gazetemiz imtiyaz sahibi Ahmet Toprak ile gündeme ilişkin fikir alışverişinde bulundular. 

Milletvekili Erol, ziyaretleri kapsamında gazetemize yaptığı açıklamada CHP’nin Elazığ’da belediye seçimlerinde şu anda 2. Parti olduğunu, aradaki farkın çok az olduğunu ve kazanmaya çok yakın olduklarını söyledi.

PROJE TANITIM TOPLANTISINA YOĞUN İLGİ

31 Mart tarihinde yapılacak seçimler için çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdüren CHP Elazığ Belediye Başkan Adayı Av. Coşkun Çağlar Duran, Elazığ’ın büyük talep gösterdiği, şehre yeni bir umut ışığı, bir başlangıç enerjisi olan Sosyal Belediyecilik Projelerini, Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda tanıttı. Programa CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, İl Başkanı Av. Onur Özkan, Kadın Kolları Başkanı Ayten Çekil, Gençlik Kolları Başkanı Sinan Akkoç ve çok sayıda Cumhuriyet Halk Partili ile vatandaş katıldı.

DURAN: “BENİM GİZLİ AJANDAM YOK”

Başkan Adayı Duran, “Benim gizli ajandam yok. Allah nasip ederse 1 Nisan sabahı başkan olursak aziz hemşehrilerime yakışır bir Elazığ oluşturmak adına çalışacağız. Elazığ sevdasıydı bizi bu yola çıkartan.  İnsanlar, bize umut dolu gözlerle bakıyor. Kendileri sıkıntılarını bize anlattı. Bu şehrin evladıyız. Hangi mahallede ne sıkıntı var. Hepsini biliyoruz. Ayakları yere basan projelerimizle sizlerleyiz. Belediyenin standart yapması gereken zorunlu işleri anlatmayacağım. İnsanları mutlu etmeyi hedefleyen, şehrin standartlarını yükseltecek projelerimiz var.” dedi.

EROL’DAN ELEŞTİRİLERE YANIT

Proje tanıtım toplantısı sonrası CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Belediye Başkan Adayı Av. Coşkun Çağlar Duran, İl Başkanı Av. Onur Özkan ve Gençlik Kolları Başkanı Sinan Akkoç, gazetemizi ziyaret etti. Ziyaret kapsamında  Feyza Nur Dikici’nin sorularını yanıtlayan Milletvekili Erol, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Erol, Milletvekillerini ve Belediye Başkanının eleştirmediği yönündeki iddialarla ilgili olarak: “Ben Elazığ Belediyesi’nin borçları ve Villa Kent Projesi ile ilgili İçişleri ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarına soru önergeleri verdim. Semih Bey artık MHP’nin il başkanı değil Milletvekili. Bir usulsüzlük, uygunsuzluk, hukuka aykırılık varsa bunu tabi ki yerel televizyon kanallarında siyaset olarak kullanabilirsin ama yetkini de kullanacaksın. Nedir yetkin: Soru önergesi. Neden soru önergesi vermedi? Benim dışımda Elazığ’ın sorunları ile ilgili çıkıp da televizyonlarda konuşma yapan var mı? Yok. Bakanlıklara soru önergesi veren var mı? Yok. Peki, benim dışımda Meclis Kürsüsünde Elazığ’ın sorunlarını dile getiren var mı? Yok. Ama Elazığ’a geliyorum, “Belediye Başkanını niye eleştirmiyorsun” diyorlar.” 

“ELEŞTİREL SİYASET YAPMIYORUM”

Konuyla ilgili değerlendirmesini sürdüren Erol: “Ben Belediye Başkanını eleştirerek siyaset yapmıyorum. Çünkü ben zaten belediye başkanının davranışlarından ve onun siyaset tarzından kaynaklı eleştiri yapma hakkına sahip değilim. Çünkü ben onun gibi düşünmediğim için ne onunla parti olarak ittifak kurmuşum ne de geçmişte o partide siyaset yapmışım. Benim amacım nedir? Benim amacım hizmette farklılığı getirmek. Her partinin belediyecilik ile ilgili politika ve uygulamaları farklıdır. Ben kendimi ve adayımı anlatıyorum. Sosyal Belediyeciliğin ne olduğunu, sosyal belediyeciliğin insanların hayatında neleri değiştireceğini, belediyelerin yetkilerini kullanarak aslında insanların hayatına nasıl dokunmamız gerektiğini anlatıyorum. Bu bir milletvekilliği, genel seçim değil. Bu bir yerel seçim. Yerel seçimde rakibinizin kötülüğünü değil sizin insanların görmediği, yaşamadığı ve o yetkiyi nasıl kullanacağı konusunda toplumu aydınlatmak ve bilgilendirmek gerekir.” şeklinde konuştu.

“BELGE VARSA GETİRİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAYIM”

Kendisiyle ilgili eleştirilerin yersiz  olduğuna değinen Erol, :“Ben şimdi kalkıp desem ki ‘Şahin Bey, yolsuzluk, hırsızlık ve haksızlık yaptın.’ Var mı elimde belge? Yok. Bu konuda eleştiri getiren arkadaşlara da buradan söylüyorum, bunlarla ilgili benim elimde olmayan belge sizde varsa getirin bana ben hemen savcılığa da suç duyurusunda bulunayım. İlgili bakanlıklara da hemen soru önergesi vereyim. Peki, MHP neden eleştirmiyor? 14 tane Meclis üyesi var. Aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın bir parçası. Onlar eleştirmiyorlar, bana da diyorlar ki “Sen niye susuyorsun?” Ben susmuyorum. Elazığ kamuoyunu doğru bilgilendiriyorum. Yerel seçimlere yönelik mevcut bir belediye başkanı ve mevcut adayların yaptığı ve yapacağı işler yerine ben kendimi anlatıyorum. Milletvekilliğinde de bunu yaptım. İttifak halinde olan sizsiniz. Ben zaten dışarıdayım. Siz gündeme getirin, ben de sizin haklı gerekçelerinize destek vereyim, bunların hepsini yasallaştırayım, yasal süreçleri başlatayım. Yalnızca sokaklarda konuşarak, televizyon kanallarında konuşarak olmaz. Getirin gündeme ben size sahip çıkayım.” açıklamasında bulundu.

“DOĞRUYU DA YANLIŞI DA SÖYLÜYORUZ”

Kendi siyasi anlayışıyla ilgili değerlendirme de bulunan Erol, eleştiri yaparken doğru ve yanlış ayrımı yapılması gerektiğine dikkat çekerek: “Ayrıca Belediye Başkanı’nın yaptığı doğru işler var mı? Evet arkadaş. Birinin yaptığı doğru işi de ifade edeceksin, yanlışını, eksiğini de söyleyeceksin. Ben bunu Bakanlıklarla ilgili de yapıyorum. Mesela deprem sürecinde Elazığ’a 3 tane Bakan görevlendirildi, geldiler burada bir ay kaldılar. Ben Genel Kurul’da bunlara teşekkür ettim. CHP’li bir Milletvekili Genel Kurul’da Ak Partili 3 bakana teşekkür etti. Evet dedim bu bakanların bir ay Elazığ’da kalması anlık çözümlerle ilgili bir iradenin ortaya koyulmasına ve sürecin doğru planlanmasına katkı verilmiştir. Ama şehrin planlanması, mağduriyetler, hak sahipliği gibi konularla ilgili belirli sorunlarımız var ve bu sorunların çözümüyle ilgili şu önerilerim var dedim. Yani hem hakkı teslim ediyorum, hem bir eksikliği tespit edip çözüm getiriyorum. Belediye’de de öyle. Cumhuriyet Meydanıyla ilgili neye karşı çıkabiliriz? Doğru bir proje. PTT Meydanıyla ilgili neye karşı çıkabiliriz? Doğru bir proje. Şimdi Kapalı Çarşı’nın restorasyonuna nasıl karşı çıkabiliriz? Doğru bir proje. Bunlar doğru evet ama eksiklikler de var.” şeklinde konuştu.

“ELEKTRİK BORCU BÜYÜK BİR BECERİSİZLİK”

Elazığ Belediyesi’nin elektrik borcu olduğuna ilişkin iddialara da değinen Erol: “Mesela dün Sayın Faruk Septioğlu’nun lansmanında dinledim.  175 Milyon elektrik borcu var ve Belediye bu borcu kapatmak için kredi kullanmış. Bu çok ciddi bir iddia ve büyük bir beceriksizlik. Belediye Başkanının kalkıp bunu kamuoyuna açıklaması lazım. Bir de Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ya “İktidar Partisinden olmadığınız zaman Belediyeye hizmet götüremezsiniz” peki, ben şimdi soruyorum. Bir tespit yaptım ve suçlamadan sorguluyorum.” dedi.

“İKTİDARIN BİR ARTISI OLMAMIŞ”

Elazığ’da belediyenin iktidar partisinden olmasının bir katkı sağlamadığına değinen Erol: “Elazığ Belediyesi Ak Partinin değil mi? Evet Ak Partinin. Mücahit Yanılmaz döneminde alınan otobüsler hibeyle mi alındı? Hayır, krediyle alındı. Şimdi şehrimizde altyapı çalışması var. Peki, bu altyapı çalışması hibeyle mi yapılıyor, hayır krediyle yapılıyor. Kim iktidar? CHP mi iktidar? Hayır, Ak Parti iktidar. Demek ki iktidar partisinin Belediye Başkanı olmak Elazığ’a bir artı getirmemiş. Belediyeyi hep borçlandırmışız ve Belediyenin şu anda bir borç batağında olduğuna dair bir iddia var. Ama biz Belediyeyi aldığımızda inanın, sosyal projelerle ilgili ortaya koyacağımız sosyal belediyecilik projelerimizin hepsini ya hibelerle yapacağız ya da diğer belediyelerimizle kardeş belediye olup onlara yaptıracağız. Bunun örneği de var. Bakın okulları yapıyoruz, belediyelerin okul yaptırma sorumluluğu olmadığı halde. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Elazığ’a yaptırdığı okulun bedeli 600 Milyon TL, bir kreşin maliyeti de 20 Milyon TL. Bu demek oluyor ki 30 Mahalleye yaptırılabilecek kreşlerin bütçesini biz bir okulda kullandık. 41 tane mahalle mi var? Ben bu 41 Mahalleye CHP Belediyesi olarak kreş yaptıracağım, kardeş belediye hibesiyle. Halk Ekmek Fabrikasını kuracağız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne hibe yaptıracağız. Halk Su Fabrikasını kuracağız, Ankara Büyükşehir Belediyesine hibe yaptıracağız. Altyapıyı çözeceğiz, ancak Avrupa Birliği’nin kredileriyle değil, hibelerinden yaptıracağız. Fark bu.” şeklinde konuştu.

 “BİZİM DIŞIMIZDA KİM KAZANIRSA KAZANSIN BİR FARKI OLMAYACAK”

Gerçekleştirilecek seçimlerde CHP dışında bir partinin seçimi kazanması dışında belediyecilik anlamında bir fark oluşmayacağını belirten Erol, “Benim için önemli olan Şahin Şerifoğulları’nın, Abdullah Akın’ın, Murat Aygen’in, Faruk Septioğlu’nun kazanması değil çünkü bunların hepsi zaten aynı kuşaktan, jenerasyondan, geleneklerden ve siyasi düşünceden geliyor. Zaman zaman birlikte olmuşlar, zaman zaman ayrılmışlar. Şahin Bey’in yerine bahsettiğim adaylardan birinin seçilmesi fark etmiyor. Şahin Bey’in haricinde bu adaylardan biri seçilirse yalnızca isim değişecek. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi seçilirse genel bir anlayış değişecek. Bu doğrultuda Elazığ bize belediyecilik anlamında da bir şans vermeli diye düşünüyorum.” dedi.

“ELAZIĞ’DA İKİNCİ PARTİYİZ”

Gerçekleştirilen lansman toplantısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erol: “İlk defa Elazığ’da, Cumhuriyet Halk Partisi bir belediye başkan adayı bir lansmanla kamuoyuna çıktı. Politikalarımızı projelerimizi detaylı bir şekilde anlattık. Coşku da iyiydi katılım da iyiydi. Bizler şu anda Elazığ’da ikinci partiyiz. İktidar partinin mevcut belediyenin alternatif seçeneği biziz, eğer Elazığ halkı hangi partiye oy verirse versin bugün ki yönetimden rahatsızsa, bugün ki belediyecilik anlayışının değişmesini istiyorsa bunun doğru adresi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bizim dışımızda herhangi bir partinin Ak Partinin dışında alması bir anlayışın, bir belediyecilik anlayışının değişimi değildir. Yalnızca isim değişikliğidir. Çünkü hepsi aynı siyasal kültürden gelmişlerdir. Belediyecilik anlayışları aynı. Ama değişim bizimle olacak, sosyal belediyecilik. Bugüne kadar Elazığ’ın görmediği ama Türkiye’de bunun başarılı olduğu belediyeler. Mesela Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, sosyal belediyecilik uygulamasıyla şu anda açık ara önde gidiyor. Niye? Çünkü vatandaş sosyal belediyeciliğin ne olduğunu gördü ve bunun kendi hayatında neye dokunduğunu hissetti. İstanbul, geçen dönem 6 partinin ittifakıyla aldı şimdi tek başına açık ara gidiyor niye? Sosyal belediyecilik, onun için Elazığ’ın sosyal belediyecilikle tanışması ve belediyecilik anlayışının arasındaki farkı görebilmesi için tek alternatif CHP’nin seçilmesi. Yani Elazığ’da MHP’nin, Yeniden Refah’ın seçilmesi yalnızca isim değişikliğidir, belediyecilik anlayışı yine aynen devam eder. Ama bizde belediyecilik anlayışı vatandaşa gelen hizmet anlayışı değişecek.” dedi.

“ARADAKİ FARK 5 PUAN”

Anket sonuçlarına da değinen Erol: “Benim anketim sokak, ben sokağın nabzını iyi tutuyorum. Matematiksel bir hesap yaptığınızda 2023 yılı seçim sonuçları elimizde bir veridir. 2023 seçimlerinde Elazığ’da merkezde, yani 41 mahallede Ak Parti 84 Bin ol almış, CHP 56 Bin oy almış. Ama ak partinin içerisinde bugün Ak Partiden kopan Yeniden Refah partisinin seçmen kitlesi de var. Bunu matematiksel olarak hesapladığınız ve dengelediğiniz zaman biz burada ikinci partiyiz. Sokakta da bunu görüyoruz. ORC Türkiye genelinde bağımsız bir anket şirketi ve bir anket yapmış orada da biz ikinci bir partiyiz. Orada ankette bir değerlendirme eksikliği var aslında bizim orada görünün 24.6 oyumuz oranlandığında 27 28’lerde. Niye CHP’nin Elazığ’da blok olarak oy vermiş bir seçim kitlesi var. Mahalleler var, bir de hiç oy kullanılmayan mahalleler var. Şimdi 10 bin oyun verildiği yerdeki anketin sonucunu diğerine göre değerlendirdiğin zaman bir orantısızlık çıkar. O orantıyı da dengelediğin zaman biz yüzde 27-28’lerdeyiz. Aramızda 10 bin civarında bir fark var. Bu fark bugünlerde düştü. Bizim oyumuzun artmasından kaynaklı değil, Yeniden Refah Partisi’nin biraz daha Ak Parti’nin tabanından oy almasından kaynaklı. AK Parti’nin oyu bana göre şuan yüzde 32’lerde bizlerde yüzde 27-28’lerdeyiz. Burada kritik oy geçen seçimde Bilal Çoban’a ve Yasemin Açık’a giden oylar tercihlerini farklı değerlendirirse Ak Parti ve CHP arasında bir seçim yaşayacağız. Ben bu tabloyu görüyorum. Bu seçim Ak Parti ve CHP arasında gerçekleşecek. Ama bugünkü yönetim anlayışından rahatsız olan herkesin değişim istiyorsa adresi Cumhuriyet Halk Partisi.” açıklamasında bulundu.

BUNUN TEMİNATINI BEN KENDİM VERİYORUM BANA GÜVENİN

Gürsel Erol son olarak ise,“2018’den önce Elazığ’da CHP’den Milletvekili ya da Belediye Başkan Adayı bulamazdınız. Yani birilerini ikna eder, sırf aday çıkartmak için aday gösterirdiniz. Elazığ’da CHP’ye oy vermezlerdi yani bugüne kadarda vermemişler, siyasi sonuçlar ortada. Ama bize bir fırsat verdiler, 2018 yılında 36 bin oyla seçildik ve ittifakta seçildik. 2023 yılında oylarımızı yüzde 105 olarak arttırarak 77 bin oyla seçildik. Niye? Yani aslında insanların siyasi partiler üzerinden değil ideoloji düşünceleri üzerinden değil. Bir siyasetçinin kendi toplumunun milli ve manevi düzenleri üzerinden beklentilerinin siyaset yapıldığını gördüğü an oy veriyor. Bunun en büyük örneği benim. Yani Elazığ bize oy verdiği için pişmanlığı yaşamadı. Bana bir fırsat daha verildi bu kente hizmet etmek için şimdi diyorum ki aynı fırsatı belediyecilikte de verin. Yani bizi denemeden bize şans vermeden bizim iyi, kötü olduğumuzu nerden bileceksiniz. Bizim başarılı ya da başarısız olacağımızı nerden anlayacaksınız. Bana oy vermeyen pişman değil, oy veren de bana “sana oy vermiyorum ama seni seviyorum” diyor. Olsun bu da önemli bir şey. Bu şehirde belediyecilikte de değişiklik yapılması isteniyorsa tıpkı milletvekilliğinde olduğu gibi. Bu değişikliği Çağlar Başkanla birlikte sırt sırta vererek Elazığ’a yaşatacağız. Bunun teminatını ben kendim veriyorum bana güvenin.”dedi.