Elazığ TSO İhalenin İptaliyle İlgili Açıklama Yaptı
Elazığ TSO ihalenin iptal süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, 'maden ihale sürecindeki haklılığımız bir kez daha mahkeme kararı ile tescil edilmiştir', dedi.
Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, Maden ilçemizdeki polimetal maden sahasının 21 Nisan 2022 tarihinde yapılan ihalesinin 29 Nisan 2022 tarihinde Ankara 13. İdari Mahkemesine açılan dava neticesinde esastan karara bağlanarak iptal edildiğini açıkladı. Elazığ TSO öncülüğündeki Girişim Grubumuzun üç aylık mücadelesinin bir kez daha haklılığının tescillendiğini belirten Başkan Arslan, “İlimizin geleceği için çok değerli olan bu zenginliğin elimizden alınmaması için çok boyutlu mücadelemiz ilk günkü kararlılığımızla devam ediyor. Bize güvenen tüm üyelerimize ve halkımıza teşekkür ediyoruz” dedi.
Rekabet koşullarına aykırı olan ihalenin iptali için her bir madde kararda yer almıştır…
Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, Elazığ TSO öncülüğündeki Elazığ Girişim Grubunun üç aylık süreç içerisinde çok yönlü bir mücadele verdiğini belirterek, “İhalenin ilk duyulmasından 21 Nisan 2022 tarihine kadar olan süreçte tüm yaşananları kısa bir süre önce geniş katılımlı basın toplantısında dile getirdik. Özet olarak, bu süreçte hem kamuoyu desteğinin alınması hem de toplumun doğru bilgilendirilmesi hususunda her gelişmeyi ve sürecin her adımını şeffaflık ilkeleri doğrultusunda paylaştık.
İlimizin kalkınma ve gelişmesi halkımızın zenginleşmesi ve kamunun zarar etmemesi hususunda vermiş olduğumuz bu mücadelemizi çok şükür çok geniş bir kesim algıladı. Bu sürecin çok zor olduğunu ve inişler ve çıkışlarla geçeceğini her ortamda dile getirmiş olmamıza rağmen, bazı medya kuruluşlarında ve sosyal medya platformlarında ganimet bulmuşçasına tez canlılık edenler oldu.
Elazığ’ın ve kamunun menfaati doğrultusunda hareket etmeye her zaman devam edeceğimizi öncelikle tüm kesimlerin bilmesini istiyorum.
21 Nisan 2022 tarihinde yapılan ihalenin rekabet koşullarını ortadan kaldırdığını, hem kamunun hem de ilimizin menfaatlerini yok saydığını ve bu şartnamenin değiştirilmesi için mahkeme süreci başlattığımız bir ihaleye bu koşullarda girmemizin kendimizle çelişmek olduğunu ifade ettik. Tüm bunlara rağmen eleştiri sınırlarını zorlayarak iftira ve hakaret boyutuna gelen bazı haber ve paylaşımlara sadece tebessüm ettik. Çünkü bizim mücadelemiz nefsimiz için değil bu şehir içindir. Bugün geldiğimiz noktada Ankara 13. İdare Mahkemesi esastan karara bağlayarak ihaleye ikinci kez iptal etmiştir.
Verdiğimiz mücadelenin haklılığı yüce Türk Adaletinde bir kez daha tecelli bulmuştur.
Davaya konu olan tüm itirazlarımız dava kararında yer almış ve haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir. Bu süreçte bizlere tam destek veren tüm üyelerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, siyasi partilerimize, meslek kuruluşlarımıza, medyamıza ve tüm halkımıza bir kez daha teşekkür ediyor, sürecin ilimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.