ELAZIĞ DOWN CAFE'YE HİÇ UĞRADINIZ MI?
Belediyelerin ve çeşitli vakıfların destekleriyle kurulan 'down cafeler', down sendromlu ve zihinsel engelli gençlerimize sosyal bir hayat ve iş&nb
Belediyelerin ve çeşitli vakıfların destekleriyle kurulan “down cafeler”, down sendromlu ve zihinsel engelli gençlerimize sosyal bir hayat ve iş imkanı sunuyor.
Kısa bir eğitimden geçen çocuklar güler yüzleriyle müşterilerine hizmet veriyor, kendi harçlıklarını çıkarıyor.
Gönüllü annelerin de çocuklara destek oldukları down cafeler, engelli çocuklarımızın hayata tutunmaları için büyük önem taşıyor.
Cafe ile ilgili gelişmelerden haberdar olmak için Down Sendromlular Dernek Başkanı Fethi Ahmet BALİN ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
DOWN SENDROMU NEDİR TEKRAR ANLATIRMI SINIZ?
Tabi ki.. İnsanlar o kadar önyargılı ki bu konuda bu önyargıları yıkmak lazım döne döne anlatmak lazım..Down sendromu, bir bireyin 46 kromozom yerine, 47 kromozoma sahip olması demektir.
Buda demektir ki onların aslında bir eksikliği olmadığı aksine farklı olduğunu gösterir. Zaten çoğumuz down sendromlu hastaların zeki ve yetenekli olduklarını biliriz. Fakat buna rağmen fiziksel engelleri oldukları için kendilerini pek fazla ifade edemezler.
NEDEN DOWN SENDROMLU HASTALARA YARDIM ETMELİYİZ?
Down sendromlu kişiler karşıdaki kişiyle iletişim yeteneğini zamanla arttırabilecek kapasitede hastalardır. İşte bu yüzden zamanla onları kazanmak diğer hastalıklara göre daha kolaydır. Down Sendromlu hastalar normal bir insandan farklı olmayıp sadece görünüşlerinin ve kavrama yeteneğinin insanlar kadar gelişmemiş olması yüzünden bizlerden farklı gözükür.
Hâlbuki doğru tedavi yöntemleri ve gerekli bakım uygulandığı zaman zarfının sonucunda down sendromlu kişilerde topluma rahatlıkla katılabilir ve gerekli eğitim verildiğin de kendi paralarını gerekli şartlar altında kazanabilirler. Bu konuda ki en büyük adımı yeme içme sektöründe ‘’ Down Cafe’’ adı altında yapan cafeler artmıştır.
DOWN CAFENİN ÖZELLİĞİ NEDİR ANLATIRMI SINIZ?
Down Cafe'nin özelliği, içinde çalışanların down sendromlu gençlerden oluşması. Korkmayın! Down Sendromu korkulacak bir şey değil. Onların farkı sadece -Kromozom sayıları- Sizin 46 kromozomunuz var onların ise 47.
Hepsi harika, güleryüzlü gençler. ''Sadece Farklılar'' Zaten onlar da bunu biliyor ve ''Sadece farklıyız'' diyorlar. Ayrıca Cafe' de yaptıkları işi seviyorlar ve orada olmaktan çok mutlular ve açıkçası yaptıkları işte de oldukça iyiler.
Engelliler Haftası münasebetiyle farklı etkinliklerde bulunuyoruz. Yani, çocuklarımız farklı etkinliklerle günlerini geçiriyor. Spor, resim, folklor, gösteriler. Daha çok görsel olarak sunum yapıyorlar bu gösterileri severek yapıyorlar. Sonuçta onların motor becerilerini geliştirmemiz lazım..Lütfen çocuklarımıza fırsat verelim kendilerini ifade edebilsinler...
Gönüllü tiyatro ekibi hocalarımız var. Günün belirli saatlerinde eğitim alıyor çocuklarımız..Bu işte gönüllülük çok önemli. Bu arada;Engelliler Haftası demeyelim de; Farkındalık Günü diyelim...
Down sendromlu çocukların doğum öncesi ve sonrasında ailelerimize yardımcı oluyoruz. Amacımız çocukların farkındalığı sosydigereşmesi evlerinde kendilerini geliştirmeleri. Artık kendi evlerinde yemeklerini yapabiliyorlar, ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Kendilerine olan güvenleri gelişti.Bazı çocuklar çok mutlu kendilerine güveniyorlar..
Eğitim yönümüz de ağır basıyor küçük yaştan itibaren başlıyoruz. Sosyal yönleriyle de ilgileniyoruz. Dernekteki amacımız kültürel, sanat, eğitim ve hukuki yönleri hakkında aile ve çocuklarımızı bilgilendirmek.
Down sendromlu çocuklarımız aileleriyle beraber geliyor anneler yardımcı oluyor. Zamanlarının çoğunu cafede geçiriyorlar.Toplumun bakış açısı yavaş yavaş değişmeye başladı. Gerçekten halkımız başlarda tepkiliydi. Bu tepki yerini sevgiye bırakmaya başladı..
Farklı insanlar merak edenler gelip oturmaya başladılar. Çocuklarımızı garipseyen insanlarda geliyordu. Bizleri tanımak isteyen gruplar ve okullar özellikle hafta sonları ziyaretimize geliyor. Özellikle gelen gönüllü arkadaşlarımız da var.. Amaç ortak çocuklarımızı hayata kazandırmak..
Down sendromlu gençlerden oluşan kafe, kapısından içeri adım atanları önce şaşırtıyor, sonra da büyüsüne hapsederek, bağımlı kılıyor.
Sokakta yürürken gördükleri kafe ismine ilk önce anlam veremeyen insanlar, kafenin kapısından içeri adım attıklarında çok şaşırıyor. Burada daha önce mesafeli durdukları, hakkında hiçbir şey bilmedikleri down sendromlu gençler, kendilerini gülümseyerek karşılıyor.
Down Cafe'nin kuruluş amaçlarını çok kısa bir şekilde sıralamak gerekirse;
Özgüven duygusunu arttırmak
Bu gün sağlıklı insanlarda bile sıkça karşılaştığımız sorun olan özgüven eksikliğinin zihinsel engelli hastalarda ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz. Her şeyden önce onların özgüven duygusunu arttırmak onlar için ilerde yapacakları her türlü iş ve sosyal aktiviteler için bir yaşam kaynağı olabilecektir. Böylelikle kolayca kendilerini toplum içinde rahatlıkla ifade edebileceklerdir.
Onlarla sıkıca tokalaşmak, sizin için küçük bir adım; onlar içinse büyük bir özgüven kaynağı olacaktır.
‘’ Yaşamsal ve toplumsal gereksinimlerini kendi başlarına karşılayabilecek düzeye ulaşmaları’’
Zihinsel engelli hastaların en büyük problemleri de yaşamsal ve toplumsal gereksinimlerini yerine getirememeleridir. Bu yüzden ‘’ Down Cafe’’ projesinin bu nitelikte bir çalışma yapması, zihinsel engelli hastaların gerek kendi yaşamlarına kolaylık sağlamak, gerek toplumsal gereksinimlerini bir birey olarak tek başına yönetmeyi sağlamayı amaçlar.
Her insan gibi onların da kolayca bu gereksinimlerini karşılayabilmesini amaçlayan bu projede yer alan zihinsel engelli hastalar, isteklerini kolayca dile getirebilir ve toplumsal gereksinimlerini tek başına çözebilen birey olarak topluma katar. Böyle bir amaç engelli bireylerin sosydigereşmesi ve topluma kazandırılması konusunda büyük rol oynar.
‘’Üretebilen bir birey olmak’’
Üretken olmak, elinde olan malzemeleri bir araya getirip karşı tarafın ihtiyaçları dahilin de ona sunabilmektir. Zihinsel hastalıklı kişiler de kavrama yeteneği zayıf olduğu için onların üretken bir birey olmasını sağlamak yeterli zaman ve özenli bir çalışma gerektirir. Sadece üretken olmayı öğrenmesi yetmez. Toplumumuzun da üretilen her nesneye, her duyguya ve her başarıya destek vermesi gerekir. Bu sayede bu kişiler karşısında gördüğü ilgi ve mutlu yüzler sayesinde daha da üretken bir birey olarak karşımıza çıkabileceklerdir.
’Toplumun engellilere bakış açısını değiştirmek’’
Ne yazık ki toplumumuz engelli hastalar konusunda pek de bilinçli sayılmazlar. Bu duruma böylesine duyarsız kalmaları onları her geçen gün oldukları durumdan bir adım geriye atmaktadır. Onlara sanki bir kusurlarıvarmışçasına yaklaşmak, onlara korku ve acıma duygusuyla bakmak biz ne kadar istemesek de onları’’ötekileştirmek’’ demektir.
Azınlık olan bir toplumu daha da ötekileştirmek onları toplumsal değerlerden uzaklaştırıp kendi içlerinde bir uçuruma sürüklemektedir. Bu yüzden bana göre ‘ Down Cafe’’ projesinin en önemli amaçlarından bir tanesi de toplumun engellilere bakış açısını değiştirebilmektir. Cafe ye girdiğiniz zaman karşılaşacağınız güler yüzün, içten ve samimi bakışların onlar hakkında ki en büyük ön yargılarınızı kıracağından hiç şüphem yok.
Ne yapabilirsiniz?
Bu güzel insanları ve projelerini olabildiğince fazla kişiye ulaştırarak seslerini daha fazla duyurmalarınısağlayabilirsiniz. Sağlayabiliriz! Gördüğünüz gibi bu çocukların bizden sizden bir eksiği yok. Tam tersi fazlalığı var. Onlar bir başka deyişle yeryüzünde ki sevgi melekleri. Çünkü o kadar saf, temiz ve sevgi dolular ki. Hiç down sendromlu bir çocuğa sarılmadıysanız, bir insana sarılmış sayılmazsınız bence...
Onları görmek ve projelerine inanmak istiyorsanız önerim, önce Cafemize gelin, onlarla tanışın. Zamanım yok derseniz o zaman en azından yardım etmek için onlara, telefon edin nasıl yardım edebileceğinizi sorun. Ha bunların hiçbirini şu anda yapamam derseniz en azından bu yazıyı paylaşın Bu sayede Down Sendrom farkındalığına katkıda bulunun. Bu sayede belki küçük de olsa bir katkıda bulunmuş oluruz...
Engel yeter ki yüreklerde olmasın!
Onların desteğimize ihtiyacı var!
Ben ne yapabilirim derseniz size cevabım şu olacaktır;
Uygun olduğunuz saatlerde bir iki saatliğine dahi olsa orada gönüllü olarak bu mekanda çalışabilir, bu çocuklarla iletişim kurabilirsiniz.
Engelli demiyelim de keşke de engel kelimesini kaldırsak..Farkındalık Günü olsa.Çocuklarımız da hiçbir engel göremiyoruz..Aslında sağlıklı insanların farkındalığa ihtiyacı var.
Bakınız gönüllü ablalarımızdan Aysun hanım hergün gelen gönüllü bir üyemiz..Aysun hanım ilk olarak Down Cafeyi Hakimiyet Gazetesindeki haberi okuyarak öğrendi.Üyeden öte çocuklarımıza abla oldu.Ve söylediği tek şey ''engelleri kaldıralım cafemizi ziyaret etmeden geçmeyelim...''
"BUYURUN EFENDİM NE ARZU EDERSİNİZ?"
Gençlerden gelen "Buyurun efendim ne arzu edersiniz?" sorusu karşısında şaşıran müşterinin verdiği siparişin servisini açan, siparişleri masaya getiren ve masadaki boşları kaldıran garsonların tamamının güler yüzlü down sendromlu gençler olduğunu görünce şaşkınlığı daha da artıyor.
Müşteriler, karşılarında gülümseyen yüzlere öncelikle aynı şekilde gülümseyerek karşılık veriyor, sonra da onlarla koyu bir sohbete dalıyor.
Kafeden büyük bir mutlulukla çıkan vatandaşlar, böylece hem ön yargılarından kurtuluyor hem de bu kafenin müdavimi oluyor. Down sendromlu gençler hakkında bütün düşünceleri olumlu yönde gelişiyor.
Sende Elini Uzatır mısın ?
Hepimiz gerek tek başımıza, arkadaşlarımızla, ailemizle yemek yemek için, bir şeyler içebilmek için yâda eğlenebilmek için cafeler’e gidiyoruz. Sadece gününüzden birkaç saati ayırarak bu arkadaşlarımıza hem maddi hem de manevi destek olmaya ne dersiniz?
Tek yapmamız gereken şey ön yargılarımızı kırıp, onlar için samimi bir yaklaşımda bulunmak.. TEŞEKKÜRLER..