Dışarı Yasak, İçeri Serbest
Elazığ Valiliği, kent genelinde yapılması planlanan her türlü açık hava toplantısı, yürüyüş, miting, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, yüksek sesle yayın yapan araçlarla şehir içerisinde tur atılması, toplu karşılama ve uğurlama gibi eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığını duyurdu.
Elazığ Valiliği yaptığı açıklamada, “İlimiz genelinde (polis ve jandarma sorumluluk bölgeleri dâhil) kapalı yerlerde pandemi kurallarına uygun olarak düzenlenecek eylem ve etkinlikler ile kamu düzeni ve sağlığını tehlikeye düşürmeyen, Valilik ve Kaymakamlıklarca açık alanlarda düzenlenmesi uygun görülenler hariç olmak üzere, ilimizdeki açık alanlarda yapılması planlanan her türlü açık hava toplantısı, yürüyüş, miting, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, yüksek sesle yayın yapan araçlarla şehir içerisinde tur atılması ve toplu karşılama ve uğurlama vb. türdeki eylem ve etkinlikler ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunun Ek-1 maddesi kapsamındaki oyun, temsil ve çeşitli şekillerdeki gösteri ve etkinliklerin, ticari kimliği bulunan tüzel kişiliklerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı dağıtılmasının, pankart/afiş asılmasının, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesinin (a) ve (c) bentleri ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. ve 19. Maddelerine istinaden Elazığ İl sınırları içerisinde 13/12/2021 günü saat 00.01'den 27/12/2021 günü saat 23.59’a kadar (15) gün süre ile YASAKLANMIŞTIR” denildi.
Eyvallah. Söz konusu sağlıksa, salgının seyrine engel olmak ve ket vurmaksa bu yasağa herkes gibi bizler de bu karara şapka çıkartırız. Ancak son günlerde özellikle kapalı alanlarda kamu ya da özel kurumlar tarafından yapılan ve tıka basa dolu salonlarda icra edilen programlar için ne demeli.
Eğer kamuoyunun sağlığı düşünülüyorsa, resmi toplantılar neden bu kadar rahatlık içinde ve hiçbir önlem alınmadan yapılıyor. Kaldı ki açık alan kapalı alanlara ve salonlara göre daha az riskli.
Dememiz o ki eğer bir karar alınacaksa bunun kamu vicdanında bir karşılığı ve makul gerekçeli olmalı.
Geçmişte bulaş riskinin azaltılması için şehrin üç ana caddesini araç trafiğine ( dikkat edin yaya değil, araç) kapatılmasının halktaki karşılığı ve oluşan tepkileri ve sonradan kararın birkaç saat içinde değiştirilmek zorunda kalındığını hepimiz yakından biliyoruz.
Alınan yasak kararını eleştirmiyoruz. Böyle bir niyetimiz yok. Ama açık havada bir stant açmak yasak olurken konferans salonlarını hınca hınç doldurmanın izahı nedir?
Anlamakta güçlük çektiğimiz konu bu.