Demirdağ: 'Yatırım Olmadan Turizm, Gelire Dönüşmüyor' 

Pandemive son günlerde yaşanan ekonomik gelişmeler ile birlikte Elazığ’da Turizm açısından oluşan sıkıntıları ve yapılan projeleri değerlendiren Elazığ Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Demirdağ, Hakimiyet Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. a

“7 AYLIK BİR SÜREDE 938 BİN ARAÇ HARPUT’A GİRİŞ YAPTI”
2019 yılında Elazığ’ı ziyaret eden ziyaretçi sayısının 7 aylık bir sürede 938 bin olduğunu ifade eden Demirdağ, bu rakamların pandemi koşulları altında 2019 yılı kadar olmasa da ona yakın veriler gözlemlediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Daha önceki sezonda çok ciddi anlamda pandemi dolayısıyla, hayatın kısıtlanması, yaşam şeklimizin değişmesi, insanların evden çıkamaması, topluma karışamaması bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman turizm açısından çok sıkıntılı bir dönemdi açıkçası. Ama hem ülkemiz hem de şehrimiz özelde düşündüğümüz zaman, biraz daha rahatladı. Tabi 2019 yılına göre aynı performansı yakalayamamakla beraber en azından beklentilerimize bir nebze de olsa karşılık verdi diyebiliriz. Ziyaretçi sayımıza baktığımız zaman çok önemli bir ziyaretçi sayımız vardı. Jandarma komutanlığının plaka tespitinden aldığımız rakamlarda 2019 yılında 7 aylık bir sürede 938 bin araç Harput’a giriş yapmıştı. Baktığınız zaman çok önemli bir sayı, tabi bu şehir merkezinden de olabilir il dışından da olabilir. Hafta sonralı biz sürekli takip ediyorduk kaç tur otobüsü geliyordu diye, o dönemlerde 25 ila 50 arasında değişen her hafta Harput’a tur otobüsleri giriyordu. Çok önemli bir ziyaretçi kapasitesi var. Yani tabi bu dönemde benzer şekillerde ziyaret aldık pandemi koşullarını düşündüğümüz zaman. O dönem kadar ziyaretçi alamadık ama yine de hafta sonları sürekli tur otobüsleri Harput’u ziyarete geldi. Bizim tahminimize göre bu sene rakamsal anlamda düşündüğümüz zaman 2019 tam olarak yakalayamasak da yakın bir ziyaretçi sayısının olduğunu düşünebilirsiniz. Tabi ziyaretçi bir önceki dönemlere göre çok rahat değildi bu pandemi dolayısıyla, hastalık nedeniyle. Yine de bana göre bu koşullarda Elazığ bölgesi Sivrice, Harput, Palu veya Keban bölgelerini işin içine kattığımız zaman yeteri kadar olmasa da kendini ifade edecek kadar bir ziyaretçi sayısına ulaşacağını söyleyebilirim.” 
 

“ŞEHRİMİZİN BÜROKRATLARI ELİNDEN GELENİ YAPIYOR”
Siyaset ve bürokrasinin turizme yatırım yaparak ancak o şekilde destek vereceklerini söyleyen Elazığ Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Demirdağ, sözlerine şunları ekledi: “Turizme destek nasıl olur veya bürokrasi, siyaset nasıl destek verir, ancak yatırımı gerçekleştirerek, yatırımın yollarını açarak destek verilebilir. Şöyle düşünün bölgeye yatırımlar geldikçe bölgeye destek verir. Yeteri kadar yatırım yoksa o bölgenin gelişmesi turizm alanında olanaksızdır.  Mesela çok basit bir örnekle Gaziantep örneğini ele alırsak hem gastronomide hem turizmde son dönemlerde çok atak yapan bir bölge haline geldi. Bunun sebebi ne diye sorarsanız, tabi ki yapılan yatırımlar. Hem özel sektörün hem de yerel yönetimlerin yapmış olduğu yatırımlar şehre çok önemli bir katma değer sağlıyor. Yatırım yaptığınız zaman tanıtımını daha rahat yapıyorsunuz. Yatırımın olduğu yerde tanıtım olmadığı zaman turizme katkı sağlayamıyorsunuz. Şehrimizin bürokratları ve bürokrasisi belki elinden geleni yapıyor ama bizim şehir olarak sanayi anlamında veya yatırımcı anlamında diğer şehirler kadar güçlü olmadığımız için, yeteri kadar yatırım alamıyoruz. Yeterince yatırım alamadığımız için turizme yeteri kadar yansımıyor. Son dönemlerde belediyemizin yaptığı önemli çalışmalar var. Yeni valimizin turizme bakış açısı daha pozitif daha yapıcı. Siyasilerimizde hem yerel yönetimin hem de mülki idarenin önünü açarsa yatırımcılara da yol gösterilirse ben inanıyorum ki şehrimiz yönetim anlamında bu da turizme doğal olarak yansır.”
 

“PAZARLAYABİLMEK İÇİN ÖNCE YATIRIMINIZIN OLMASI LAZIM”
Şehrimize daha fazla butik işletmelerin ve otellerin yapılmasını isteyen Demirdağ, “Turizmden yeteri kadar gelir elde ettiğimizi ben söyleyemem açıkçası. Biraz öncede ifade ettiğimiz gibi yeteri kadar yatırım yapmadığınız zaman turizmi gelire dönüştüremiyorsunuz. Turizmi gelire dönüştürebilmeniz için alt yapınızın güçlü olması lazım. Şöyle düşünün siz insanlardan ekonomik anlamda kazanç elde etmek istiyorsanız önce siz kendi değerlerinizi ve turizm varlığınızı insanlara pazarlamanız gerekir. Pazarlayabilmek için önce yatırımınızın olması lazım. Şöyle düşünün gölü orada boş bırakırsak bir ekonomik geliri olur mu, olmaz. Oraya yatırım yapmak lazım yapmak gerekir, oteller yapacaksınız onlardan, gelir elde edeceksiniz veya Harput’ta satış alanları, butik işletmeler yapacaksınız. Bunlar olmadan siz bunları ekonomiye dönüştüremezsiniz. Bizim turizm anlamında potansiyelimiz var ama bunu ekonomiye dönüştüremememiz. Ekonomiye dönüştüremememizin sebebi de bu anlamda ekonomiye yansıyan şekliyle yatırım yapamamamız. Harput’a turlarla insanlar geliyor, biraz önce rakamlar verdim, milyonlarla ifade edilecek ziyaretçi geliyor.  Peki, biz bunu niye ekonomiye dönüştüremiyoruz, ekonomiye katkı sağlamamız lazım. Siz orada yeteri kadar işletme yapmazsanız, satış merkezleri yapıp insanlara kendi ürünlerinizi pazarlamazsan, bunlar ekonomiye dönüşmez. Dönüşebilmesi için Harput’ta satış merkezlerinin oluşturulması, butik işletmeler, klasik Harput konaklarının en az 10-20 tane yapılıp bunu işletmelere açmak lazım. Bunların biri kahvaltı salonu olsun, biri butik işletme olsun, biri otelcilik olsun, biri yöresel ürünler merkezi olsun, biri kahve içilen bir yere dönüştürülsün. Ticari anlamda burayı, para getiren, ekonomiyi canlandıracak, turizmin ekonomiye dönüşmesini sağlayacak unsurlar haline dönüştürmemiz lazım. Bunu yapmadığımız sürece biz turizmdeki bu gelişimi maalesef ekonomiye dönüştüremiyoruz”  ifadelerini kullandı.
 

“ELAZIĞLIMIZ İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAYA ÖZEN GÖSTERECEĞİZ”
Programlar ve etkinlikler düzenlediklerini ifade eden Ahmet Demirdağ; “Kültür bir milletin veya bir yörenin bakiyesidir, geçmiş döneminden, geleneğinden, insani ilişkisinden, yaşanmışlığından, musikisinden  ve hayat anlayışından günümüze kadar gelen yöneldiği temel olgulardır. Bizim de geçmişten gelen temel bir kültürümüz var, kültür bir toplumun temelidir, mihenk taşıdır. Bizim de kültürümüzün yaşaması için; Kültür Turizm Bakanımızdan, belediyemizden, valimizden, diğer kurumlarımızdan, musiki cemiyetleri ile çoğu zaman programlar yapılıyor. Şuan Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezinde haftanın üç günü etkinlikler yapıyoruz. Tiyatro, panel, musikisi, konserler, çeşitli edebi faaliyetler yapıyoruz. Şehrimizin kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için çabalıyoruz. Elazığ'ın yemeklerini anlatan 2 ciltlik kitap yayınladık, Elazığ’ı anlatan gezilecek tarihi ve kültürel yerlerini anlatan kitabı yayımladık bundan sonra da böyle Elazığlımız için bir şeyler yapmaya özen göstereceğiz” dedi. 
“DÜNYANIN 5. BÜYÜK FUARINA KATILACAĞIZ”
2018’den bu yana şehrimize turlar düzenlendiğini ve şehrimizin çok büyük potansiyele sahip olduğunu söyleyen Demirdağ konuşmasını şu ifadelerle bitirdi; “2022 yılı pandemi dönemini atlatırsak  bence bütün ülkede olduğu gibi ilimizde yükselme olacak, şehrimize turist gelsin diye bizim de çalışmalarımız olacak. Türkiye çapında yapılan fuarlara katıldık. İzmir’de çok güzeldi tek başımıza da değildi bakanlarımız, otellerimiz ve işletmelerimizle katıldık.Bu fuarlarda önemli turlarla anlaşmalar yapıyoruz, bu çok güzel ve çok ciddi bir şeydir. Fuarlar sayesinde turlarla anlaşıyoruz ve tur şirketleri ilimize turlar düzenliyor.  2018’den beri ilimize ciddi anlamda turlar gelmektedir. Dünyanın 5. Büyük fuarına katılacağız. O fuara da şehrimizin bütün paydaşları ile çalışmalar yapacağız. Bu dönem turizmde şehrimize önemli katkı sağlamayı düşünüyoruz. Bizim bölgemiz bakir bölgelerdir. Bizim yapmamız gereken ilimizin kültürünü tarihini pazarlayabilmektir. Benim isteğim şehrimizde turizme yatırım  yapsınlar ve bu yatırımların karşılığını alabileceklerine inanıyorum. Artık çeşitlilik var. Kış, sağlık ve tarıma yönelik çeşitli yatırımlar var, şehrimiz çok büyük potansiyele sahip. Sanayicilere ve müteşebbislere sesleniyorum mutlaka şehrimize yatırım yapsınlar”