Çocuksuz Elazığ!
Türkiye'de 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48.5'ini oluştururken, bu oran 1990 yılında yüzde 41.8'e ve 2020 yılında yüzde 27.2'ye geriledi.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2020 yıl sonu itibarıyla, 83 milyon 614 bin kişi olan Türkiye nüfusunun 22 milyon 750 binini çocuklar oluşturdu.
Çocuk nüfusun yüzde 51.3'ünü erkek çocuklar, yüzde 48.7'sini kız çocuklar oluşturdu.
ADNKS sonuçlarına göre; 2020 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 45.3 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini yüzde 42.8 ile Şırnak ve yüzde 40.9 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla; yüzde 17.3 ile Tunceli, yüzde 18.1 ile Edirne ve yüzde 18.7 ile Kırklareli oldu. Elazığ ise listede yüzde 22-28 bandında yer aldı ve çocuk oranında düşüş yaşayan iller arasında kaldı.
Ülkemizde ve ilimizde yaşayan çocuk sayısının azalmasının elbette birçok sebebi vardır ama en geçerli nedeni hayat pahalılığı olduğu ve insanların geçim sıkıntısı endişesi ile çocuk sayısını sınırlı tutması olduğu görülüyor.
Bu durumun ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynayan genç iş ve beyin gücünü önümüzdeki yıllarda nasıl etkiler bilinmez ama üniversite bitiren gençlerin işsizliğin pençesinde olma ve hayattan soğuma gibi bir gerçek de var.
Devlet büyükleri üç çocuk tavsiyesini belki ülkenin kalkınmasının bir garantisi olarak görüyor ama doğan; büyüyen, üniversite bitiren zinde ve hizmet aşkıyla dolu gençlerimizin işsizlikten ve çaresizlikten internete gömülüp gelecekten ümitsiz olma gibi bir gerçeği de görmeleri lazım artık.
Büyüklerin bu konudaki tavsiyeleri ne olur ya da olur mu bilmeyiz ama her evde en az iki işsiz var ve her gün bu sayı artıyor. Şimdi sen gel çocuk olsun de. Hem de en az üç çocuk. Kim inanır, kim güvenir bu tabloya da tavsiyeye uyar…