Bürokrat Sorunu

Bu kapsamda Baskil, Sivrice, Maden ilçeleri ile merkeze bağlı 300 köyde 2 bin 15 konutun yapımı hummalı bir şekilde devam ettiğini ve bu konutların yaz sonuna kadar hak sahiplerine teslim edileceğini AFAD İl Müdürü Osman Pıhtılı açıkladı.

Bürokratlar ne hikmetse siyasilerin açıklamalarına benzer genel açıklama yapmayı seviyorlar. Gelinen nokta hakkında total değerler ve rakamlar vermek genelde siyasilerin ve bakanların yaptığı açıklamaların karakteridir. Bu açıklamalarda detaya girilmemesi de doğaldır.  Zira bu görev yerel aktörlerin ve bürokratların işidir.

AFAD Müdürü Pıhtılı da ne yazık ki bu açıklaması ile siyasilerin konumuna düşmüş. Oysa İl Müdürü açıklamasının detaylarını vermekle mükelleftir.

24 Ocak tarihinde meydana gelen deprem de Elazığ AFAD İl Müdürlüğünün önemli çalışmalar yaptığına şahidiz ama bugüne kadar  kaç ihale yapıldığını, her bir ihalenin kaç köy ve konutu kapsadığını, ihalesi yapılmayan köy evlerinin olup olmadığı, yer teslimlerinin neden ve hala tamamlanamadığını, hangi köylerde konutların hangi aşamada olduğunu, ilk teslimatın ne zaman yapılacağı gibi detaylı bir açıklama yapmalıydı.

Oysa yapılan açıklama olayın muhataplarını bilgilendirmekten uzak günü kurtarmaya ve “biz sahadayız” algısını güçlendirmeye yönelik bir beyanattan öteye geçemedi.

Zira birçok köy evleri değil konut yapımına başlamak hala daha yıkılmadı bile.  Birkaç nokta yapılan ve yazlık bahçe evi ve yazlık görünümlü resim paylaşmakla kamuoyu rahatlamıyor. Örneğin Altınçevre, Sarıyakup, Tadım, Ballıca, Ürünveren, Yalınız köylerinde durum nedir? Bu köyleri kapsayan bir ihale yapılmış mıdır? Yapılmışsa ne zaman inşaatlara başlanacaktır ve bu köylerdeki ağır hasarlı evler neden hala yıkılmamıştır? Gibi soruların cevapları ne yazık ki müphemliğini koruyor.

Bürokratların, kendi görev ve sorumluluk sahası içine giren çalışmaların muhatapları olan vatandaşları yerinde, zamanında ve mütemadiyen bilgilendirmeleri, bakan, milletvekili ve siyasilere daha çok sorun ve sorun gitmesinin önünü keser. Siyasilerimiz de köy evleri ile gelen sorulara cevap vermek için harcadığı zamanı şehrin diğer sorunlarına ayırma imkânı bulurlar.

Televizyon programlarına hala deprem ile ilgili vatandaşlardan soru yağıyorsa ve programcılar da “bu konuda bilgimiz yok, zira bir açıklama yok” diyorlarsa buradaki suçu Elazığspor örneğinde olduğu gibi siyasilere yüklemek çok da hakkaniyetli olmasa gerek. 

Bilgilendirme bile yapamayan bir çok kurumun, vatandaşın daha önemli sorunlarına çare olamadığı bir süreçten geçiyoruz ne yazık ki. Bu şehrin, ekonomi, işsizlik yanında ciddi anlamda bir bürokrat sorunu var ve bu sorun hem kendilerini hem de kendisini bu görevlere atayan siyasi iradeyi bitirecek. Demedi demeyin.