Bu Şehri Kim Yönetiyor?

Özel Haber: Elazığ'da Yıkımlardaki usulsüzlük ve kanunsuzluğun tüm yönleriyle ortalığa saçılmasına rağmen pervasızca devam ettiğini ve açık ihale yaparak kamu yararı gözetmek yerine yıkım işiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilere işin verildiğini iddia Eden İl Genel Meclisi Üyesi Osman Dilek, yıkım işlerinin yukarıdan gelen talimatla çok düşük bedelle şahıslara verdirildiğini, onların da komisyonlarını alarak başkalarına devrettiklerini söyledi.

Bu Şehri Kim Yönetiyor?

24 Ocak 2020 depremi sonrasında yapılan yıkımlar ve yıkım işinin hangi yasa ve mevzuata göre verildiği ve kamunun ciddi anlamda zarara uğratılması yanında, bu kanunsuz, haksız adaletsiz ve şeffaf olmayan uygulamalar sebebiyle halkın devlete olan güvensizlik oluşturan uygulamaları devam ediyor.

ÖNCE YIKIM, SONRA KILIF

İlimizde yıkım işleri, seçilmiş belde belediye başkanından gazeteciye, manifaturacıdan fırıncısına, kamu görevlisinden kanaat önderi yakınlarına herkesin yaptığı daha doğrusu bu özelliklerinden dolayı devletten 200 bin TL’ye alıp yıkım firmasına 2 milyona satıp komisyon alıp haksız kazanç elde ettiği iddia edilen bir  sektör haline gelmiş durumda.
Konu ile ilgili Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Enes Yılar’a önemli açıklamalarda bulunan Elazığ İl Özel İdaresi Meclis Üyesi Osman Dilek, yapılan usulsüzlükleri gözler önüne sererek yıkım işinin hiç bir ihale, yarışma, rekabet ve kamu yararı gözetilmeksizin ilgisiz ama sözde hatırlı kişilere komik derecede düşük bir bedelle verilerek bununla ilgili resmi işlem ve sözleşmelerin sonradan imzalanarak kılıfına uydurulduğunu belirtti.

HUKUKSUZLUĞU GERÇEK YIKIM FİRMALARI ORTAYA ÇIKARTIYOR

Baskil Yatılı Bölge Okulu ve Harput Yetiştirme Yurdu yıkımları için daha önceden yıkım işiyle ilgili bazı ilgisiz kişilere söz verildiği iddialarının konuşulduğunu ifade eden İl Genel Meclisi Üyesi Osman Dilek, şunları söyledi:

“Yıkım için resmi yazı ve tebligat gelmeden yıkımlar başlayınca diğer yıkım firmaları devreye giriyor ve savcılık kanalıyla yıkım duruyor. Harput Yetiştirme Yurdu yıkımı savcılıkça durdurulunca  Baskil Yatılı Bölge Okulu’nun yıkımını da askıya alıyorlar. Baskil’deki yıkım, tam 21 gün sonra yine doğrudan temin usulü ile aynı kişilere eski sözleşmeye istinaden verilerek kılıf bulunuyor. Yani  Baskil Yatılı Bölge Okulu yıkım işi 278 bin TL’ye aynı kişiye doğrudan temin usulü ile veriliyor ve bu durumdan sonra bir vatandaş Valiliğe ve Özel İdareye dilekçeyle başvurarak, “Katılımcı firma sayısının artmasıyla işin bedeli 1 milyon TL’yi bulacaktır. Gerekli rekabet şartlarını oluşturmadınız, 850 Bin TL’yi bugün nakit yatırarak bu işi mevzuata uygun bir şekilde yapmayı taahhüt ediyoruz” demiştir. Yıkıma tekrar başlanmış ancak yıkımın iptal edileceği söyleniyor, bekleyip göreceğiz.”

BU ŞEHRİ KİM İDARE EDİYOR?

Yapılan bu yanlışların ve ilgisiz kişilere verilen yıkım işlemlerinin yukarıdan talimatlarla verildiğini ifade eden Dilek, “Bu şehri kim idare ediyor, bunlara bu yıkım talimatlarını kim veriyor, doğrudan temin talimatlarını kim veriyor? Asıl sorulması gereken sorular bunlar. Yazık günah bu memlekete. 850 Bin TL nere 278 Bin TL nere… 572 Bin TL fark var. 

İHALE MEVZUATI MI DEĞİŞTİ?

Yıkım işlerinde yapılması gereken mevzuata uygunluk, şeffaflık, rekabet ve açık ihale kurallarına uyulmadığını ve yıkım işlerinin verilme kriterlerinin yasalarda açıkça belirtilmiş kuralları aşarak keyfiliğe varan uygulamalara dönüştüğünü ve “ihale yönetmeliği değişti bizim mi haberimiz yok” sorusunu ilgililere soran Dilek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Harput’taki Kur’an Kursu’nun yıkımı, bu işlerle hiçbir ilgisi olmayan, tek özelliğinin, geçtiğimiz yıllarda vefat eden ve ilimizin, ülke yöneticilerinin çok değer verip itibar gösterdikleri bir kanaat önderinin oğlu olan bir şahsa verildiği ifade ediliyor. Hangi özelliğinden bilinmez aynı şahsa Elazığ’dan 3 adet yıkım daha verildiği söyleniyor. Bu şahsın da diğerleri gibi aracılık edip komisyonunu aldığı ifade ediliyor. 

DEMİRBAŞ EŞYALAR  BUHAR OLUYOR

 Yıkımı yapılacak resmi kurum binası ve okullardaki demirbaş malzemeleri olan; yakıt tankları ve kazanı, kalorifer petekleri, metal büro malzemeleri, metal ranzalar, güneş enerjisi sistemi gibi demirbaş eşyalar için kanunen Makine Kimya Enstitüsü’nün ihale yapması lazım, tespit edilip buraya bildirilmesi lazım. Bugüne kadar yıkılan bütün kurumların içerisinde 1 adet bile oraya dilekçe gitmediğini belirten Dilek, bu konuyu Makine Kimya Enstitüsü’ne de sorduğunu ancak Elazığ’dan giden bir tane ihale dahi olmadığını ifade ettiklerini söyledi.

 
1 MİLYONLUK İŞ 200 BİNE VERİLİYOR

 Hiç bir yasa, mevzuat ve açık ihale şartları gözetilmeden verilen yıkım işlerinde kamunun ciddi zarara uğratıldığını ifade eden Dilek, “1 Milyonluk yeri 200 Bin TL’ye veriyorlar, arada iki üç kişi de yolunu buluyor, yapan da memnun alan da memnun, ne karışırız ne ederiz diyorlar. Bunları kim soracak veya bunları kim yapıyor?” dedi.

YANLIŞ ÜSTÜNE YANLIŞ

Zaten kullanılmayan ve boş olan Harput Yetiştirme Yurdu binasının yıkım işinin depremden 20 ay sonra “acil yıkım” gerekçesi altında, doğrudan temin usulü ile verildiğini belirten Dilek, şunları söyledi:  “Hani bina acil yıkımdı? Acil yıkımsa  neden durdurdunuz, hani acil yıkımdı? 1 ay neden beklediniz de yine aynı insanlara, aynı usul ile daha düşük fiyattan verdiniz? Nerede kamu yararı? Çok acil yıkım ise burada Valilik, İl Özel İdaresi ya da Belediyeyi ilgilendiriyorsa belediyeden müsaade alırsınız ve demirbaşları da tutanak altına alırsınız, çağırırsınız Milli Emlak Müdürlüğü’nü tutanağı verirsiniz. Onlar da Makine Kimya Enstitüsü’ne tutanağı verir, yıkarsınız orayı. Ne karşılığında başınızı ağrıtıyorsunuz? Burada katrilyonlarca para döndü aradaki para tefecilerin cebine gitti.”

SESİMİZİ DUYAN YOK

Biz bağırıyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Sesimizi yerel basın da duymuyor. Bizi en yetkili insanlar arıyor, yerel basından bir tek Hakimiyet olarak siz aradınız. Medya bu konuya neden duyarsız ve ilgisiz bilmiyorum.

En etkili makamlardan arıyorlar bizleri bu nedir, neler oluyor diyorlar, ama yerel basından ses yok. 

MECLİSTE KOMİSYON KURULMALI

Yıkımların hala yüzde 30’unun yapılmadığını belirten Dilek, “Biz yıkımlar konusunda Mecliste de komisyon kurulması teklifini yaptık. Komisyon kurun ki bu işleri takip edelim” teklifinde bulunduklarını söyledi. 

YATIRIM A.Ş. TALİMATLA MI İŞ VERİYOR?

İl Özel İdare Genel Sekreterliği’nin Yatırım A.Ş isimli şirketi olduğunu belirten Dilek,   “Bunu özellikle söylüyorum, doğrudan temin işleri bu şirket üzerinden yapılıyor. Bunlar talimatla yapılıyor, Özel İdare yapamaz bunu şirket talimatla yapılıyor. Biz dedik ki bir tane Ak Parti’den bir tane MHP’den Şirketin Yönetim Kuruluna girmek istiyoruz, hiçbir ücret ve huzur hakkı talebimiz yok, bunu dilekçem ile yazdım ancak Vali Bey kabul etmedi. Neden kabul edilmedi onu da bilmiyorum. ücret talep etmeyen, fahri görev yapmak isteyen, bu milletin 92 bin oyuyla İl Genel Meclisi’ne seçilmiş Osman Dilek olarak ücretsiz görev almak istedim, bizim olduğumuz yerde kimse kanunsuz bir şey yapamaz dedim, neden şirketin yönetim kuruluna kabul edilmedim hala bilmiyorum” dedi.