Bilmiyorduk, Öğrendik…

Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda manşetten verdiğimiz bir haberin yasal anlamda soruşturulması amacıyla CİMER'e müracaatta bulunmuştuk.

Bilmiyorduk, Öğrendik…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konu, bir resmi kurumda mühendis olarak çalışmasına rağmen çalışanlarının adına kurduğu  3 adet yapı denetim firması olan, bu firmaların sahibi sıfatıyla müşterileri olan müteahhitlerle görüşmeler yapan, kendi whatsapp gurubundaki yazışmalarla bunu teyit ve tescil eden bir personel hakkında hem çalıştığı kurum olan DSİ Bölge Müdürlüğüne hem de yapı denetim firmalarının denetleme yetkisi olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne CİMER aracılığı ile müracaatta bulunmuştuk.

Birinci müracaatımızın üzerinden 45 gün geçmesi ve herhangi bir cevap verilmemesi karşısında yaptığımız ikinci müracaata nihayet 60 gün sonra bir cevap geldi ki evlere şenlik.

Bizlerin 657 sayılı DMK’ya göre bir memurun ticari faaliyette bulunamayacağına dair maddeleri ve alt başlıklarını yazdığımız müracaat karşısında CİMER’den gelen cevap hem çok ilginç hem de gayri ciddi bir üslupla hazırlanmış ve bize yine 657 sayılı kanun işaret edilmiş. Zaten ilgili kanunda yazılı olan maddeleri bizler de müracaatımızda dile getirmiştik.

Gönderilen cevap şu: “ 29/05/2021 tarihli CİMER başvurunuz incelenmiş olup, Bölge Müdürlüğümüz bünyesinde çalışmakta olan tüm personelin iş ve işlemleri bağlı oldukları yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda (657 sayılı MK. 4857 sayılı iş kanunu 696 KHK ve 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararı) takip edip yapılmakta ve arşivlenmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.”

Ciddiyete bak, vurdumduymazlığa bak. Bizlerin sorduğu ve cevap beklediği konuyla ilgili tek bir kelime yok. Ve üstelik söz konusu şahsın durumuna yönelik tek satır yok. Bu cevapla sanki bilmediğimiz bir madde varmış da o hatırlatılıyor bize. Resmen topu taca atmak ve zaman kazanmak.

Bu cevap, CİMER aracılığı ile geliyor. Yani ilgili kurum yapılan yanlışa ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı makamını alet ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emrinde olan bir kuruluşa ne yazık ki tüm yanlışlıklarını dikte ettirerek hem cumhurbaşkanını hem de devleti itibarsız hale getiriyorlar.
Devlet, birilerinin çıkar ilişkisi ve ticaretine payanda ve aracı olarak kullanılıyorsa vay o devletin haline.

DSİ Bölge Müdürlüğü de, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de şehirde yapı sektöründe bulunan tüm müteahhitler ve tedarikçi firmalar da sıradan insanlar da biliyor ki bu vatandaşa ait 3  adet yapı denetim firması var ve bunu bizzat yönetiyor, inşaata gidiyor, denetim yapıyor ve tüm işlemlerini kendi yürütüyor.

Bu net olarak bilinmesine rağmen kurumların üç maymunu oynayıp bir adım atamıyorsa demek ki tuz kokmuş. Demek ki bazı çevrelerin devlete olan güvensiz bakış ve söylemlerinde haklılık payları oldukça büyük. 

Birileri eğer, bu vatandaşın birinci derecedeki yakınını Cumhurbaşkanının Elazığ’daki gözü kulağı olduğuna dair iddialara ve şehir efsanesine inanmış ayrıca bu numarayı yutmuşsa, bunu yutan bürokrat, siyasi ve paydaşlarını ciddi şekilde kendilerini sorgulamaya davet ediyoruz. Bu yalana inandırarak  istediğini yaptırdığı iddia edilen bu ablanın nasıl biri olduğunu ve memuriyete başlatma hatasında bulunduğunu itiraf eden ilçe belediye başkanından sorun size her şeyi anlatsın. 

Bizler gerçekleri her yerde haykırmaya devam edeceğiz. Kanunların değil, akrabalarının ve dostlarının arkasına sığınan bazı kişilerin günün birinde sığınacakları ve kendilerini gizleyebilecekleri ağaç arkası bile olmayacak. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Kaybetmeyecek şeyi olmayandan korkun diyor büyükler. Herkesin bildiği ancak sustuğu gerçekleri haykırmaya, bu kanunsuzluğu savunan ve koruyanları da ifşa etmeye devam edeceğiz.